Asayiş
  • 1.11.2013 16:21

Korucunun oğluna ömür boyu ve 37 yıl 6 ay hapis

Babası korucu olan Murat Savaş, ömür boyu ve 37 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılırken, bir üye hakim 'inandırıcı delil olmadığı' ve 'sanığın beraat etmesi gerektiği' gerekçesiyle karara muhalefet şerhi koydu.
Bingöl'ün Genç İlçesi'nde 7 Ekim 2011 günü polis lojmanına silahlı ve roketatarlı saldırı düzenlendi. Saldırıda can kaybı ve yaralanma olmazken, şüpheliler olay yerinden kaçtı. Olaydan sonra polisi arayanlar, gri renkli bir aracın olay yerinden uzaklaştığını ihbar etti. Polis yaptığı çalışmalar sonucunda bir şirketten Serkan Yaşar adına kiralanan aracı, Murat Savaş'ın kullandığı bilgisine ulaştı.

Saldırıdan bir gün sonra Murat Savaş, Diyarbakır yolunda polis kontrolünde yakalanıp gözaltına alındı. Üzerinde araç kiralama şirketinin kartviziti çıkan Murat Savaş'ın yapılan soruşturmasında, geçici köy korucusu olan babası Ahmet Savaş'ın PKK ile girdiği çatışmada yaralandı, 1993 yılında 3 kuzeninin de PKK'lıların evlerine bomba atması sonucu hayatını kaybettiğini ortaya çıktı.

Murat Savaş ifadesinde bir araç kiraladığını, ancak teslim ettiğini söyledi. Bunun üzerine araç kiralama şirketine giden polis, kiralanan aracın saldırıda kullanıldığı bildirilen araçla aynı olduğunu tespit etti. Şirketteki belgeleri inceleyen polis, adına araç kiralanan Murat Savaş'ın arkadaşı Serkan Yaşar'ı da gözaltına alındı.

"YÜZÜNÜ GÖRMEDİM AMA BENZİYORDU"

Soruşturma kapsamında 'Kaplan', 'Barış', 'Şahin' ve 'Kanarya' kod adı gizli tanıkların ifadeleri alındı. Teşhiste 'Kanarya' kod adlı tanık, "Olay yerindeki üç kişiden biri Murat Savaş'a benziyordu. Bu kişi olay yerinde gördüğüm üç kişiden biridir. Karanlıkta yüzünü seçemedim. Ama bu kişiye aynen benziyor" dedi.

Sorguda ilginç bir teknik de uygulayan polis, sorgu sırasında Murat Savaş'a bir kaç kez sigara ikram etti. Savaş'ın içtiği sigaraların izmaritleri gizlice alınarak, olay yerinde bulunan izmaritlerle karşılaştırılmak üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi raporunda, sigara izmaritlerinin şüpheliler Murat Savaş ve Serkan Yaşar'a ait olmadığı, farklı 3 kişiye ait DNA tespit edildiği belirtildi.

'PKK'LILAR ARACIMI GASP ETTİ'

Yapılan ilk sorguda suçlamayı reddeden Murat Savaş, ikinci kez verdiği ifadede olay gecesi Çevirme Köyü yoluna girdiğinde silahlı bir kişinin önünü kestiğini belirterek şöyle dedi:

"3 silahlı kişi daha vardı. Biri poşuyla elimi bağlamak isteyince tepki verdim. Bunun için koluma ve ayağıma silahla vurdu. Beni yere çökertip, bağladılar. Diğerleri araca binip gitti. Aracı aldıktan yarım saat sonra silah sesleri geldi. 45 dakika sonra geri geldiler. Beni aracın bagajına koyup, hareket ettiler. Sonra beni bagajdan çıkarıp, elimi çözdüler. Araçla bir süre gittikten sonra arkama baktım, halen bekliyorlardı. Korkudan eve gittim. Beni ve ailemi öldürmekle tehdit ettikleri için kimseye anlatamadım. Benim ailem örgütten zarar gördü. İki akrabam örgüt tarafından öldürüldü. Babam korucu olduğu için yakınlarımızın bahçesine bomba atıldı."

Dosyanın tamamlanmasının ardından adli mercilere çıkarılan her iki şüpheli de tutuklanırken, Serkan Yaşar 2012 yılının Mart ayında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

SAVCI: EYLEME BİZZAT KATILDI

Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı'nın olayla ilgili hazırladığı iddianamede, Savaş'ın olaydan önce teröristlerle diyalog halinde olduğu belirtilerek, "Eylemden haberdar olduğu değerlendirilmektedir. Olaydan önce İstanbul'a uçak bileti alması ve olaydan önce teröristlerin Murat'ın evine geldikleri gerçeği bu kanıyı güçlendirmektedir" ifadeleri kullanıldı. Murat Savaş'ın eyleme doğrudan katıldığını belirten Savcı, "Saldırı için diğer şüpheli ile birlikte araç temin ettiği, eylem sırasında araç içerisinde olduğu anlaşılmaktadır" dedi. İddianamede, Murat Savaş'ın 'Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak', ' Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek' suçlarından 1 kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 78 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Savcı, aracı kiralayan Serkan Yaşar'ın da 'terör örgütü üyeliğinden' 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

