Gündem
  • 2.5.2007 14:39

MUMCU :TÜRKİYE'NİN ÖNCELİĞİ SEÇİM DEĞİL, MECLİS'İN AÇIK TUTULMASI

ALİ ULURASBA
ANKARA  - Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Türkiye'nin önceliğinin seçim değil, Meclisi açık tutmak olduğunu söyledi.


Anavatan Partisi Grubu TBMM'de toplandı. Genel Başkan Mumcu, parti grubunda yaptığı konuşmasına, Başbakan'ın yine konuşmasının uzamasını eleştirerek başladı.

Bir taraftan hakkaniyetten demokrasiden bahsedenlerin buna uymadığını belirten Mumcu, "İktidarın sahip olduğu imkanlara sahip olmadığımızı herkes biliyor" diye konuştu.


Mumcu, konuşmasında 2 yıldır bu kürsüde aynı şeyi döndüre döndüre söylediğini belirterek, "Dedik ki milleti germeyin" ifadelerini kullandı. Bugüne kadar söylenen sözlerin bugün artık net bir şekilde anlaşıldığını belirten Mumcu, "Çok doluyum, bu süre zarfında bütün hakikatleri gün yüzünde herkesin gözü önünde olan hakikatleri türlü iftiralarla örtmeye çalışan partimizi karalamaya çalışan iktidar ve yandaşlarının bugün dönüp dolaşın Anavatan çizgisine gelmiş olmalarına ne demeli. Tek söz var hoşgeldinizGeç geldiniz ama hoşgeldiniz" diye konuştu.


Başbakan'ın hala 'biz-onlar' ayrımında olduğunu belirterek, Tandoğan ve Çağlayan'daki kalabalıklarla hesaplaşma içinde olduğunu kaydetti. Başbakan'ın hala herkesten sorumlu olan Başbakan konumuna gelemediğini belirten Mumcu, Başbakan'ın söylediğinin 'aslında biz onlardan çoğuz meydanlara dökülmüyoruz, meydanlara dökülürsek görürüz' olduğunu ifade etti.


"Biz dediğiniz kim, onlar dediğiniz kim. Onlar dediğiniz de biziz, biz dediğiniz de onlarız" diyen Mumcu, çeşitlilikte, farklılıkta bereket olduğunun, bunun doğal olduğunun altını çizdi. "Milleti biz ve onlar diye ayırmayalım" diyen Mumcu, çiftliğin sahibinin halk, kendilerinin ise kahya olduğunu, amacın çiftçinin karını artırmak olduğunu, kavga çıkarmak olmadığını, milleti zenginleştirmek gerektiğini kaydetti.


"Bizim işimiz herkesi kucaklamak" ifadelerini kullanan Mumcu, Başbakan'ın Anayasa Mahkemesi kararının demokrasiye sıkılmış kurşun değerlendirmesini eleştirdi. Mumcu, "Demokrasiye sıkılmış kurşundur diyor. Şimdi olmuyor, lüzumu yok bu lafların. Milleti germenin alemi yok. Milleti germekten umulabilecek bir fayda da yok. Bu sürede Anayasa Mahkemesi kararı çıkmadan önce Sayın Gül'ün adaylıktan çekilerek demokratik süreci işletebilecek bir fedakarlık yapması gerektiği, bugün için önemli olanın Cumhurbaşkanı
seçmek değil, Meclisi açık tutmak olduğunu söyledik, biz söyledik de kim işitti? Erdoğan önerdi Anavatan destekledi. Yok öyle. Türk siyaseti Anavatan'ın söylediği noktaya gelmiştir. 367 üzerinden bir demokrasi mağduriyeti icat etmeye çalışıyorlar. Bunun sorumlusu ben miyim? Bunun sorumlusu sizsiniz. İktidar ve anamuhalefet. 'Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimi bugünden öngörülemeyen olaylara gebedir' demedik mi? Bunu belgesiyle mektupla elinize ulaştırmadık mı?" diye sordu.


Son günlerde yaşanan gerginlikten dolayı ekonomide büyük kayıplar yaşandığını söyleyen ve bunun bedelini kimin ödeyeceğini soran Mumcu, "Bu bedelin hesabını kim verecek. Sanki düne kadar bunu biz söylemiyorduk. Daha dün olanlar unutulmuş, bugün kahraman edayla 'millete gideriz' diyor. Dün neredeydiniz? Bunu iki sene önce söyleseydiniz bu ülke 10 milyonlarca doları ödemeyecekti. Demokrasi bu yarayı almayacaktı. Demokrasinin yara almasının sebebi bu hükümettir. 'Bize zenci muamelesi yapılıyor' söylemeye
çalıştıkları şey bu" diye konuştu.


"Neyi versin bu memleket daha size?" diye soran Mumcu, "Meclis'in kapanmasına 1.5 ay kalmış. Reformları yapmak için şimdi hizaya geldiniz. Geriye kalan 5 sene Türkiye'nin geleceğinden kaybettiği 50 sene. Bunun hesabını kim kime verecek. Hala kamplaştırma kutuplaştırma oyunu. Anavatan Partisi dindar bir kişinin dindar birinin seçilmesine engel olmuştur. Sandık gelmiştir, önünüze gelmiştir. İstediğinizi seçin, istiyorsanız seçmen. Ama ben bütün bir milletin mesuliyetini arkadaşlarımla taşırken bir tek şeye
baktım. Bir prensiple hareket ettik. Emaneti ehline veriniz. Milletin olan emaneti verecek miyiz vermeyecek miyiz. Ben şahadetimle hareket ediyorum. Ben zanla hareket etmiyorum. Biz birebir kendi gözlerimiz kendi kulaklarımızla tanık olduğumuz gerçekler üzerinden bu kararı veriyoruz. Mesele şudur, tüyü bitmedik yetimin hakkı bu insanlara emanet edilir mi edilmez mi? Hayır edilmez. Ben bilgiyle konuşuyorum, ben belgeyle konuşuyorum. Kimsenin gıyabında konuşmuyorum. Yüzüne konuşuyorum" ifadelerine yer verdi.
"Benim dinden anladığım kul hakkı yememektir, benim dinden anladığımız güzel ahlaktır" diyen Mumcu, şöyle konuştu:


