YA BU SÖYLENEN RAKAM HERKESİN CEBİNE GİRER Mİ?..
Barış ve Demokrasi Partisi'ni (BDP) eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "-Sivil itaatsizlik- diyorlar. Allah aşkına bunların neresi sivil? Bugüne kadar hiç kendi iradenizle hareket ettiniz mi? Talimat almadan hareket edemiyorlar. Şiddete hayır derler, şiddet uygularlar" dedi.
Başbakan Erdoğan, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen 75 tesisin toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tamamında tek meselelerinin gönüller yapmak, gönüller kazanmak olduğunu ifade etti. Erdoğan, "8 yıldır meselemiz ve derdimiz, gayemiz bu. 8 yıldır Türkiye'de soframızdaki ekmeği büyütmenin sevdasını veriyoruz. Laf etmiyor, hayat ticareti, umut tüccarlığı yapmıyoruz. Sandık görülünce proje üreten, ufukta seçim görülünce milletin içine girenlerden değiliz. 8 yıldır milletin içindeyiz ve hizmet mücadelesindeyiz" diye konuştu.
Konuşması, "Türkiye seninle gurur duyuyor" tezahüratlarıyla kesilen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Karacaoğlan diyor ki 'Ak elleri kalem tutar, yazar elif elif diye.' İşte biz Adanalı gençlerin eli kalem tutsun, Adanalı gençler okusun, meslek sahibi olsun diye Adana'da cumhuriyet tarihimizin en büyük yatırımını gerçekleştiriyoruz. Burada Adana'ya eğitim noktasında bir de müjde veriyorum. Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin kurulmasıyla ilgili kanun tasarısı, geçen hafta 24 Mart'ta komisyondan geçti, genel kurulun gündemine girdi. İnşallah, fevkalade bir durum olmazsa Meclisten çıkartacak ve böylece Adana'ya ikinci bir devlet üniversitesini kazandıracağız. Şimdiden hayırlı olsun."
Türkiye'nin ikinci müze kütüphanesini de Adana'da açtıklarını, yine TOKİ tarafından yapılan 113 adet Yüreğir Tarımköy Konutları'nın açılışını yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Sanayinin çiçeği Adana, özel sektör tarafından yapılan 33 adet hizmetle buluşuyor. Tekstilden gıdaya, makineye kadar özel sektör yatırımının resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu tesislerden dolayı özel sektörümüzü kutluyorum" dedi.
Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili ve ekibine misafirperverliklerinden dolayı teşekkür eden Erdoğan, "Bir olursak, iri olursak, diri olursak, bizim önümüzde hiçbir güç duramaz. Bunu böyle bilin. Çukurova'nın gözbebeğine Adana'ya yakışan işte budur bu. 75 kalem hizmet ve eseri Adana'ya ve tüm Türkiye'ye hayırlı olsun" ifadelerini kaydetti.
"İŞSİZLİĞİ KADEME KADEME DÜŞÜRÜYORUZ"
İşsizlik konusuna da değinen Erdoğan şunları söyledi:
"Şimdi birileri geliyor. Adana'daki gençlere nasıl umut pazarlarım, oradan nasıl bir rant devşiririm diye Adana'da fırsat kolluyor. Sevgili kardeşlerim bizim gizlimiz saklımız yok. Ben Adana'da işsizliğin olduğunu biliyorum. Ama bu ülkeye başbakan olduğum zaman Adana'da işsizlik bundan daha fazlaydı ama şimdi daha az. Bu gerçeği de görün. Bir şeyi her zaman söyledik, Adanalılar buna şahittir. Biz ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız. Hep böyle geldik huzurunuza. Her yıl tüm Türkiye'de olduğu gibi, Adana'da da işsizliği kademe kademe düşürüyoruz. Küresel kriz nedeniyle işsizlik tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de artış gösterdi. Dünyada işsizlik artıyor, küresel krizin etkileri sürüyor ama bizde tam tersine işsizlik oranı düşüyor. En son 2010 yılı sonunda işsizliği 11.9'a kadar çektik. Şimdi son geldiğimiz nokta 11.4. Türkiye genelinde 2010 yılında işsizlik, 2009 göre yüzde 2.1 gerilerken, bu bölgede tam yüzde 5.3 geriledi. İnşallah bu düşüş devam edecek, kriz öncesi döneme gideceğiz ve daha da
aşağıya çekeceğiz."
