İşadamı Jak Kamhi'nin oğlu Hayati Kamhi'yi İstanbul Pendik'te bir arazinin satışı konusunda tehdit ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan Nizamettin Aytemiz ve 17 adamı dün tutuklandı.

Yeniçağ gazetesi köşe yazarı Sabahattin Önkibar'ın da, konu ile ilgili olarak 5 bin dolar karşılığında Nizamettin Aytemiz lehine köşe yazısı yazdığı ileri sürüldü.

Savcılığa çağrılan Önkibar, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde ifade verdi, çıkışta ise gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. Aytemiz'in Önkibar'a para yatırdığına dair banka makbuzları bulunduğu, ikilinin telefon görüşmelerinin teknik takibe takıldığı da öğrenildi.

SABAH

İŞTE O YAZI

AKP'den Kamhi'ye Peşkeş mi? 
Geçtiğimiz hafta Ankara'daki büromuza bir beyefendi geldi ve bir dosya uzattı: 
- “Sabahattin Bey 5 gazete ve 3 TV kanalına gittim. Bu dosyayı verdim ama biz bunu yayınlayamayız dediler. Lütfen bunu inceler misiniz.” 
İnceledim ve misafirimi uzun uzadıya dinledim. 
Hadise beyan edilene ve dosyadaki kayıtlara göre şu: 
Hayati Kamhi (Proteksan) Pendik Güzelyalı'da, Pendik Belediyesi'nin izniyle Defterdarlıktan sahili kiralamış. 
Kiralanan yer doldurulmuş. 
Doldurulan alan 30 dönümmüş. 
Dahası, üstüne çelik yapılar inşa edilmiş. 
Bunun üzerine bu alana komşu olan ve sahili alınan esnaf feryad-ü figan edip, ilgili mercilere müracaat etmiş. 
Önce Pendik Belediyesine gidilmiş, sonuç alınamamış. 
Ardından Büyükşehir'e gidilmiş. 
Yapılan müracaatta görülmüş ki Büyükşehir Belediyesinin bu işten bilgisi ve onayı yokmuş. 
Şikayetçi esnaflardan biri de kiralanan araziye bitişik olup, sahil avantajı elinden alınan 2 yıldızılı turizm belgeli 220 yataklı bir otelin sahibi. 
Otelin adı Sidoma. 
Otelin sahibi Nizamettin Bey'e Pendik Belediyesinde aynen şu söylenmiş: 
- “Kamhi Ailesi güçlüdür. Bunlarla uğraşamazsın. Oteli Hayati Kamhi'ye sat kurtul. Bu bölge artık ona verildi.” 
Nizamettin Bey, “Bu otel benim 20 yıllık emeğim, alınterim, ekmek teknem. Satmam” demiş. 
Demiş demesine de, satması için art arda teklifler gönderilmiş. 
En vahimi şöyle bir mesaj iletilmiş: 
“Bizim istediğimiz fiyata satmazsan otelini iflas ettiririz.” 
Nizamettin Bey de Karadenizli ya, “hodri meydan” demiş. 
İşte tam bu süreçte ilginç bir gelişme olmuş. 
Bir polis ekip otosu, otelin kapısında adeta nöbet tutarak gireni ve çıkanı aramaya başlamış. 
Bir gün, iki gün, üç gün derken Nizamettin Bey önce Pendik İlçe Emniyet Amiri Ercüment Özinan'a, ardından da Pendik Emniyet Müdürü Şeref Aytekin'in yanına gitmiş ve sormuş: “Amirim, Müdürüm benden ne istiyorsunuz. Ekip otosu müşterimi tedirgin edip kaçırtıyor.. Hangi müşteri giriş kapısında üstünün aranacağı otele gider?. Ne olur ekmeğimle oynamayın.” 
Şeref Aytekin, şu cevabı vermiş: 
“Sat oteli. Bunlarla uğraşamazsın sen. Emir yukarıdan geldi. Ekip otosu sen oteli satana kadar orada bekleyecek.” 
Evet evet, beyan bana söylendiği gibi aynen öyleymiş. 
Eğer bu doğru ise sorarım size bu dehşet bir şey değil midir? 
Vatandaşının canını, malını, güvenliğini korumakla görevli polisin yaptığına bakın! 
Kuşkusuz ilgili polis görevlileri bunu yalanlayacaktır. 
Peki, o zaman o ekip otosu, otelin kapısında neden nöbet tutuyor? 
Neden otele gireni ve çıkanı tedirgin edip üstünü arıyor? 
Ekibinin böyle davrandığına dair çok sayıda ismin yazılı, imzalı şehadeti var. 
Sayın İstanbul Emniyet Müdürü, Sayın Emniyet Genel Müdürü Köksal, Sayın İçişleri Bakanı sizi göreve davet ediyoruz.. 
Bu ülkede vatandaşların mal ve can güvenliği yok mu? 
Keza Hayati Kamhi'ye Pendik sahilinde 30 dönüm nasıl kiralandı? 
Kiralama yasal mı? 
Belediye ve Emniyet onları koruyor mu? 
Cevap ve açıklama bekliyoruz. 
Bu arada Pendik Belediye Başkanı, Emniyet Müdürü ve Hayati Kamhi'den de açıklama bekliyoruz.. Sütunumuz onlara da açıktır.. Amacımız hiç kimseye haksızlık yapmak değildir.. Burası pek çok kimsenin yazamadığı konuların yazılabildiği nadir sütunlardan biridir.. Bu konuyu hem buradan hem de 3 Aralık Pazartesi günü başlıyacağımız TV programından izlemeyi sürdüreceğiz.