Spor
  • 3.10.2004 14:06

ÜNLÜ VOLEYBOLCUMUZ NESLİHAN DEMİR'İN BABA DEDİĞİ KİŞİ DAYISI ÇIKTI!...

Voleybolun güler yüzlü oyuncusu Neslihan Demir, anne-babası bildiği kişilerin dayısı ve yengesi olduğunu yıllar sonra gerçek babası ortaya çıkınca öğrendi. Türkiye'den Japonya'ya, dünyanın dört bir köşesinden hayranları, onu hep gülen yüzüyle tanıyor. Oysa milli voleybolcu Neslihan Demir, kelimenin tam anlamıyla bir dram yaşıyor. Neslihan, anne-baba sandığı kişilerin aslında yengesiyle dayısı olduğunu, yıllar sonra babası ortaya çıkınca anladı. Ve hayatı bir anda altüst oldu. ''Gerçek baba'' Kazım Kurutepe, şimdi kızıyla birlikte olmak istiyor. Ama Neslihan, onu da gerçeği de bir türlü kabullenemiyor. ''Ben senin babanım'' Neslihan için, hayatını değiştiren öykü, bir yıl kadar önce başladı. Orta yaşlı bir adam, Demir ailesinin Eskişehir'deki evinin kapısını çaldı. Neslihan'ın o sırada anlam veremediği gergin bir havada, genç kızın karşısına geçti. Kendisini tanıttı: ''Ben senin babanım.'' Neslihan gülüp geçecekti belki. Ama ''annesiyle babası'' gülmüyordu. Onlara döndü, ''Doğru mu?'' diye sordu. Doğruydu. Sonraki bir saat içinde, Neslihan ''gerçek hikayesini'' öğrendi. O güne kadar gerçek sandığı her şeyi yerle bir eden bir hikayeydi bu. Anne doğumda ölür.. Hikaye aslında, Kazım Kurutepe'nin Ankaragücü takımında futbol oynarken geçirdiği sakatlıkla başlamıştı. Sakatlık.. Sonra sakatlığın moralsizliğiyle hayatına giren alkol, kumar.. Kazım Kurutepe futbolu ve Ankara'yı bırakıp Eskişehir'e yerleşti. Babasının açtığı markette çalışmaya başladı ve ''komşu kızı'' Neriman'la evlendi. Hayatı yeniden düzene girmeye başlamış gibiydi. Oysa dramı yeni başlıyordu. 1983 yılıydı. Neriman Kurutepe, kızını dünyaya getirirken hayatını kaybetti. Baba Kazım Kurutepe bu ölümün şokunu yaşarken, minik Neslihan, ''bir süre bakmaları'' için dayı ve yengeye emanet edildi. Ama süre uzadıkça uzadı. Çünkü Kazım Kurutepe bir türlü toparlanamamıştı. O, kumar ve içkiyle biçimlenen, sonrasında da cezaevine kadar uzanan bir hayatın içinde kaybolurken, Neslihan ''yeni evinde'' büyüyordu. Mustafa Demir ve eşi, Neslihan'ı kendi çocukları gibi bağırlarına basmıştı. Neslihan ilkokula başlayacağı sırada Demir ailesinin içine bir kurt düştü. Okula kayıt yaptırılacaktı yaptırılmasına da, soyadı ne olacaktı! Sınıfta adı Neslihan Kurutepe diye söylenecekti ve küçük kız soyadının neden annesinden babasından farklı olduğunu merak edecek, öğrenmek isteyecekti. Dayı Mustafa Demir, babayı aradı ve Neslihan'ı bu nedenle nüfuslarına geçirmek istediklerini söyledi. Baba, belki biraz da çaresizlikten ''peki'' dedi. Neslihan, farkına bile varmadığı bir yargı süreciyle ''Demir'' soyadını aldı. Ama iş bununla bitmedi. Dayının, babadan bir talebi daha vardı: ''Neslihan senin kim olduğunu algılayamıyor. Ama artık kafasında sorular oluşmaya başladı. Mümkünse bir süre görmeye gelme..'' Sonrasında bu ''süre'' de uzadıkça uzadı. Çünkü baba Kazım Kurutepe, dört yıl için cezaevine düşmüştü. Kazım Kurutepe, 4'ü cezaevinde geçen 9 yıl boyunca Neslihan'ı hiç görmemişti. Ancak, cezaevindeyken kızının voleybol oynamaya başladığını öğrenmiş, onunla ilgili tek tek haberler almaya başlamıştı. Cezaevinden çıktıktan bir süre sonra Neslihan'ı görmeyi kafasına koydu. Ve yaklaşık bir yıl önce, Demir ailesinin kapısını çaldı. Neslihan, işte o zaman öğrendi gerçeği. Anne-baba sandığı kişilerin gerçek anne-babası olmadığını.. Annesinin onu dünyaya getirirken öldüğünü ve karşısında duran bu yabancı adamın babası olduğunu öğrendi. Ama tüm bu gerçekler çok geride kalmıştı. Neslihan hayatını kurmuştu ve yıllar sonra karşısına çıkan babayı kabullenememişti. Kuru bir merhaba Neslihan'ın direnişi, babasını hayal kırıklığına uğrattı ama yıldırmadı. Kurutepe bu kez maçlara gitmeye başladı. En sonunda, Ankara'daki son voleybol turnuvasında bir kez daha denedi şansını. Kızını sahada seyrettikten sonra soyunma odalarının bulunduğu koridora gitmeyi başardı. Ama Neslihan kuru bir ''merhaba''dan sonra koşarak uzaklaştı babasından. Yalnızca VATAN'ın şahit olduğu bu buluşma da, yine Neslihan'ın kararlılığı ve babanın hayal kırıklığıyla noktalandı. Çünkü ''geçmiş'' artık çok gerilerde kalmıştı. VATAN Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:01

İLGİLİ HABERLER