Gündem
  • 31.10.2003 10:44

8 AY ÖNCE İSTANBUL'DAN YOLA ÇIKAN TÜRK GEMİSİ BUHARLAŞTI...

Eski adı Kosova, yeni adı Rahma olan TM Container Lines Taşımacılık Şirketi'ne ait 1958 yapımı gemi, 12 Mart günü Ambarlı Soyak Limanı'ndan Libya'nın Misurata Limanı'na gitmek üzere yola çıktı. Şirketin verdiği bilgilere göre, seramik ve bakır tel yüklü gemi, 10 kişilik mürettebatla hareket ettikten iki gün sonra kaptan, ''hava muhafeleti nedeniyle Girit adası açıklarında demirleyeceğini'' bildirdi. Gemiden alınan son mesaj da bu oldu. Ancak geminin 16 - 17 - 18 Mart günlerinde bazı ülkelerin radyolarına yardım sinyali gönderdiği anlaşıldı. Sinyal verilen bölgede yapılan aramalarda gemiden herhangi bir iz bulunamadı. ŞÜPHELİ 'CEP' KAYITLARI Geminin 2. kaptanı Mehmet Aytaç'ın kızı Sermin Aytaç, ''Şirket, bize geminin batmış ya da korsanlarca kaçırılmış olduğunu söyledi. Üç kardeşiz, maddi güçlükler yaşıyoruz. Olayın arkasında ne olduğunu bulmak istiyoruz'' dedi. Geminin 23 yaşındaki telsizcisi Nuray Çavuşoğlu'nun annesi Bahise Çavuşoğlu, da, ''Oğlumun ikinci seferiydi. Ayın 12'sinde yola çıktı. 13'ünde cep telefonundan aradı. Ondan sonra bir daha görüşme yapamadık. Telefonu kapalıydı. Şirkete yaptığımız başvurularda sürekli çelişkili açıklamalar yaptılar. Geminin 14 Mart'ta kaybolduğu söylendi ama 18 ve 21 Mart'ta oğlumun cep telefonundan görüşmeler yapıldığını tespit ettik'' diye isyan etti. 'OĞLUMUN İLK SEFERİYDİ' Geminin aşçısı, üç çocuk babası Kadir Bidav'ın (40) eşi de ''Bir gemiyi bulmak bu kadar zor mu? Eşime ne olduğunu sorduğumda şirkettekiler yaptıkları başvuru kâğıtlarını elimize tutuşturdu. Zaten sonra da taşındılar'' diye konuştu. Geminin 19 yaşındaki miçosu Erdem Şengül'ün babası Ail Şengül ise şöyle konuştu: ''Oğlum ilk kez denize açılmıştı. Savcılığa şirketin çelişkili konuştuğunu anlattım. Ancak hiçbir sonuç alınmadı.'' Ailelerinin bir bölümünün avukatlığını üstlenen Turan Aydoğan da ''Tazminat davası açılacak. Durum netleşmezse gaiplikle ilgili dava açmayı da düşünüyoruz'' şeklinde konuştu. Interpol de bulamadı... Denizcilik Müsteşarlığı, konuyla ilgili olarak Interpol'e de başvurdu. Interpol, 12 Ağustos 2003'te Denizcilik Müsteşarlığı'na gönderdiği yazıda, geminin Malta, Cezayir sınırlarına girmediğini; Danimarka ve Yunanistan'dan ayrıntılı bilgi beklendiğini bildirdi. Yazıda, gemi sahibi Şahap Kerküklü'nün kaptan Günyüzü ile telefon görüşmesi yaptığı ve ilgili tahkikatın sürdüğü belirtildi. Korsan çalışmaya karar verdilerse... Geminin battığına dair resmi bir kayıt olmadığını vurgulayan Denizcilik Müşteşarlığı yetkilileri, ortadan kaybolan gemilerin, korsan olarak denetimsiz ülkeler arasında ticaret yapma ya da insan kaçakçılığına karışma ihtimalinin bulunduğunu söyledi. Yetkililer, ''Bazen personel bir araya gelerek yasadışı iş yapmaya karar veriyor. Bu tür durumda öncelikle izlerini kaybettirmeleri gerekiyor'' dedi. 'Şirket battı, tazminat yok' Geminin ait olduğu TM Contiener Lines firmasının eski müdürü Selma Asker, şunları söyledi: ''Biz gerekli tüm müracaatlarımızı yaptık. Geminin son bulunduğu yere arama için iki gemi gönderdik. Ancak hiçbir ize rastlanmadı. Bizim herhangi bir kusurumuz olmadı. Şirket uğradığı kayıp nedeniyle battı. Bu nedenle ailelerin tazminat alması söz konusu olmayacak.'' (MİLLİYET) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:57

İLGİLİ HABERLER