Gündem
  • 30.10.2003 00:32

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN :"BİZ BAŞÖRTÜLÜ İLE BAŞI AÇIĞI İLE EL ELE ÜLKEYİ NASIL KALKINDIRIZ BUNU DÜŞÜNÜYORUZ"

ZAFER ÇAKMAK-DEVLET ARIK ANKARA- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan resepsiyon krizi ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "Siyaset kin kabul etmez. Biz şu anda devlet yönetiyoruz. Bu tür tabloların olmasını istemeyiz, ancak olsa bile biz böğrümüze taş basar hizmete beraber devam ederiz. Ülkenin bundan zarar görmesine tahammül edemeyiz" dedi. Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde TBMM, Başbakanlık ve AK Parti muhabirleri ve kameramanlarına iftar yemeği verdi. İftara yaklaşık 130 gazeteci ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan, Adana Milletvekili Ömer Çelik, İstanbul Milletvekili Egemen Bağış ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer katıldı. İftarda davetlilere mercimek çorbası, sebzeli börek, hünkar beğendi ve fırında sütlaç ile Cola Turka ikram edildi. "KİŞİSEL TEPKİLERİ GENELLEŞTİRMEYİN" Yemeğin ardından Başbakan Erdoğan basın mensuplarının sorularını cevapladı. Erdoğan, Cumhurbaşkanı'nın verdiği resepsiyonu bazı AK Parti milletvekillerinin boykot edeceklerinin hatırlatılması üzerine Cumhuriyet'in şu anda sadece Çankaya'da kutlanmadığını, Türkiye'nin çok değişik yerlerinde Cumhuriyet kutlaması yapıldığını söyledi. Meclis'in 2 haftadır bir anlamda kapalı olduğunu ve milletvekillerinin bu nedenle memleketlerine giderek Valilik resepsiyonlarına katıldıklarını kaydeden Erdoğan, "Milletvekili arkadaşlarımızın şu anki uygulamada geçen yıl böyle bir uygulama yokken bu yıl aynı konuda Cumhur'un vekili olarak bulundukları makamdaki bu Meclis ile alakalı bir olay, böyle bir ayrıma tabi tutulmak onları üzmüştür. Sadece bizim arkadaşlarımız değil farklı camialarda da bu tür sıkıntılar meydana gelmiştir. Bu ayrım, bu arkadaşları üzmüştür. Buradaki kişisel tepkilerini genelleştirmeyi ben anlamsız buluyorum. Biz Cumhuriyeti bütün heyecanı ile kutluyoruz. Bu konuda herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir. Bu kutlama da aynı heyecanla devam edecektir. Hedef 100. yıl kutlamalarına altyapı oluşturmaktır" diye konuştu. Erdoğan, bu konuyu Cumhurbaşkanı ile görüşmediğini ifade etti. Başörtüsü sorununun çözülmesi konusunda bir adımın ne zaman atılacağı sorusu üzerine, başörtüsü konusunda toplumsal mutabakatın sağlanmasını arzu ettiklerini belirten Erdoğan, bu toplumsal mutabakatla Türkiye'de suni gerilimlerin yaşanmayacağını ifade etti. Erdoğan, "Arzumuz şudur. Başörtülüsü ile, başı açığı ile, türbanlısı ile el ele, omuz omuza ülkeyi nasıl kalkındıracağız, bunu düşünen insanların yaşadığı bir ülkedir. Bunun bizler de her zaman için önünü açmamız ve böyle gerilim politikalarına da asla zemin oluşturmamamız lazım. Bunu başarırsa Türkiye asla geri kalmaz ve yarıştan kopmaz. Güçlüyüz, karar verdiğimiz zaman birçok şeyi başarıyoruz, başaracağız. Yolsuzluklarla ilgili de birçok dengeleri değiştirmeye başladık. Önümüzdeki günlerde bunun Türkiye lehine neleri getirdiğini göreceğiz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, Cumhurbaşkanı'nın bu tür tutumlarının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı'na tavır alıp almayacağı sorusuna şu karşılığı verdi: "Siyaset kin kabul etmez. Biz şu anda