Gündem
  • 26.8.2010 00:16

TÜRBAN SORUNUNU ÇÖZMEYE SENİN TAKATİN, GÜCÜN YETMEZ

TOKAT - Erdoğan, Partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, kendilerinin, yol, okul, hastaneler yaptıklarını, konutlar inşa ettiklerini, köylere, mezralara su, yol götürdüklerini, hızlı tren hatları, enerji hatları döşediklerini, Türkiye'ye itibar kazandırdıklarını ifade etti.
''Dünyanın dört bir köşesinde hayalleri gerçeğe dönüştürüyoruz'' diyen Erdoğan, şunları söyledi:
''Yiğit düştüğü yerden kalkarmış, Türkiye, Türk Milleti düştüğü yerden kalkmıştır. Bunun müjdesini veriyorum. Peki muhalefet ne yapıyor? Biz iş üretirken, onlar iftira üretiyor. Biz eser üretirken onlar çamur atıyor. Ben bu Ramazan ayında, Ramazan ayına nezaketen onlara asla aynı dille konuşmadım, konuşmayacağım. Onlar millete yalan söylüyor. Biz çetelerle kıyasıya mücadele ederken, onlar çetelere avukatlık yapıyor. Biz, Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşıma mücadelesi verirken, onlar statükoya sarılıyor. ''

-''BUNLAR, DEMOKRASİDEN NASİBİNİ ALMAMIŞ''-

Başbakan Erdoğan, Parlamentoda eğitim özgürlüğüyle ilgili bir Anayasa değişikliği yaptıklarını anımsatarak, şöyle devam etti:
''Neydi o? Genç kızlarımızın başı örtülü olarak üniversiteye gidebilmesi, bunu MHP ile el ele vererek yaptık. 411 oyla Meclisten geçti öyle mi? Şimdi bugünlerde CHP Genel Başkanı meydanlarda diyor ki; 'Ben başörtüsü sorununu çözerim' İnanıyor musunuz? İnanmıyorsunuz değil mi? İşte fark ortada, yalnız keşke dürüst, samimi olsalar da. Ya peki böyle bir düşünce vardı da senin kafanda, ufkunda, dünyanda, Meclis'ten bu geçtiği zaman ertesi gün niçin bunu alıp da CHP olarak Anayasa Mahkemesine götürdünüz? Onun altında eski ve yeni CHP Genel Başkanlarının imzası yok muydu? E şimdi hangi yüzle çıkıp da 'Bunu ben çözerim' diyorsun. Niye çünkü bunu çözmeye senin zaten takatin, gücün de yetmez, yetmeyeceğini de biliyorsun.
'Acaba ben böyle dersem, muhafazakar kesimin oyunu alır mıyım' diye de gelip benim vatandaşım aldatmanın yoluna gitme. Dürüst, samimi ol ama bakın aynı cenah, ertesi gün malum medya Türkiye'nin en çok satan gazetesi bir başlık attı neydi o başlık?' 411 el kaosa kalktı' Sevgili Tokatlılar bunlar demokrasiden nasibini almamış, bunların kitabında özgürlük, hak, hukuk yok, bunlar, bunların özgürlük anlayışı kendi istedikleri kadar, hak anlayışı kendi müsaade ettikleri kadar, demokrasi anlayışları eğer kendilerine verirseniz başka yok. Ama benim milletim bunları yutmuyor ve yutmayacak.
Şimdi ben MHP'li kardeşlerime sesleniyorum; O zaman biz bunu Meclisten geçirdik kim engelledi? CHP, peki ey benim MHP'ye oy veren gönül veren kardeşlerim siz bundan çok mutlu olmuştunuz ama bu mutluluğu yarıda bırakan o CHP zihniyetine şimdi bu MHP yöneticileri vagon oldu, vagon onların peşinden nasıl gideceksin. İşte diyoruz ki bu 'evet' oyuyla özgürlüklerimizi geri alalım, evet mi? Mesele bu derdimiz bu. Ben inanıyorum ki MHP oy vermiş kardeşlerim gönül vermiş kardeşlerim bu oyunu bozacaklar ve zaten gittiğim illerde de görüyorum bir çok belediye başkanları daha önce gönül veren insanlar tek tek biz de 'evet 'diyeceğiz diyorlar.''

-''HUKUK ARTIK BİRİLERİNİN ARKA BAHÇESİ DEĞİL, MİLLETİN ÖN BAHÇESİ OLACAK''-

Anayasa Mahkemesi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üye yapıları ve çalışma sistemlerinin demokratikleştirilerek, katılımcı bir anlayışla işler hale getirileceğini ifade eden Erdoğan, ''Bakın rahatsız oluyorlar. Anayasa Mahkemesinde değişen çok bir şey yok aslında. Yedek üyeler, asil üye oluyor, sayı oldu 15... Bunun yanında 2 üye daha... Bu 2 üyeyi de Cumhurbaşkanımıza yapılan tekliflerden, Cumhurbaşkanımız seçecek etti, 17'' dedi.
Erdoğan, Avrupa'da, söz konusu kurul ve yüksek mahkeme üyelerini ağırlıklı olarak, parlamentoların, hükümetlerin, cumhurbaşkanlarının seçtiklerini belirterek, ''Ama bizde maalesef sadece TBMM'ye şöyle bir yetki verildi. O da Türkiye Barolar Birliği, avukatlar içerisinden, teklif yapacak, Sayıştay teklif yapacak, bunların içinden, TBMM seçecek. Bunu hazmedemiyorlar bütün kıyamet burada. 22'nin 3'...'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, 11 bin hakim ve savcının HSYK'ya 10 üye seçeceğini anımsatarak, şunları kaydetti:
''Bunu istemiyorlar, niye? Yukarıda kendilerine göre bir kast sistemi oluşturmuşlar. Yani arka kapı, arka bahçe ne derseniz deyin. Arka bahçelerini oluşturmuşlar. İşte CHP'li (Mehmet) Moğultay, Seyfi Oktay bunlar diyor ya 3 bin tane atama yaptılar, hakim savcı olarak aynen ifade şu; 'Biz, kendi arkadaşlarımızdan atamayacaktık da MHP'nin faşistlerinden, Refah Partililerden mi atayacaktık' diyor. Şimdi CHP'nin genel başkanı sen bunun cevabını ver önce. Ha şunu diyebilirsin, 'Ben o zaman siyasette değildim memurdum'. Zaten bunu diyor sıkıştığı yerde bunu diyor. Ya 'doğmadım' diyor, ya 'ben yoktum' diyor. Ama işine geldiği zaman da diyor ki 'Cumhuriyetin duayeni biziz, biz Atatürk'ün partisiyiz'. İşine geldiğinde de bunu diyor. Benim milletim bunları yutmaz. Hukuk artık birilerinin arka bahçesi değil, milletin ön bahçesi olacak.''

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 04:07

İLGİLİ HABERLER