Gündem
  • 26.9.2004 00:10

ERDOĞAN, 'ZİNA' TARTIŞMALARININ EKONOMİK GÖSTERGELERE

DEVLET ARIK
ANKARA- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'zina' tartışmaları nedeniyle ekonomide yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle 'vaveyla koparıldığını' belirterek, "Bunlar her devletin ekonomik yaşamı içerisinde olağan şeylerdir. Kimse vaveyla koparanlara prim vermemelidir. İnsaf sahibi her insan 22 ayda gelinen noktayı değerlendirmelidir" tepkisini gösterdi.

Meclis'in yeni yasama dönemindeki çalışmalarına da değinen Erdoğan, "Paslanmış kamu mekanizmalarına işlerlik kazandırmak, müzakere sürecine hazırlandığımız AB normlarına uyum sağlamak, demokrasimizi geliştirmek adına yapacağımız daha çok iş var. Şöyle bir Latin deyişi vardır: 'Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir.' İşte ülke olarak biz bu sürekliliğin peşinde olmak, bu sürekliliği yakalamak durumundayız" dedi.


Erdoğan, TRT'de yayınlanan 'Ulusa Sesleniş' konuşmasında, ağırlıklı olarak ulaşım ve turizm sektörü başta olmak üzere ekonomide yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.


Sözlerine 'Bu ekranlar aracılığıyla her ay sizlere Türkiye'nin yaşadığı büyük değişimi yansıtan güzel örnekler sunabilme fırsatını bulduğum için gerçekten çok ama çok büyük mutluluk duyuyorum' diye başlayan Erdoğan, bu değişimin büyük bir zihniyet değişimi olduğunu kaydetti. Türkiye'nin yönetimini günün ihtiyaçlarına uygun biçimde geliştirmeyi hedefleyen yapısal bir değişimin yaşandığına işaret eden Erdoğan, sözkonusu değişimin Türkiye'nin çehresini değiştirecek, milleti ileri hedeflere taşıyacak bir değişim olduğunu kaydetti. Türk halkının bu değişim iradesinin arkasında dimdik durduğunu belirten Başbakan Erdoğan, hükümet olarak bu açık ve net millet iradesinden güç aldıklarının altını çizdi. Erdoğan, yaşanan sıkıntıları besleyen sebepleri ortadan kaldırmak, Türkiye'nin elini kolunu bağlayan bütün yapısal düğümleri çözmek için çalıştıklarını vurguladı. Erdoğan, bu büyük değişim rüzgarının artık topyekun bir gelişme ve ilerleme hamlesine dönüşerek ülkemizi bir uçtan bir uca sarmaya başladığını söyledi. "Türkiye geri döndürülemez biçimde parlak yarınlarına doğru yol almaya başlamıştır" diyen Başbakan Erdoğan, karşılarına çıkan zorlukları da inançla aşacaklarını dile getirdi. Erdoğan, "Milletçe kilitlendiğimiz bu milli rotadan asla şaşmayacağız" mesajını verdi.

"BU BÜYÜK MEDENİYET IRMAĞI BİR GÜN YATAĞINI DOLDURACAKTIR"
Ekim ayıyla birlikte yeni yasama yılının resmen açılmış olacağını hatırlatan Başbakan Erdoğan, parlamentonun geçtiğimiz dönem Türkiye'nin değişim güzergahının işaret taşlarını döşeyen çok önemli yasama faaliyetlerini hayata geçirdiğini bildirdi. Yeni yasama döneminde de Meclis'i çok önemli çalışmaların beklediğini belirten Erdoğan, "Paslanmış kamu mekanizmalarına işlerlik kazandırmak, müzakere sürecine hazırlandığımız AB normlarına uyum sağlamak, demokrasimizi geliştirmek adına yapacağımız daha çok iş var. Şöyle bir Latin deyişi vardır: 'Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir.' İşte ülke olarak biz bu sürekliliğin peşinde olmak, bu sürekliliği yakalamak durumundayız. Türkiye'nin yönetiminde, hukukun işletilmesinde, kalkınmanın ve sosyo-ekonomik gelişmenin tesisinde böyle bir istikrar, böyle bir süreklilik kazanmak dışında bir seçeneğimiz yoktur" diye konuştu.
Uygulanan Acil Eylem Planı'nın meyvelerini vermeye başlamasını, Türkiye'nin içine girdiği güven ve istikrar ortamına borçlu olduklarının altını çizen Erdoğan, bu güven ve istikrarın devamının, Türkiye'nin güçlü ve müreffeh yarınlarının bina edileceği temel olacağını bildirdi. Erdoğan, yapılanın üstüne bir yenisini koymaktan, yapılamayanı denemekten, çalışmaktan, üretmekten vazgeçmeyeceklerinin mesajını verdi. Türkiye'nin tarihiyle, coğrafyasıyla, insani değerleriyle ve büyük birikimiyle bugüne kadar başardığından daha fazlasını başaracak bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu büyük medeniyet ırmağı bir gün yatağını mutlaka dolduracaktır" dedi.