'ONLARLA MÜCADELE ETMEYE ÇALIŞIYORUZ'

İddianamenin kabulünün ardından sanıkların yargılanması Diyarbakır 5'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Davanın karar duruşmasında son sözleri sorulan Murat Savaş, "Benim bunlarla bir ilişkim yok. 12 yıldır İstanbul'da yaşıyorum. Bugüne kadar bir yürüyüşe dahi katılmış değilim. Kendi köyümüze terör nedeniyle gidemiyorduk. Yıllardır bunların yaptıklarından mağduruz. Ailece bunlarla ilişkimiz yok. Yapmadığım bir suç yüzünden ömür boyu hapis almayı anlamıyorum. Yıllardır onlarla mücadele etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

ÖMÜRBOYU VE 37 YIL 6 AY HAPİS

Kararını açıklayan mahkeme, Murat Savaş'ı 'Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devletin idaresinden ayırmaya yönelik vahamet arz edici silahlı eylem' ve 'yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs' suçlarından 4 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme, yargılama sürecindeki olumlu davranışı ve kamu görevlilerinin öldürülmesi eyleminin teşebbüste kalması nedeniyle Savaş'ın cezasında indirim uyguladı. İndirim uygulandıktan sonra Savaş'a bir kez ömür boyu ve 37 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

Mahkeme, kiralama şirketinden araç kiralayan Serkan Yaşar'ın ise delil yetersizliğinden beraatına karar verdi.

ÜYE HAKİMDEN MUHALEFET ŞERHİ

Mahkemenin kararı bir üye hakimin muhalefet şerhi koyması nedeniyle oy çokluğuyla alındı. Hakimin muhalefet şerhinde, Savaş'ın kullandığı aracın, saldırıyı gerçekleştiren yasadışı terör örgütü üyelerince gasp edilerek, eylemi gerçekleştirdikleri yönündeki savunmasının aksini gerektirir, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil veya gizli tanık beyanı elde edilemediğini belirten üye hakim, "Giderilemeyen şüphe sanık Murat Savaş lehine yorumlanarak beraatına ve tahliyesine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle, çoğunluğun mahkumiyete ve tutukluluk halinin devamına ilişkin kararına katılmıyorum" şerhi düştü.

Yaklaşık 15 yıl Geçici Köy Koruculuğu yapan ve 1992 yılında yol kontrolü sırasında pusuya düşerek yaralanan Ahmet Savaş, oğlunun terör suçundan ceza aldığını Hac yaparken öğrendi. Murat Savaş'ın ceza aldığının hacdan yeni dönen kalp hastası annesine ise söylenmediği öğrenildi. Gazi korucu ünvanı taşıyan 73 yaşındaki Ahmet Savaş, 15 yıl terörle mücadele ettiğini belirterek, "Ben gazi korucuyum. 15 sene devam ettim ve 1992 yılında Gazi oldum. 1992 yılının 30 Ağustos günü yol kontrolü sırasında pusuya düşerek yaralandı. Bu kadar mücadeleye rağmen haksız yere oğluma bu ceza verildi. Bu adalet midir? Benim oğlum adam öldürmedi, dağa çıkmadı. Bu polislerin uydurmasıdır. Polislerle bir kaç kez münakaşa etmişler ve oğluma zıttılar. Haksız yere bu cezayı verdiler."dedi.

"KARARI DUYDUĞUMDA CANIM ACIDI"

Yapılan uygulamanın adaletsizlik olduğunu belirten Ahmet Savaş, "Burada adalet yok. Adalet olsaydı bir keşif yapılırdı. Burada adalet olsaydı, böyle bir durum olmazdı. Benim oğlum kaç adam öldürmüş? Hiç kimseyi. Haksızlıktan başka birşey yok. Büyük bir adaletsizlik olduğunu düşünüyorum. Adaletsizlikten başka birşey yok. 1993 yılında amcamların evine bomba atıldı. Benim de amcamın da adı Ahmet'tir. Benim evim zannederek oraya bomba attılar. Amcamın 3 çocuğu öldü. Başkalarının çocuğu da dahil, 5 kişi öldü. Ben Hacdan yeni geldim. Murat tahliyesini bekliyordu. Benim bir suçum yok diyordu. Gizli tanık Murat'a benzediğini söylüyor. Murat üç yıldır tutuklu. Bu kararı duyduğumda canım acıdı. Neredeyse kriz geçirdim. Haksız yere bu ceza verildi. Hakimlerin yaptığı adaletsizliktir. Adalet olsaydı böyle bir şeye maruz kalmazdık."diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 10:44

İLGİLİ HABERLER