devlet yönetiyoruz. Bu tür tabloların olmasını istemeyiz ancak olsa bile biz böğrümüze taş basar hizmete beraber devam ederiz. Ülkenin bundan zarar görmesine tahammül edemeyiz." "LAİKLİK KONUSUNDA HERHANGİ BİR SIKINTIMIZ YOK" Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Cumhuriyet Bayramı mesajında laiklik uyarısı yapmasını nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine Erdoğan, AK Parti olarak laiklik konusundaki düşüncelerinin belli olduğunu, bunun parti programında da çok açık şekilde dile getirildiğini söyledi. AK Parti'nin programında yer alan ifadelerde herhangi bir değişiklik olmadığını, bunun arkasında olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz parti olarak laiklik konusundaki düşüncemizi baştan belirledik. Laiklik konusunda AK Parti olarak herhangi bir sıkıntımız olmadığı gibi, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye'yi en iyi seviyeye nasıl götüreceğiz, bunun aşkı ve heyecanı ile gece gündüz çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu da bizim hangi konumda olduğumuzu çok açık ortaya koyuyor." "Devletin zirvesindeki dargınlıklar devlet işlerini aksatmaz mı" sorusuna Başbakan Erdoğan, şu karşılığı verdi: "Bizim işlerimiz şu an hiç aksamıyor. Kendimizi bu konuların tamamen dışında tuttuk. Bütün bunlar konuşulurken biz hızla yolumuza devam ettik. Bu tartışmalar yapılırken Kırgızistan'daydık, Tacikistan'daydık. Ülkemizde de acaba ekonomideki performansımızı nasıl ileriye götürebiliriz, onun gayreti içindeyiz. Hiç bunlar bizi ilgilendirmiyor. Bunlar çok spesifik olaylardır. Bu tür tabloların yaşanmasını, bu tür gerilimlerin olmasını doğru bulmuyorum." "OLURSA OLUR OLMAZSA OLMAZ" Erdoğan, Türkiye'nin Irak'a asker göndermesine ilişkin gelişmelerle ilgili soru üzerine tezkere öncesinde ve sonrasında "Tezkerenin Meclis'ten çıkması Türkiye Irak'a hemen asker göndereceği anlamına gelmez" ifadesini kullandığını hatırlattı. Erdoğan, tüm şartların oluşması ile birlikte adımların atılacağını vurguladı. Şu anda beklenen şartların ve aradaki mutabakatın tesis edilmemesi nedeniyle Türkiye'nin bir adım atmadığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: "Biz Irak'a asker gönderme ihtirası içinde değiliz. Irak'ın mutluluğu ve huzuru için biz komşuluk hukukuna dayalı olarak yardımcı olma düşüncesi içindeyiz. Bunun için ne yapabiliriz? Akrabalıklar var. Tarihten gelen aramızda bir yapı var. Bizler de buraya yardım eli uzatalım diyoruz. Şu ana kadar olumlu ses gelmiş değil. Bu daveti yapan ABD'dir. Biz bu daveti bu şekilde değerlendirdik. Olursa olur olmazsa olmaz. Biz yine de insani yardım bazd omuz omuza ülkeyi nasıl kalkındıracağız, bunu dında hergün 2-3 kamyon ilaç, gıda yardımı gönderiyoruz. Aynı şekilde enerji ve LPG yardımı yapıyoruz. Bugünlerde su göndermeye de başlayacağız. Müteahhit firmalar Irak'ta iş almaya başladılar. Temennimiz odur ki en hayırlı şekilde neticelensin. Önümüzdeki haftalar bunu gösterecek." Erdoğan, "Türkiye'nin Irak'a asker göndermesi askıya alınabilir mi?" sorusuna ise, "Askıya almak diye birşeyden bahsetmedim. Biz bütün hazırlıklarımızı yapmış vaziyetteyiz. Hem siyasi hem askeri bütün hazırlıklarımızı yaptık. Hükümet Meclis'ten aldığı yetkiyle hazır durumdadır. