''Spidsen For Europa'' adlı kitaba göre, Danimarka Dışişleri Bakanı Möller, dönemin Başbakanı Gül'e ''Kıbrıs'ta çözüm için asker ve Denktaş'ı razı edebilecek misiniz?'' diye sordu. Gül, ''Ben hallederim'' dedi
Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği için büyük önem taşıyan Kopenhag zirvesinin üzerinden tam 11 ay geçti. Ancak zirve öncesi ve sonrasında yaşananların yarattığı tartışma sona ermedi. İlk olarak geçtiğimiz Nisan ayında zirveden önce kulis görüntüleri basına yansıdı. Belgeselde Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'in Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'e Türkiye'nin üyeliğini istemediklerini söylediği görüldü. Şimdi de Danimarkalı iki gazeteci, ''Spidsen For Europa'' (Avrupa'nın Zirvesi'nde) adlı bir kitap çıkardı.
TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİ FELAKET
Thomas Lauritzen ve Michael Ulveman imzalı kitap, Türkiye'nin AB üyeliği açısından ilginç bilgilerle dolu. 11 bölümden oluşan kitabın 8 ve 9'uncu bölümlerinde AB ile Türkiye arasındaki pazarlıklara yer verilmiş. 34 sayfalık 2 bölümde ilk olarak Rasmussen ile Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Möller'in Türkiye-AB ve NATO konularında birbirlerinden habersiz politikalar ürettiğine dikkat çekiliyor.
Kitaba göre ikili arasındaki gerilimin temel nedeni, Rasmussen'in zirvenin diplomatik başarısını tek başına göğüslemek isteği. Ancak Möller de Kıbrıs ve Türkiye'nin AB üyeliği sorunlarıyla uğraşarak, ''one-man show'' yapmak istiyordu. İkili arasındaki ilk tartışma, üyelikten dolayı çıktı. İddiaya göre, Rasmussen, zirve öncesi 14 AB başkentini ziyaret etmişti. Ve bu ziyaretlerde tüm başkanlar yalnız kaldıklarında Rasmussen'e ''Türkiye'ye tarih vermeyelim'' demişti. Bu nedenle Rasmussen, Kopenhag zirvesinin ''Türkiye Zirvesi''ne dönüşmesini istemiyordu.
Gazetecilerin dikkat çektiği bir diğer nokta da zirveden 1 hafta önce 2 Aralık 2002 tarihinde Möller'in Ankara'ya yaptığı ziyaret oldu. Möller, dönemin başbakanı, bugünün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'le bir araya gelmiş ve Kıbrıs sorununu gündeme getirmişti Çözüm için asker ya da (KKTC Cumhurbaşkanı) Rauf Denktaş'ı ikna edebilecek misiniz?... İddiaya göre Gül, Möller'in gözlerinin içine dikkatle bakarak ''Ben hallederim'' yanıtını veriyor ve devam ediyor Türkiye'ye tarih verilirse, Kıbrıs ve AGSP sorunları Kopenhag'da çözülebilir...
Kitaptaki en bomba iddialardan biri de Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer ile ilgili... Üst düzey bir kaynağa göre, Fischer de Başbakanı Gerhard Schröder gibi Türkiye'nin AB üyeliğine karşıydı. Hatta ''Türkiye'nin üyeliği felaket olur'' diyen Fischer zirve öncesi Möller'le yaptığı ayaküstü bir sohbette ''Türkiye için bir 'B' planı düşünmeliyiz. Öyle bir üyelik yolu bulalım ki, Türkler hiçbir zaman AB'ye üye olamasınlar'' dedi. Ancak Kopenhag zirvesi öncesi Ankara'nın yaptığı temaslar, reform sözleri Almanya'yı ikna etti. Hatta Schröder ve Fischer, 2004 yılı sonrası müzakere tarihi için ''Tamam'' demeye başladı.
RASMUSSEN'E FISCHER OYUNU
Bu noktada Fischer, Möller ile biraraya gelip, ''Sonuç bildirgesine 'Without Delay' (Gecikme olmadan) ifadesini koyalım'' teklifini yaptı. Ancak Rasmussen'le sorunları olan Möller, ''Şimdi başbakana söylersek, gündeme almaz. Başkanlar zirvesinde sen gündeme getir'' dedi. Ve zirveden kısa süre önce... Rasmussen, Türkiye için ''2004 yılı sonunda bir değerlendirme yapalım. Ön koşulları yerine getirirlerse üyelik müzakerelerini başlatalım'' derken Fischer, söz alıp ''Without Delay'' teklifini sundu.
Kitabı diplomatlara bir hafta okuttular!
Gazeteci Thomas Lauritzen (solda) ile Michael Ulveman'ın (sağda) kaleme aldığı ''Spidsen For Europa'' adlı kitap Danimarka'da dün piyasaya çıktı. Bir haftadır kitabın Danimarka gündeminde geniş yer bulmasının ardında ise ilginç bir neden yatıyor. Gazeteciler, kitabı Danimarka Başbakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve toplantılara giren üst düzey bürokratlarla yapılan röportajlar sonrası toparladı. Hata yapmamak için kitabın son hali bürokratlara gönderildi. Bir hafta içinde iddialar yalanlanmadı. Aksine yetkililer, gazetecilere olan biteni anlattıkları için birbirlerini suçladı.
KİTAPTAKİ DİĞER ÖNEMLİ ALINTILAR
14 AB ülkesinin başkentine gittim. Devlet başkanlarının hepsi, yanında bürokrat yoksa, mikrofonlar kapalıysa bana ''Türkiye'ye tarih vermeyin'' dedi
Türkiye'ye ''B'' üyeliği teklif edelim. Öyle bir teklif olsun ki bu, Türkiye hiçbir zaman AB üyesi olamasın... (Aynı Fischer, Kopenhag bildirgesine Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi için 2004'ün sonunu kastederek ''Without Delay'' (Gecikme Olmadan) kelimesini ekletti)
sabah
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:57
