Gündem
  • 21.1.2004 17:24

BAYHAN’I PALYAÇOYA BENZETEN MÜZİĞİN USTA İSMİ KİM?

Melih Kibar, ‘Popstar yarışmasını adı yarışma olan bir televizyon programı olarak görüyorum. O kadar yanlışı barındırıyor ki. Star nasıl olunmamalı dedirtecek bir program. Sinirlerim el verdiğince izliyorum. Gençlerin haysiyetiyle oynandığını görmek beni çok sinirlerdiriyor. Bir Elena iyiydi o da elendi. Diğerleri bar şarkıcısı. Bayhan'ı saymıyorum bile. Bayhan özellikle Londra'da sokak palyaçoları vardır. O da çıkıp şarkı söylese kahkahalarla gülerim. Ama bir yorumcu bir şarkıcı olarak bakarsak, mümkün değil. Ayrıca geçmişinde yaşadıkları beni asla bağlamaz’ dedi. Ama yine de bir anne baba gözüyle bakarsak, katil damgasını yemiş bir insanın çocuğunuz için bir idol olmasını kabul eder miydiniz? 20 yıldır ismini ağzımdan düşürmediğim şarkı sözü yazarı rahmetli Çiğdem Talu ile birlikte kariyerlerine katkıda bulunduğumuz ve hatta sıfırdan zirveye kadar çıkardığımız sanatçılar olduğu gerçeğini inkar etmek imkansız. Bunlardan biri de Erol Evgin. Tabii biz olmazsak rüzgar nereden eserdi bilemeyiz ama bu gerçeği kabul etmek gerekiyor. Erol Evgin de bunu her zaman söyler zaten. Yeni albümünüz piyasaya çıktı. Bu albümden ve beklentilerinizden söz eder misiniz? 'Saat Sabahın Dokuzu' isimli albümünün geçtiğimiz yıl piyasaya çıkardığım 'Yadigar' isimli albümün devamı niteliğinde. Tıpkı Yadigar'da olduğu gibi enstürmantal şarkılar ve bunun dışında Melih Kibar şarkıları var. 30 yıllık şarkıları günümüze uyarlayarak yaptım. 'Hababam Sınıfı' yeniden çekildi. Filmin müziğinde ne gibi değişiklikler yaptınız? Tabii ki Hababam Sınıfı'na sıfırdan bir müzik yapmak imkansız. Ama o klasik formuyla da kullansaydık daha demode kalacaktı. O yüzden çağdaş normlarda, acaba günümüzdeki müzik dallarında 'hababam sınıfı'nı nasıl düzenlerdim kaygısıyla baktım. 28 yıl önce 'Hababam Sınıfı' sınıfının müziğini nasıl bir duygu içinde yapmıştınız? Sadece 4 dakikada yapmıştım. Babamla 76 yılında yemek yerken, piyanoya gitmiştim ve bir anda bu melodi çıktı ortaya. Daha sonra tekrar masaya dönüp yemeğimi yemeye devam etmiştim. 'Hababam Sınıfı' neredeyse her gün bir kanalda yayınlanıyor. Telif hakkı alıyor musunuz? Kesinlikle hayır. Eğer telif haklarının geçerli olduğu bir ülkede olsak şu anda bu şöyleyişi benim özel yatımda yapıyor olurduk. Ayrıca ben sizi özel helikopterimle aldırırdım. Bunları yapmak telif haklarının işlediği bir ülkede yaşayan sanatçı için hiç uzak ihtimaller değil. Hababam Sınıfı ilk kez Türkiye'de video kaset olarak piyasaya çıkarıldığında yine aynı müzikti, herşeyiyle aynıydı ve jenerikten benim adımı telif ücreti ödememek için silmişlerdi. Telif hakları konusu sizce düzelecek mi? Elbette zaman içerisinde düzelecek. Avrupa Birliği'ne uyum yasası çerçevesinde düzeleneceğini düşünüyorum. Evrensel boyutlarda tedbirlerin alınacağını düşünüyorum. Ancak telif haklarını ödemekle yükümlü olan insanların bu konuda bilinçlenmesi gerekir. Biz hafiye gibi paramı ver diyemeyiz. Radyolarda çalınan şarkılarınızın teliflerini alıyor musunuz? Bazı radyolar veriyor. Türkiye'de zaten bir tane telif hakkı kurumu olması gerekirken iki tane var. Biri Mesam, digeri MSG. Onlar çok komik olarak telif haklarını ödemekle yükümlü kişilerle uğraşacaklarına birbirleriyle uğraşıyorlar. Serdar Ortaç ve Yıldız Tilbe'nin besteleri çok popüler. Siz bu iki sanatçıyı nasıl buluyorsunuz? İkisi de Türk halkının nabzını tutabilen melodiler ve sözler yazmayı becerebilen arkadaşlar. O yüzden onların çalışmaları halkın çok çabuk kapabileceği türden olduğu için başarılı bir yol izliyorlar. Onların şarkılarını pop müzik başlığı altında toplamak ne kadar mümkün bilemiyorum. Modernize edilmiş arabesk müzik onların tarzı. Benim Şebnem Ferah, Nil Karaibrahimgil ve Özlem Tekin var. Ben onları dinlemeyi tercih ediyorum. ixtanbul Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:29

İLGİLİ HABERLER