"Herkesin dini kendine, burası demokratik bir cumhuriyet. Benim sorumluluğum milletin hak ve hukukunu korumaktır. İsteyen inansın istemeyen inansın, bu benim meselem. Ben vicdanımda rahatım hem dünyada hem ahirette hesap verebilecek kadar rahatım. Tüyü bitmedik yetimin hakkını bu adamlara emanet edemezdik. Benim gibi düşünmeyen olabilir. İşte halk seçsin. Ben şahadet ettiğimi söylüyorum. Siz ister seçin ister seçmeyin. Layık olduğunuz gibi idare edilirsiniz. Her millet layık olduğu gibi idare edilir".


Mumcu, bundan sonraki sürecin Meclis açık olsun olmasın noktasında devam edeceğini belirterek, "Demokrasi sınavında kim kaldı kim geçti. Sürekli Anavatan Partisi'nin bildiriden haberi vardı denildi. Bizim bildiriden haberimiz olsa halkla paylaşırdık. Bizim bildiriye koyduğumuz tavrı bu hükümet koyabildi mi? Bununla demokrasi üzerine bir vesayet gölgesi düştüğünü söyleyecek kadar cesaretli oldular mı? Tramvay demokratlarına bir daha soruyorum artık gerçeklerle yüzleşmenin zamanı geldi. Eğer haberimiz
olsaydı hemen milletle paylaşır ve karşı dururduk. Gün demokrasinin hakiki imtihan günüdür. Ben de kamuoyuyla bir bilgimi paylaşacağım. Bu bildiriden hükümetin haberi vardı. Bu bildiriden en azından bazı üyelerinin haberi vardı. Madem ki kendi söyledikleri gibi kendilerine bağlı birimdir, kendileri de iktidardadır. Hadi bakalım kullansınlar iktidar gücünü de görelim. 20 milletvekiliyle onurlu bir sınav verdik. Her türlü ayartma çabasını onurluca reddederek sapasağlam durduk. Bunu arkadaşlarının hiçbirinin
iradesini ipotek altına almadan başardık. Bütün arkadaşlarım tanıktır. Biz sözde değil özde demokratız. Bizim için Anayasa ne söylüyorsa o emirdir, işimize geldiği zaman Anayasa işimize gelmediğimiz zaman babayasa diyenlerden değiliz. İki arkadaşımız gittiler oturuma katıldılar. Hiç kimse o arkadaşlarımızı kınamaya kalkmasın. O arkadaşlarımız da özgürce oy kullandılar".


Mumcu, konuşmasında, Cumhurbaşkanı'nın halkın seçmesine destek verirken, hiç olmazsa halka karşı sorumlu bir Cumhurbaşkanı'nın olacağını, yetkilerin bundan önce de bundan sonra da olduğunu ve olacağını belirtti. Mumcu, sistem üzerine etkileri olabileceğini belirterek, bunun da zaman içinde düzenleneceğini kaydetti.


"Niyetinizi anlayalım" diyen Mumcu, bu süreçte Cumhurbaşkanlığı adayının çekilmesini istedi.
Mumcu, seçimle ilgili ise şunları söyledi: "Birkaç tren kaçırılmıştır. Onu söyleyeyim. Biz erken seçim kararı alınmalıdır dediğimizde bu ülkede ne TSK bildirisi vardı ne Anayasa Mahkemesi kararı vardı. Biz bunlar olmasın diye özellikle Anayasa Mahkemesi'nin aleyhte bir karar vermesi ihtimalinin Türkiye'nin önüne bir krizi getireceğini gördüğümüz için süreci kesmelerini söyledik. Sözlerimizi bin türlü çarpıttılar. Olan oldu. Şimdi de seçim diyorlar. Erken seçim diyorlar ama baskın seçim yapacaklar. Bizim
seçimden korktuğumuz kaçtığımız yok. Gelin Türkiye'nin potansiyel krizlerini bugün çözelim. Demokrasi tıkır tıkır işlesin. Bizden sonra gelecek bizden sonra gelecek parlamento bu sorunlarla yüz yüze gelmesin. Onun için yapılması gereken şey evet Meclisi açık tutmaktır. Bugün Türkiye'nin en önemli önceliği TBMM'nin açık olmasıdır. TBMM'yi açık tutmak demokrasiyi ayakta tutmak demektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti yani rejimi anayasada tarif edilmiştir. Bunlar devletin demokratik devlet olmasıdır, laik devlet
olmasıdır, hukuk devleti olmasıdır sosyal devlet olmasıdır. Bu dört ilke devleti ayakta tutar. Ayaklardan biri olmazsa ya da ayaklardan biri zayıf olursa devlet sarsılır. Bugün önceliğimiz Meclisi açık tutmaktır. Bugün Türkiye'nin en önemli önceliği Meclisi açık tutmaktır. 365 kişi verdiğimiz grup, gelip 20 kişinin peşine takıldı. 'Anavatan Partisi CHP'nin peşine takıldı' diyenler, kimin kimin peşine takıldığını bir daha görsünler".

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 19:35

İLGİLİ HABERLER