Gündem
  • 31.10.2003 14:11

NEŞTER OPERASYONU DAVASINDA İFADE VEREN CHP MİLLETVEKİLİ VE SSK ESKİ GENEL MÜDÜRÜ KILIÇTAROĞLU'NDAN İLGİNÇ AÇIKLAMALAR...

EDA HAN ANKARA - Sosyal Sigortalar Kurumu'na (SSK) tıbbi malzeme alımında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla başlatılan Neşter Operasyonu sonucu açılan davaya bugün Ankara 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) devam edildi. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın doktoru Prof. Dr. Derviş Oral, Kemer Country'in ortaklarından Mehmet Nazif Edin, ilaç firması yetkilileri ve SSK bürokratlarının yargılandığı davanın sabahki bölümünde tanıklar dinlendi. Duruşmada, CHP Milletvekili, SSK eski Genel Müdürü ve TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Üyesi olan Kemal Kılıçtaroğlu tanık olarak dinlendi. Kılıçtaroğlu, 1992-1999 yılları arasında SSK Genel Müdürlüğü görevinde bulunduğunu, bu dönem içerisinde bir yıl süreyle görevden uzaklaştırılarak bakanlıkta çalıştığını söyledi. Kendisinden önceki Genel Müdürler döneminde aynı sınır içerisinde bulunan hastanelerin, aynı malzemeyi farklı fiyatlarla aldığını söyleyen Kılıçtaroğlu, ''Ben Genel Müdür olduktan sonra SSK'ya tıbbi malzeme alımı ile ilgili protokol çalışmaları başlandı ve tamamlandı. Protokol uygulaması ile SSK 1992 yılında olağanüstü kar elde etti'' diye konuştu. Kendisinin emekli olmasından sonra SSK'da çok sayıda Genel Müdür değişikliği yaşandığını hatırlatan Kılıçtaroğlu, tıbbi malzeme alımındaki protokol uygulamalarının askıya alındığını söyledi. Kılıçtaroğlu, tıbbi malzeme alımında siyasi baskıların olduğu yönünde duyumlar aldığını kaydetti. Duruşma savcısı Hamza Keleş ise bunun üzerine, mahkemeden Kılıçtaroğlu'na kendisinin Genel Müdür olduğu dönemde böyle bir siyasi baskıya maruz kalıp kalmadığın sorulmasını istedi. Kılıçtaroğlu ise protokol ile ilgili kendisine herhangi bir baskı gelmediğini ancak personel ile ilgili baskı yapıldığını söyledi. Genel Müdürlerin her zaman siyasi baskı altında olduğunu kaydeden Kılıçtaroğlu, Bakan'ın kurum üzerinde yetkisi ve etkisinin çok fazla olduğunu vurguladı. Kılıçtaroğlu, SSK'nın yasada idari ve mali açıdan özerk olarak tanımlandığını ancak uygulamadan kaynaklanan nedenlerden dolayı idari ve mali özerkliğin büyük bir yara aldığını ifade etti. Tanık olarak dinlenen SSK eski Genel Müdürlerinden Şeref Sümer ise kendisinin Genel Müdür olduğu dönemde yolsuzlukların önlenmesi konusunda SSK Yönetim Kurulu'nun bir karar aldığını ancak idarenin bu konu üzerinde çok yavaş davrandığını söyledi. Sümer, ihalelerin firmalar tarafından engellendiği yönünde duyumlar aldığını ifade etti. Savcı Ömer Süha Aldan, tanık Sümer'e tıbbi malzemelerin neden toplu alınmadığını sorulmasını istedi. Bunun üzerine Sümer, SSK olarak toplu alım yapmayı çok istediklerini ancak firmaların buna engel olduğunu söyledi. Sümer, bu nedenle toplu alım ihalesinin yapılması için hastanelere yetki verildiğini kaydetti. Hazine Avukatı ise, mahkemeden tanık Sümer'e ihalelerin firmalar tarafından engellendiğini kendisine kimin söylediğinin sorulmasını istedi. Bu soruya ise Sümer, ''Dönemin SSK Başkanı Birol Bager Yönetim Kurulu'nda 'İhaleyi yapamadık, engellendik' diye söyledi. Bende bu şekilde duydum'' diye cevap verdi. Tanık olarak dinlenen SSK eski Genel Müdürlerinden Zekayi Özcan ise SSK Yönetim Kurulu üyesiyken bir takım tıbbi malzeme fiyatlarının yüksek olduğunu bildiğini, Genel Müdür olduktan iki-üç hafta sonra da yönetim kuruluna tıbbi malzeme alımı ile ilgili protokllerde indirim yapılmasını söylediğini kaydetti. Bu süre içerisinde kendisinin görevden alındığını ifade eden Özcan, ''Görevden alındıktan sonra ortapedi malzemelerindeki yüzde 30 indirimin geri alındığını öğrendim'' şeklinde konuştu. Mahkeme Başkanı Yunus Karabıyıkoğlu'nun 'Dönemin Bakanı'nın tıbbi malzeme alımında yüzde 30 indirim yapılması yönünde talimatı varmıydı?' şeklindeki sorusuna Özcan, ''Hayır, yoktu. Bakan Bey o zamanlar otomasyon ihalesi ile ilgileniyordu. Bilgisi olduğunu zannetmiyorum'' şeklinde cevap verdi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:57

İLGİLİ HABERLER