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'ndeki firma sayısının artışına dikkat çeken Erdoğan, "2002'de 12 bin kişi çalışırken, bugün 314 firmada 25 bin kişi çalışıyor. 12 bin nere, 25 bin nere. Artış oranı yüzde 108. Tüketilen enerji ne oldu biliyor musunuz? Yüzde 171 arttı. Bu ne demek, üretim artıyor. Tüketilen su miktarı yüzde 72 arttı. Tekstilde sağladığımız teşviklerle Adana yeniden bir tekstil merkezi haline geldi. Türkiye ve Adana büyüyor ve daha da büyüyecek. İşsizliği daha da aşağıya çekeceğiz. Hedef 2023. Biz büyük düşünüyoruz. Büyük hedefler beliyoruz. İnşallah 2023 itibariyle Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacak. Milli gelirimiz 2 trilyon dolara, ihracat 500 milyar dolara, kişi başına milli gelir 25 bin dolara çıkmış olacak. Şimdi çıkıyor bazı aklı evveller ne diyor? 'Senin cebine 25 bin dolar giriyor mu?' diye soruyor. Ya bu söylenen rakam herkesin cebine 25 bin dolar giriyor değil. Dünyada gelişmişlik bu rakamlarla yapılıyor. Herkesin cebine bu girer mi. Makineden mamul mü çıkartıyorsun da herkesin cebine aynı para girsin. Bu mümkün mü? O beyefendiye sormak lazım. Acaba sen 25 binle mi idare ediyorsun? Bunu ona sormak lazım. Değerli kardeşlerim inşallah hep birlikte büyüyüp, hep birlikte başaracağız. Yarınlar bugünlerden daha iyi olacak. Dün neydik, bugün neydik" dedi.
2023 vizyonunu ortaya koyduklarını belirten Erdoğan "3 Kasım 2002'de dedik ki çıraklık devri başlıyor, 22 Temmuz'da dedik ki kalfalık dedik. 12 Haziran'da da ustalık devri başlayacak. Artık dünyada gündemi belirlenen bir Türkiye yok. Artık dünyada gündeme ortak olan ve gündem belirleyen bir Türkiye var. Bu böyle bilinsin. Şimdi bizi takdir etmeye başladılar. Hani eskiden birileri bir şeyler söylüyorlardı. Ne diyordu eski liderler. 'Kim ne verirse ben 5 fazlasını veriyorum' diyorlardı. Şimdi de çıkıyorlar 2023 hedefimizi kullanarak, meseleyi sulandırmak istiyorlar. Bizim ayaklarımız yere basıyor, hedeflerimizi buna göre yapıyoruz. Taklitlerimizden sakıni Çukurova'nın gözbebeğinın sevgili Adanalı kardeşlerim" diye konuştu.
"BİZ, ÇIKARLAR PEŞİNDE DEĞİLİZ"
Bölgede çok önemli gelişmeler yaşandığını kaydeden Erdoğan "Tunus ve Ortadoğu'da halklar değişim taleplerini güçlü şekilde dile getiriyor. Lider halkı için, ülkesi için, ülkesinin ve milletinin geleceği için vardır. Değişimi yönlendirecek, milletine istikamet çizecek olan liderdir, liderlerdir. Lider değişime direnir, halkın taleplerine kulak tıkarsa zalimleşir. Lider değişir, halkının taleplerine kulak tıkarsa tarihte dualarla yerini alır. Ortadoğu ve kuzey Afrika'daki liderlere bugün de söylüyorum halkınıza silah doğrultmayın, onları anlamaya çalışın. Haykırışları bastırmak için değil, dinleyin" dedi.
Türkiye'nin dış politikasının ilkeler üzerinden yürütüldüğünü vurgulayan Erdoğan, "Dünyanın her yerinde, her ülkesinde, her bölgesinde adaletten, hukuktan, demokrasiden ve haktan yanayız. Biz, çıkarlar peşinde değiliz. Biz insanların bölünmesi pahasına insanlara zulmedilmesi, ezilmesini pahasına çıkarlarımız var diye zulme, işkenceye, şiddete, hukuksuzluğa sessiz kalamayız. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da değişimin sorunsuz ve sancısız olması için adeta çırpınıyor, uluslararası platformlarda barış için çabalıyoruz. Oradaki kardeşlerimizin burnu dahi kanamaması için gece gündüz çabalıyoruz. Çözüm, diyalog ve uzlaşma girişimlerini her platforma cesursa dile getiriyoruz. ABD, İngiltere, Hollanda, Suriye, Libya ile sürekli telefon görüşmeleri yapıyoruz. Bölgede herkesle diyalog halindeyiz. Herkesle konuşabiliyoruz. 8 yılda ekonomiyi büyüttük, Türkiye'nin itibarını ve gücünü, etkinliğini arttırdık bölgede. Bölgemizde ekonomisi, demokrasi, dış politikasıyla daha güçlü bir hale geliyoruz. Bu ülke, bu
millet her şeyin en iyisi ve en güzeline layık. İnşallah Türkiye'yi daha yükseklere taşıyacağız" dedi.