"YENİ TÜRK LİRASI, EKONOMİMİZİ ÇAĞDAŞLAŞTIRACAK"
Ekonomide yaşanan son gelişmeleri de değerlendiren Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin herkesin yüreğini serinleten bir ekonomik iyileşme gösterdiğini söyledi. Dünya ekonomik çevrelerinde bugüne kadar yüksek büyüme hızını sürdürmek için enflasyon artışını göze almanın bir kural sayıldığına dikkat çeken Erdoğan, Türkiye'nin bir yandan enflasyon oranlarını düşürmeyi, bir yandan da son on yılların en yüksek büyüme hızına ulaşmayı bir arada başardığını kaydetti. Erdoğan, bu tablonun herkese gurur veren ve dünya ekonomik literatürüne geçen istisnai bir tablo olduğunu dile getirdi. Yılın ikinci çeyreğinde Türkiye ekonomisinin GSMH'da yüzde 14.4, GSYİH'da yüzde 13.4 oranında büyüme gösterdiğini anımsatan Erdoğan, yıl sonu için konulan yüzde 5 büyüme hedefinin önemli ölçüde aşılacağını bildirdi. Buna karşılık enflasyonda da hedeflerimizden sapma göstermediklerini, hatta yıl sonu hedefimiz olan yüzde 12'lik oranın daha altına inilebileceğini ifade eden Erdoğan, "Bunlar sağlıklı bir ekonominin, piyasalara hakim olan güven ve istikrar havasının göstergeleridir.

 
Şimdi zeminini sağlama almış, dengelerini oturtmuş ve gelecek vizyonunu yenilemiş bir ekonomiye yakışan yeni bir değişim adımını atmaya hazırlanıyoruz" diye konuştu. 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren sıfırları atılmış yeni para birimi Yeni Türk Lirası (YTL)'nın kullanılmaya başlanacağını belirten Başbakan Erdoğan, bir yıl süreyle şu an kullanılan paralarla birlikte dolaşımda olacak YTL'nin, 2006 başından itibaren başındaki "Yeni" ibaresinden arındırılarak tek geçerli TL olarak kullanılmaya başlanacağını açıkladı. "Bu operasyon, ekonomimizi çağdaş bir kimliğe kavuşturmak ve bol sıfırlı hayatın yurt içinde ve dışında karşımıza çıkardığı zorluklardan kurtulmak açısından çok önemli bir operasyondur" diyen Erdoğan, tüm vatandaşları duyarlı olmaya çağırdı.

ERDOĞAN'DAN MUHALEFETE CEVAP
Ekonomik parametrelerde olumsuz istikamette de bazı gelişmeler olduğuna vurgu yapan Başbakan Erdoğan, muhalefete yüklendi. Erdoğan, muhalefete yönelik şu eleştirileri sıraladı:


"Ama böyle olumsuz gelişmelerde olduğu zaman vaveyla koparanlara, adeta kıyamet koparanlara bir şey hatırlatmak istiyorum. Bunlar her devletin ekonomik yaşamı içerisinde olağan şeylerdir. Ama zaman zaman bütün bunlar olurken acaba şöyle olayı bir yıl, iki yıl gibi bir perspektifte bakıp da olayı niçin değerlendirmiyorsunuz. Şu andaki iktidarımız 3 Kasım da nasıl bir ekonomik tablo ele almıştı veya kucağında bulmuştu, bugün acaba nasıl bir ekonomik tabloyla başbaşayız. Sizleri bu tür vaveylayı koparanlara karşı hazırlıklı olmaya ve bu konuda bunlara pirim vermemeye davet ediyorum. 3 Kasımda Türkiye'de borsa 7 binlerdeydi. Ama şu anda borsa 22 bin 300'ün üzerinde. Enflasyon yüzde 30'un üzerindeydi. Ama şimdi yüzde 12'nin altında ve tek haneli rakamları konuşuyoruz. İnsaf sahibi her insan bunları değerlendirmesi lazım. Bunları görmemezlikten gelmesi mümkün değil. Ve bunlar bu yönetimin işbaşına geldiği andan itibaren 22 ay gibi bir sürede gerçekleştirdiği ulaştığı neticelerdir. Ve her geçen gün daha iyiye gidiyoruz."
Erdoğan, petrol dışında Türkiye'de hemen hemen hiç zam yapılmadığını, dışa bağlı oldukları konular dışında asla zammı halka dayatmadıklarını bildirdi. Erdoğan, hükümet olarak hiçbir zaman vatandaşa yük olan bir devlet anlayışı ile değil vatandaşımızın sırtındaki yükü azaltmak için yola devam edeceklerini vurguladı.

