Gündem
  • 30.10.2003 11:15

INDEPENDENT: DÜNYA BANKASI ORTA ASYA BORU HATTI İÇİN 4 MİLYAR DOLAR VERECEK

LONDRA - İngiltere'de yayımlanan Independent gazetesi, Dünya Bankası'nın Bakü-Ceyhan projesiyle ilgili raporuna yer verdi. Diğer İngiliz gazetelerinin manşetlerinde Muhafazakar Parti lideri Iain Duncan Smith için dün verilen ''güvensizlik'' oyu ve son gelişmeler boy gösterdi. Uluslararası haberlerde ise ABD Başkanı George W. Bush ve Deniz Kuvvetleri arasında sorun çıkaran pankart ve ABD'ye Afganistan'da iç savaşın sürmesine göz yummakla ilgili yöneltilen suçlamalar yeraldı. DÜNYA BANKASI'NIN BAKÜ-CEYHAN RAPORU Independent gazetesi, ''Dünya Bankası, Orta Asya boru hattı için 4 milyar dolar verecek'' başlığı altında sızan bir rapordaki ayrıntıları aktardı. Gazeteye göre, Dünya Bankası'nın ticari kolu, 173 üyesinin boru hattı projesi için 300 milyar dolar krediye onay vermesini istiyor. Hazar'dan başlayıp, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden Akdeniz'e ulaşacak boru hattıyla Batı'nın Orta Doğu rotasına ihtiyaç duymadan Hazar petrollerine ulaşmasını sağlayacak projeye baskı gruplarının yoğun itirazları olduğunu yazan Independent haberinde, ''Projeye itiraz eden gruplar, bu proje hayata geçirilirse çevre felaketlerine ve Hazar'ın kirlenmesine neden olacağını, ayrıca güzergah üzerindeki nesli tükenmekte olan canlılara zarar vereceğini savunuyorlar. Ayrıca Türkiye'yi de olağanüstü hal yetkilerini kullanarak şahıslara ait topraklara, yeterli tazminat ödemeden el koymakla suçluyorlar. Herşeye rağmen, Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn tarafından bugün sunulacak bir raporda projeye destek verilmesi öneriliyor. Bakü Ceyhan boru hattı projesine karşı çıkanlar ise çevre sorunlarının yanı sıra insan hakları konularını da gündeme getiriyorlar. Kürt İnsan Hakları Projesi'nden Kerim Yıldız, bu projeyle pek çok kişinin yerlerinden edileceğini, buna karşılık Türk hükümetinin bu kişilere yeterli tazminat vermediğini savundu'' dedi. MUHAFAZAKAR PARTİ'DE DEVİR TESLİM İngiliz gazetelerinin ortak manşet konusunu dün, ana muhalefetteki Muhafazakar Parti'nin lideri Iain Duncan Smith için yapılan güven oylaması oluşturdu. Son haftalarda parti içinde artan muhalefetin sonucunda, dün yapılan oylamayla Duncan Smith, Muhafazakar Parti liderliğini kaybetti. Iain Duncan Smith'in dün akşam yaptığı veda konuşmasının hemen ardından da yeni lider için görüşmeler, pazarlıklar başladı. Muhafazakar Parti'de yeni lider adayları içinde öne çıkan gölge Maliye Bakanı Michael Howard, bugünkü gazetelerin de manşetlerinde yeraldı. Times gazetesi ''Muhafazakarlar Howard'ın yolunda ilerliyor'' manşetini kullanırken, Independent ''Sessiz adam sessizce gitti, sahne Howard için hazırlanıyor'' diye yazdı. Guardian bugünkü manşetinde ''Görev yerine getirildi, Duncan Smith gitti, Howard tacı devralmaya hazır'' ifadesini kullanıldı. Daily Telegraph, 75'e karşı 90 oyla güvensizlik oyu alan Duncan Smith'in görev süresinin 777 gün sürdüğünü yazdı ve ''Howard Muhafazakarlar'ın yeni lideri olmaya hazır'' başlığıyla çıktı. Gazetelerin yorum yazılarındaysa, Muhafazakarlar'ın gelişmeleri akıl süzgecinden geçirip liderlik krizini bir an önce çözmesi gerektiği çünkü asıl işin bundan sonra başlayacağı görüşünün hakim olması dikkat çekti. Independent gazetesi, Muhafazakar Parti'nin İngiltere için kendini yenilemiş ve mücadele etmeye hazır bir muhalefete ihtiyaç olduğunu yazdı. Gazetenin başyazısında, ''Önümüzdeki aylar içinde kendi kendisine zarar veren bir muhalefet partisi, ne Muhafazakarlar'a oy veren yaklaşık 8.5 milyon seçmen için ne de iktidardaki İşçi Partisi'ne karşı sağlam bir muhalefete ihtiyaç duyan ülke için iyi bir gelişme olur. Önümüzdeki bir iki yıl içinde seçimlere gidilecek. Iain Duncan Smith, Muhafazakar Parti'nin, tüm seçim bölgelerinde yapılan oylamayla başa gelen ilk lideriydi. Ancak genel seçimler öncesinde Muhafazakarlar'ın böyle bir seçime gitme lüksü yok. Kimse parti liderliği için göstermelik birisinin başa getirilmesini önermiyor ama parti, tecrübeli ve otoriter bir liderin arkasında