"TÜRKİYE'Yİ 8 YILDA BURALARA KARDEŞLİK GETİRDİ"
Seçim sandığı ufukta görününce birilerinin milleti hatırladığını ifade eden Erdoğan, "Acele acele popülist projeler üretmeye başladı. Birileri de seçim bölgesinde gerilimi arttırıp, tahrikleri arttırıp, oy avcılığına düştü. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da görüyorsunuz. Seçime haftalar kala ellerine taş alıp, polisin üzerine yürüyüp, gençleri etkileyerek seçim sürecine girdi. Sevgili kardeşlerim ayrım yapmaksızın, Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Çerkez'iyle, yaratılanı yaratandan ötürü seviyorum, bu anlayışla kucaklıyorum. Sivil itaatsizlik diyorlar. Allah aşkına bunların neresi sivil. Bugüne kadar hiç kendi iradenizle hareket ettiniz mi. Şiddete hayır dediler, şiddet uygularlar. Demokrasi derler, anayasa değişikliğine karşı çıkarlar. İnsan hakları derler, yazarlara, aydınlara baskı uygularlar. Sizin nereniz sivil? Mecliste Anayasa oylamalarında kendi iradelerini kullanıp, gidip sandıkta oy dahi veremediler. Özgürce konuşamıyorlar, özgürce hareket edemiyorlar. Talimat almadan hareket edemiyorlar.
Ondan sonra çıkıp sivil itaatsizlik diyorlar. Bizim inancımızda ayrımcılığa yer yok. Buna zemin hazırlayanlar asla dikiş tutturamazlar. Çünkü bizim dinimiz, birlik dinidir. Bizim dinimiz, sevgi dinidir. Bizim dinimiz, barış dinidir ve bu dine kimse istismarı sokamaz. Bunlar sadece senaryo. Milletimen'c7ukurova'nın gözbebeğin diyorum ki gelin, 12 Haziran'da bu oyunu, bu kirli senaryoları artık tamamen açığa çıkartalım. Doğuda, batıda en uçta siyaset yapıp, etnik kökenler üzerinden siyaset yapıp, birbirini besleyen partilere 12 Haziran'da tam bir demokrasi dersi verelim. Türkiye'yi oynanan tüm oyunlara rağmen 8 yılda buralara kardeşlik getirdi. Bizi daha üst seviyelere de kardeşlik taşıyacak. Bu başarıları, bu sevgileri, kardeşlik ve paylaşmakla başardık. Elele verip daha iyisini başaracağız. Hiç endişeniz olmasın" dedi.
"DAHA DA İYİ OLACAKSINIZ. GÜÇLENDİKÇE GÜÇLENECEKSİNİZ"
Sağlık alanında hükümet olarak yaptıkları çalışmalar hakkında da açıklamalarda bulunan Erdoğan şunları söyledi:
"Bizden önce bir iktidar vardı. MHP, DSP, ANAP, bu iktidar döneminde hastanelerde cenazelerimizi bile alamıyorduk. Bakınız şimdi istediğiniz hastaneye gidip, istediğin eczaneden ilacınızı alabiliyorsunuz. Bugünlere geldik. Eksiklerimiz yok mu var ama hiç kimse bunları yapacağımızı beklemiyordu. Daha da iyi olacaksınız. Güçlendikçe güçleneceksiniz. Devletin hastanelerinde artık sigortalı, Bağ-Kur'lu, memur ayrımı yok. Bununla yetinmedik, özel hastaneleri hizmetinize sunduk. Gözü olup da bunu görmeyenler
var. Ama benim halkın, benim milletim bunu onlara gösteriyor, gösterecek de. Hastanelerde her hekime özel bir muayene odası tahsis ettik. Artık devlet hastanelerinde istediğiniz hekimi seçebiliyor musunuz? Aile hekimliğine geçtik. Artık hepinizin özel doktoru var. Corç, Hans'ın özel hastanesi ve doktoru olacak da benim Ahmet'imin, Mehmet'imin Ayşe'min neden olmayacak? Bunu yaptık. Bu bizim görevimiz, sorumluluğumuzdu ve bunu yaptık. Sadece Adana için hükümetimiz dönemde sağlık alanında 315 milyon TL
harcandı."