"YOL, MEDENİYETTİR"
Konuşmasında Türkiye'nin ulaşım sorununa da değinen Erdoğan, ulaştırma alanında büyük bir atılıma ihtiyaç duyulduğunu bildirdi. İktidara gelir gelmez bu gerçek ışığında Türkiye'nin ulaşım altyapısını geliştirmek, ulaşım seçeneklerini çeşitlendirmek ve seyahat kültürümüzü yenilemek için çaba gösterdiklerini bildirdi. Bu konuda kara, demir, hava ve deniz yolu ulaşımını geliştirmek için önemli proje ve çalışmalar başlatıldığını hatırlatan Erdoğan, bölünmüş yol projesinde çok önemli mesafe katedildiğini, 2002 yılı sonunda 3 bin 859 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunun yarısı kadarının 2003 yılı içerisinde yapıldığı belirtti. Bölünmüş yollar sayesinde ölümlü trafik kazalarında yüzde 65 oranında azalma sağlandığını ifade eden Erdoğan, 3 bin kilometrelik yeni bölünmüş yolu da hizmete sunacaklarını açıkladı. Erdoğan, hedeflerinin 5 yıl için toplam 15 bin kilometre bölünmüş yol yaparak Türkiye'nin kara ulaşımına çağdaş görünüm kazandırmak olduğunu kaydetti. "Medeniyet yoldur. Eğer yolunuz yoksa medeni olmaktan bahsedemezsiniz" diyen Erdoğan, yolun aynı zamanda ekonomik yatırım anlamına geleceğini söyledi.

"TÜRKİYE'NİN DAMARLARINA KAN GİTMEYE BAŞLADI"
Erdoğan, turizm sektörüne ilişkin alınan tedbirleri de sıralayan Erdoğan, okullarda 'üç tarafı denizlerle çevrili' bir vatandan bahsedilmesine karşın çocukların Türkiye'nin bir deniz ülkesi olduğu gerçeğiyle karşılaşmadığına işaret etti. Denizcilik sektörünün coğrafyanın Türkiye'ye bağışladığı büyük nimetlerle karşılaştırılacak büyüklüğe ulaşamamasından yakınan Erdoğan, bu konuda yeni bir açılımın şart olduğunu söyledi. Dış ticaretin geliştirilmesi, ekonominin dışa açılarak dünya ekonomisi ile bütünleşmesi ve diğer ekonomik hedeflerin gerçekleşebilmesi için denizciliğin kalkındırılmasına özel bir önem verdiklerinin altını çizen Erdoğan, "Deniz ulaşımını iyileştirmekle yetinmeyeceğiz. Hedefimiz, denizcilik sektörünün tersaneler, kıyı yapı ve tesisleri, deniz altı kaynakları, balıkçılık, deniz turizmi gibi diğer unsurlarında da aynı değişimi gerçekleştirerek bunu o sektörde olanlara yaşatmaktır" şeklinde konuştu. Türkiye'nin damarlarına kan gelmeye başladığını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Bizlere olan inancınızı, güveninizi asla kaybetmeyiniz. Türkiye haklının hakkına sahip olacağı, çalışanın ezilmeyeceği, demokrasinin bütün kurumlarıyla işleyeceği örnek bir ülke olacaktır. Ülkemizin her bir köşesini aynı yüksek kalkınma hedeflerinde buluşturmak istiyoruz. Adaleti yaygınlaştırmayı, eksiksiz ve aksaksız biçimiyle demokrasiyi işletmeyi boynumuzun borcu biliyoruz. Bu ülkede yaşayan herkes, hak ve özgürlüklerin herkese eşit olarak uygulandığı, kimsenin burnunun kanamadığı, kimsenin yüreğinin yaralanmadığı bir Türkiye idealinde buluşmuştur. Hükümet olarak elimizdeki imkanların azamisini kullanarak ülkemizin dört bir köşesini kalkındırmanın, her haksızlığı gidermenin, her ihtiyacı olanın yardımına koşmanın uğraşı içindeyiz."

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:58

İLGİLİ HABERLER