birleşmeli'' dedi. Financial Times da yeni liderin partiye uyum ve güç getirmesi gerektiğini belirtti. Muhafazakarlar'ın iktidardaki İşçi Partisi'yle arasındaki oy farkını kapattığını yazan gazete, bu gelişme Iain Duncan Smith döneminde gerçekleşmiş olsa da asıl sebebin iktidar partisinin başarısızlığı olduğu yorumunu yaptı. Gazete, ''Muhafazakarlar'ın kamuoyu yoklamalarında ilerlemesinin sebebi, bu dönemde izledikleri politikalarla atağa geçmeleri değil, İşçi Partisi'nin özellikle Irak ve kamu hizmetleri konusundaki başarısız politikaları. Ancak şimdi Muhafazakarlar kendilerine bir iyilik yaparak, başarılı, güçlü bir lider seçebilirler. Yapılması gereken bu liderlik mücadelesini kısa yoldan sonuçlandırmak ve partinin güçlü bir isim arkasında birleştiğini gösterebilmek'' diye yazdı. BUSH VE DENİZ KUVVETLERİ ARASINDA PANKART KRİZİ Irak'ta devam eden saldırılar ve düzenin bir türlü sağlanamaması gazetelerin dış haberler sayfalarında değerlendirilmeye devam ediyor. Daily Telegraph ise 1 Mayıs'ta Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush'un savaşın sona erdiğini açıkladığı Abraham Lincoln savaş gemisinde asılı olan bir pankartın Başkan ve Deniz Kuvvetleri arasında tartışmaya neden olduğunu anlattı. Pankartta ''görev tamamlandı'' yazıyordu. Haberde, ''George Bush'un en muzaffer görüntülerinden birisi altı ay sonra başına dert oldu. 'Görev tamamlandı' yazan pankartın asılmasından kimin sorumlu olduğu Başkan Bush'la Deniz Kuvvetleri'ni karşı karşıya getirdi. O günlerde muhalifleri, Bush'u vaktinden önce zafer ilan etmekle suçlamışlardı. Başkan Bush, pankartın asılmasının kendi adamlarının değil Deniz Kuvvetleri'nin fikri olduğunu savundu ve o konuşmada, Saddam Hüseyin'in devrilmesini, devam eden savaşın zaferlerinden birisi olarak ilan ettiğini söyledi'' denildi. Deniz Kuvvetleri'nden bir sözcünün, Bush'un açıklamasını doğruladığını yazan Daily Telegraph, sözcüye göre pankartın, Abraham Lincoln savaş gemisinin 290 günlük görevini tamamlamasına gönderme yaptığını belirtti. Haber, ''Son açıklama Başkan Bush'un sözcüsünden geldi. Sözcü, pankartı Beyaz Saray'ın yaptırdığını ancak gemi personelinin astığını söyledi. Bu tartışma sürerken ortadaki durumu en iyi Başkanlık adayı Demokrat Senatör John Kerry özetledi. Kerry, 'Bir savaş gemisinde 'görev tamamlandı' diyerek zafer konuşması yapmak savaşı sona erdirmedi. Beyaz Saray'ın Gül Bahçesi'nde Irak'ın tehlikeli bir yer olduğunu itiraf etmek de Irak'ı askerlerimiz için güvenli bir yer haline getirmeyecektir' dedi'' ifadeleri ile sürdü. ''DOSTUMUZ AŞİRET LİDERLERİ'' Guardian gazetesinde ''Dostumuz aşiret liderleri'' başlıklı yazısında Jonayhan Steele, Amerika Birleşik Devletleri'nin Afganistan'ın kuzeyinde devam eden iç savaşta herkese destek verdiğini yazdı. ''Bush yönetimi, Afganistan'da terörün asıl sebebi olan aşiret liderlerinin kanatlarını kırmaya isteksiz davranırken nasıl teröre karşı savaştan sözedebilir?'' diyen Jonathan Steele, yazısında, ''En iyimser düşünenler bile, Irak'ta olduğu gibi Afganistan'da da rejiminin devrilmesi ardından güvenliğin nasıl sağlanacağı konusunda hiçbir plan yapılmadığını görüyor. Afganistan'ın büyük bölümü savaştan önce de elektrik ya da akar suya sahip olamayacak kadar yoksuldu. Onlar için en önemli konu güvenlikti. Amerikalılar Kuzey İttifakı'na sahip olduğu gücü sürdürme izni verdiler. Devlet Başkanı Hamid Karzai ve diğerlerinin Kabil dışında da bir barış gücü oluşturulması çağrılarını dinlemediler ve güvenliği sağlama işini aşiret liderlerine bıraktılar. Afganistan ve Irak savaşları pek çok Batı ülkesinin hükümetinin harcamalarını altüst etti. Yardım çalışmaları, ihtiyaçları karşılamak yerine Washington'u tatmin etmeye odaklandı. Baskı altındaki Birleşmiş Milletler, Amerika ve İngiltere'nin isteği üzerine yardım görevini koalisyon askerlerine devretti. Ancak bu adım büyük hataydı. Güvenlik silahlı kuvvetlerin, yardım çalışmaları ise sivillerin işi olmalı. Çünkü 'terörle mücadele' treni Afganistan'dan ayrıldığında geride yine sadece siviller kalacak'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:57

İLGİLİ HABERLER