Ekonomi
  • 2.2.2005 00:06

KEMAL UNAKITAN: "PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR"

YUSUF ZİYA ERARSLAN
ANKARA (İHA) - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Ereğli Demir Çelik İşletmeleri'nin (ERDEMİR) özelleştirilmesinde yerli ve yabancı sermaye ayırımı yapmadıklarını belirterek, "Parayı veren düdüğü çalar" şeklinde espri yaptı.

Unakıtan, SEKA'nın özelleştirilmesine ilişkin alınan kararın yargıya intikal ettiğini hatırlatarak, çıkacak mahkeme kararına saygılı olduklarını söyledi.


Unakıtan, SEKA'ya ait arazilerin İzmit halkının kullanımına açılacağını ifade ederek, "Bu araziler İzmit'in ihtiyacı olan yeşil alan, eğitim, halka açık kültür-sanat, müze, sosyal alanlar, bilim, spor alanları olarak kullanacak. Özelleştirme Yüksek Kurulu, rant elde etmemek ve kamu yararına kullanmak kaydıyla araziyi İzmit Büyükşehir Belediyesi'ne devretmiştir. Ama yargının vereceği kararı da saygıyla bekliyoruz" diye konuştu.


Unakıtan, SEKA'yla ilgili düzenlediği basın toplantısı sonunda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Unakıtan, bir soru üzerine İzmit SEKA'da çalışan işçilerin toplam tazminat tutarının yaklaşık 18 trilyon lira olduğunu belirtti. Unakıtan, sigara zamları ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) artışıyla ilgili alınan karardan sonra yapılan eleştirileri saygı duyduğunu vurgulayarak, "Maliye Bakanlığı'nın aldığı karar ayrıdır. Maliye Bakanlığı'nın Özelleştirme İdaresi ile bağlı bir çalışması yoktur. Maliye Bakanlığı kendi kararlarını alır ve uygular. 'Artışlar TEKEL'in özelleştirilmesine dezavantaj olabilir' şeklinde düşünceler olabilir. Demokratik ülkede herkes düşündüğünü rahatlıkla söyleyebilir. Ama sonunda bazıları haklı bazıları haksız çıkıyor. Bizim özelleştirme ile ilgili çalışmalarımız ayrı bir platformda yürüyor. Özelleştirme İdaresi'nin Maliye Bakanlığı'nı ya da Maliye Bakanlığı'nın Özelleştirme İdaresi'nin durumuna göre karar alması söz konusu değildir" şeklinde konuştu.


Unakıtan, ERDEMİR'in özelleştirilmesine ilişkin yapılan eleştirilerin hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi:


"Biz özelleştirme yaptık ve yapıyoruz. Devleti ekonomik faaliyetlerden kurtarana kadar özelleştirme devam edecek. Hükümetimizin uyguladığı ekonomik programın en önemli ayağı özelleştirmedir, bunu herkes biliyor. Gazetelerde çarşaf çarşaf yazıyor, 'Özelleştirme gelmiyor' deniliyor. ERDEMİR'e yabancıların ilgisi fazladır. Ama, 'Burası yabancıya satılmasın' diyorlar. Kardeşim bir yandan 'yabancı sermaye gelsin' diyorsunuz, bir taraftan da 'yabancıya satılmasın' diyorsunuz. Yabancı geldiği zaman ne yapacak, orayı sırtına alıp götürecek mi? ERDEMİR'den alıp da Amerika'ya Avrupa'ya mı taşıyacak? Yabancıların gelmesi yeni teknoloji ve yeni istihdam da getirecektir. Ya yabancı sermayeyi isteyin ya da istemeyin. Biz yerli ve yabancı yatırımcı arasında bir fark gözetmiyoruz. Bu tutumumuz yurt dışında oldukça fazla taktir topluyor. Yerlinin parası varsa gelsin alsın. Ataköy'de bunu yaptık. Ataköy'ün özelleştirilmesinde yerli de yabancı da vardı. Yerliler parayı verdi ve aldılar. Parayı veren düdüğü çalar. Her şey gayet şeffaf, açık ve fırsat eşitliğine dayalı bir şekilde herkesin gözü önünde yapılıyor. Kendine güvenen gelsin ve parayı veren alsın. Yabancı sermayenin gelmesini istiyorsak onların önünü açmamız gerekir. Örneğin muayene istasyonlarının özelleştirilmesi. Muayene istasyonlarında iki yerli bir yabancı ortak var. Bunlar gayet normal."


Unakıtan, 2005 yılı programını yakında açıklayacağını da ifade ederek, "Arkadaşlar gerekli hazırlığı yaptılar ve son noktaya getirdiler. 2005 yılının özelleştirme için iyi bir yıl olacağını tahmin ediyorum" diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:00

İLGİLİ HABERLER