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) de kendi bünyesinde gerekli ön hazırlıkları yapmış durumdadır. Biz TSK'ya yetkiyi verdik. Görüşmeler sürüyor. Oradan yeni bir mutabakat çıkması lazım ki oturup konuşup kararımızı verelim. Şu an mutabakat sağlanmadığına göre, buyurun denmediği sürece gitme ihtirası içinde değiliz" cevabını verdi. "DEMOKRASİ İLE CUMHURİYET ARASINDA CİDDİ MAKAS AÇIĞI VAR" Erdoğan, bir soru üzerine hükümet olarak iktidar olmanın mücadelesini sürdürdüklerini belirterek, Türkiye'de demokrasi ile cumhuriyet arasında ciddi makas açığının bulunduğunu kaydetti. AK Parti olarak bu açığı kapatma gayreti içinde olduklarını kaydeden Erdoğan, bu açığın henüz kapanmadığını, bu açığın kapanması halinde Türk insanının arzuladığı yaşama kavuşacağını söyledi. Türkiye'de insan hakları, düşünce hürriyeti, örgütlenme ve teşebbüs hürriyeti konusunda hala aksaklıkların olduğuna işaret eden Erdoğan, 6. ve 7. uyum paketlerinin bu açıdan zihinsel bir devrim olduğunu, ancak önemli olanın bu yasaları uygulamaya geçirmek olduğunu vurguladı. Ekonomide de hükümetin hedefleri yakalamaya başladığını anlatan Erdoğan, ekonomik değerlerin normale dönmeye başladığını ifade etti. Erdoğan, konuşmasında sanayicilere de doğalgaz müjdesi vererek, artık sanayicilerin doğalgazı yüzde 5 daha indirimli alacaklarını belirtti. Erdoğan uygulamanın hafta başında başlayacağını da duyurdu. Erdoğan, Aralık ayında KKTC'de yapılacak seçimlerle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Kıbrıs'ta demokratik ve adil bir seçim yapılmasını umut ettiklerini söyledi. Erdoğan, "AB sürecine dönük olarak KKTC'de kendi haklarını özveriyle savunan, kazanılmış haklarını da kaybetmeyen bir yönetim olmasını arzu ediyoruz. Biz bugüne kadar anavatan-yavru vatan ilişkisini nasıl yürüttüysek bundan sonra da aynı anlayışla yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu. Erdoğan, YÖK Yasa Taslağı ile ilgili bir soru üzerine Milli Eğitim Bakanı ile Üniversitelerarası Kurul'un bu konuda belli bir konsensüs sağladığını ifade ederek, 15 Aralık'a kadar Üniversitelerarası Kurul'un taslağı hazır hale getireceğini, kendilerinin de bu süreci olabildiğince hızlandıracaklarını söyledi. Anayasa değişikliğinin yılbaşından önce Meclis'ten geçirilip geçirilmeyeceği sorusu üzerine Erdoğan, bu konuda Uzlaşma Komisyonu'nun oluşması ve Komisyon'un neticeye varmasının bekleneceğini belirterek, şöyle devam etti: "Uzlaşma Komisyonu oluşmadığı sürece bir Anayasa değişikliği mücadelesi sağlıklı olmaz. Bu bir havadır, atmosferdir. Bu yakalandığbazd omuz omuza ülkeyi nasıl kalkındıracağız, bunu dı an adımları atarız." Ankara'daki yeni trafik düzenlemesiyle ilgili tartışmaların hatırlatılması üzerine ise Erdoğan, belediyecilikte her uygulamaya halkın önce karşı çıktığını sonra kabullendiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Buna hemen ani ideolojik yaklaşımlarla olmaz demek yanlıştır. Esnaflar, ilk tepki olarak hayır demiş olabilirler. Biraz bekle gör yapmamız lazım. Bu proje nasıl netice verecek bunu uygulamada görmemiz lazım. Esnaf mı haklı başkan mı haklı tartışmasına gelinirse ben sayın başkanın iyi niyetinden şüphe etmiyorum. İyi niyetle Ankara'ya yaptığı güzel hizmetlere bir yenisini daha ekleme gayretleriyle bu projeyi başlattığına inanıyorum. Hiçbir belediye başkanı halkının aleyhine olacak bir projeyi uygulamaya sokmaz." Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:56

İLGİLİ HABERLER