Gündem
  • 29.4.2006 09:46

KENAN EVREN HAKKINDA İDDİANAME HAZIRLAYAN SAVCI ORTADA KALDI

GÜLAY GÖKTÜR'ÜN YAZISI:

MİLLETVEKİLİ VEFASIZLIĞI

Kimbilir kaçımız, şimdiye kadar kaç defa, "Hukukçular uyuyor mu" diye başlayan ve hukuk adamlarımızı darbeler karşısında yeterince cesur tutum almadığı için eleştiren yazılar yazmışızdır...
Evet, hukuk adamlarımızı ya da bürokratlarımızı eleştirmeyi pek severiz. Ama aralarından biri çıkıp bir kahramanlık yaptığı zaman da sahip çıkmayı bilmez, sap gibi ortaya bırakıveririz.

Emekli Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu'ya yaptığımız gibi...

Kayasu bu ülkede darbeci generaller için iddianame yazmaya cesaret etmiş tek savcıdır ve onun bu kahramanca davranışına en fazla müteşekkir olması gereken makam TBMM'dir. Ama ne gariptir ki, bu kahraman, bırakın o Meclis'in üyeleri tarafından onore edilmeyi, şu anda onlara ulaşamamaktadır bile. Daha da utanılası olan, o Meclis'in, memurlar için sicil affı çıkarması ama Sacit Kayasu'yu kapsam dışı bırakmasıdır.

Bugün sütunumu Kayasu'nun milletvekillerine yolladığı ama posta kutularından geri dönen mektubuna ayırıyorum. Mektubu okuyan milletvekillerimizin Kayasu'ya karşı gösterdikleri vefasızlıktan biraz olsun utanacakları ve gereğini yapacakları umuduyla...

“Sayın Milletvekilim,

Altı yıl önce darbe yaparak yönetimi ele geçiren Kenan Evren hakkında iddianame tanzim ederek yargılanmasını temin etmeye çalıştım. Ancak, dönemin Adalet Bakanı tarafından, hakkımda savcılık yetkilerini keyfi kullandığım gerekçesi ile soruşturma başlatıldı ve açığa alındım. Tam üç yıl açıkta kaldım. Cumhuriyet tarihinde hiçbir savcı üç yıl açıkta kalmamıştır. Tek suçum iddianame tanzim etmekti. İDDİANAME TANZİM ETMEK SAVCININ SUÇU DEĞİL GÖREVİDİR. Buna rağmen açığa alındım ve sonunda da meslekten ihraç edildim.

“Altı yıldır TBMM'den benim için birşeyler yapmasını bekledim. Çünkü alnım da sicilim de açıktı. Tek suçum darbecilerin yargılanmasını istemekti. Hulbuki meslek hayatında çok başarılı bir savcı idim. Bütün notlarım mümtazdır. Sicilim açıktır, bakabilirsiniz. Bu notlarla çok daha iyi yerlere gelebilecek iken, ihraca giden yolu seçtim. ÇÜNKÜ DARBE YAPMAK SUÇTUR. Bu darbe ile ilk önce TBMM lağvedilmiştir ve bu darbeye ilk karşı çıkması gereken de TBMM'dir.

“Ancak geçen altı yıl boyunca sizlerden en ufak bir tepki bile gelmedi. Bu durumu anlamakta güçlük çekiyor ve sizlerin bana hâlâ yardım edebileceğinize inanmak istiyorum.

“Bana verilen ceza kanunlara aykırıdır. Bununla birlikte geçerlidir ve mutlaka iptali gerekmektedir. Şu anda gündemde bulunan memur sicil affı ile mağduriyetim kısmen giderilebilir ve hiç olmazsa avukatlık yapma imkanı elde edebilirim. Ancak bunun için de benimle ilgili olarak alınan kararda 2802 sayılı kanunun 69-2 ve 70-1 maddeleri uygulandığı için kanun tasarısına bu maddelerin de eklenmesi gerekmektedir. Meslekten ihracım, 69-2 maddeye 70-1 maddesi uygulanarak 69. madde gereğince olmuştur. Halbuki tasarı 69. maddeyi af kapsamı dışında tutmakta, 70. maddeden ise hiç bahsetmemektedir. Bu durumda af kanunu çıksa bile bundan istifadem mümkün olmayacaktır. Halbuki ben ne rüşvet yedim ne de yüz kızartıcı bir suç işledim. Bu durum beni oldukça üzmekte ve maddi yönden de zor durumda bırakmaktadır. Zira diğer emekli hakim ve savcıların emekli maaşının ancak yarısı kadar emekli maaşı almaktayım. Üç tane çocuğu olan ve onları üniversite ve lisede okutmaya çabalayan birisine bu maaşın yetmeyeceğini takdir edersiniz. Ben bu işe milletimin mağduriyetini giderebilmek için kalkıştım ama kendim mağdur olmuş durumdayım.

“Sayın Milletvekilim,

Altı yıldır devam eden mağduriyetimin giderileceğini ve TBMM olarak birşeyler yapacağınıza inanıyorum."

(BUGÜN)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 06:36

İLGİLİ HABERLER