Polisin ağzını koli bandıyla bağlayıp, hastanelik oluncaya kadar dövdüğü Ahmet Uyan, çarpıcı bir iddiada bulundu. İşkence suçlamasıyla Beyoğlu Emniyet bazı polisler hakkında dava açtığını açıklayan Uyan, 'O gün polislerden biri beni tanıdı ve bu yüzden bana saldırdılar' dedi. Polis dayağı Meclis gündemine de taşınıyor. Dövülen genç de AİHM'ye gideceğini açıkladı.
İstanbul Beyoğlu'nda tartıştığı bir grup ile kavga ederken, polis tarafından ağzı koli bandıyla bağlanarak dayakla hastanelik edilen Ahmet Uyan, sevk edildiği adliyede serbest bırakıldı. Son olarak 'silahla adam yaralamak' suçundan cezaevine giren ve yeni tahliye olan Uyan'ın çok sayıda sabıkası var. Ahmet Uyan, dayak yeme nedenini de polisin kendisini tanımasına bağladı. AİHM'ye gideceğini söyleyen genç, 'Daha önce çeşitli nedenlerle Bey-oğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden geçtim. Burada bana işkence yapıldığı için yetkililer hakkında dava açtım. O gün de polislerden biri beni tanıdı ve bu yüzden bana saldırdılar' dedi. Uyan'ın iddiaları bununla da sınırlı kalmadı. Kendisine dayaktan sonra götürüldüğü karakolda da fiziki muamele yapıldığını öne süren Ahmet Uyan, iddialarını şöyle sürdürdü: 'Beyoğlu Adliyesi'nde hakim ve savcı karşısına çıkartılmadım. Polis, beni başka bir grupla kavga edip darp edildiğime dair tutanak hazırladı. Bu tutunaklar üzerinden, işlemler yapıldı ve serbest kaldım.'
Gözaltına alındıktan birkaç saat sonra serbest bırakılan Uyan, Adli Tıp Kurumu'na başvurarak 3 gün iş göremez raporu aldı. Polis dayağının Adli Tıp raporu ile tespit edilmesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nu da harekete geçirdi. Ahmet Uyan'la bağlantı kuran İHD İstanbul Şubesi, dayakçı polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladılar. İstanbul Barosu da, hem sokak ortasında hem de bir işyerinde polis tarafından dövülen Ahmet Uyan'ın haklarının savunulması için bir avukat görevlendirdi.
POLİS YETKİSİNİ AŞTI
Dayak olayını değerlendiren ceza hukukçuları, polisin kendisine tanınan yetkiyi aşarak, 'görev başında darp' suçunu işlediği görüşünde birleştiler. Söz konusu madde 3 aydan 5 yıla kadar hapis cezası öngörüyor
Kötü muamele
M.Ü.Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nur Centel: Gözaltı sırasında hangi yetkiler kullanılacağı ve zanlıya karşı nasıl davranılacağı Yakalama ve Gözaltına Alma Yönetmeliği'nde açıkça tarif edilmiştir. Gözaltı işlemine karşı bir direniş söz konusu olursa, zanlıya kelepçe takılması için polis sınırlı kuvvet kullanabilir. Polis bu sınırı ihlal ederse suç işlemiş olur. Bu durumda, sorumlular hakkında TCK'nın 245'inci maddesinde yer alan 'görev sırasında kötü muamele ve darp' suçundan dava açılabilir. Gözaltına alınan sanığın avukat isteme hakkı da, yasa ile güvenceye alınmış bir haktır.
Şiddet kullanılmış
Avukat Edip Adil Ergun: Polis vatandaşa karşı şiddet kullanmış. Polisin de şiddet kullandığı yerler olabilir. Mesela durumun gereğine göre kelepçe takabilir. Ancak burada insanlık suçu görüyorum. Polisin yaptığı son derece yanlış. Çünkü yasalar karşısında herkes eşittir. Vatandaşın çeşitli hakları vardır. Polislerin de yükümlülükleri.
İnsanlık suçu işlendi
İHD Başkanı Hüsnü Öndül : Olayı televizyonlarda dehşetle izledim. Polis kötü muamelenin ötesinde, bir insanlık suçu olan işkence suçunu işlemiştir. Ahmet Uyan'a herkesin gözleri önünde yapılan saldırı, Türkiye'de işkencenin sistematik olarak devam ettiğini açıkça ortaya koyuyor. İşkence yöntemleri değişmiş olabilir, ancak işkence bütün hızıyla devam ediyor.
Koli bantı nereden çıktı
Avukat Emin Canacankatan: Kötü muamele ve işkence var. Polisin görevini yeterince yapmadığı görülüyor. Kişi ilk olarak uyarılır, gözlem altına alınır ve tutanak tutulur. Kişiye de bunun açıklaması yapılır. 'Sen mafya olmakla suçlanıyorsun' denilir. Direnme olsa bile vatandaşın ağzını burnunu kırmak hoş şeyler değil. Bu arada polisin yanında koli bandı ne gezer bunu da anlamadım.
DAYAK OLAYI MECLİS'TE
Polis şiddeti, Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nu ayağa kaldırdı. Komisyon üyeleri, AB sürecinde yaşanan dayak olayını bayram sonrası Meclis gündemine taşıyacaklarını belirttiler. AKP ve CHP'li üyelerin görüşleri şöyle:
Faruk Ünsal (AKP): İnsan hakları alanında yaptığımız değişiklikleri vatandaşımızın huzur ve güveni için yaptık. Devlet, polisin ya da askerin beline silahı vatandaşını dövmek için vermiyor.
Ersönmez Yarbay (AKP): Hukuk devletinde yazılı kurallar uygulanır. Suç işlendiğine iddia ediyorsa tutuklanır ve mahkemeye sevk edilir. Polisin vatandaşına dayak atması yasaklanmıştır.
Nurettin Aktaş (AKP): Masum vatandaşlara insan haklarına, insan onuruna yakışmayacak muamele yapılmasını doğru bulmuyor. Sorumluları hakkında soruşturma açılması gerekir.
Engin Altay (CHP): Dinci teröristler, bombacılar ortalıkta dolaşırken polisin hedefini iyi seçmesi gerekir. İnsan suçlu da olabilir ama bu, insanlık dışı muamele görmesini gerektirmez.
Ahmet Ersin (CHP): Emniyet güçleri huzursuz, sinirli ve adeta dövmeye bahane arayan bir tutum içindeler. Çabuk tahrik oluyor ve amirlerini de dinlemiyor. Araştırma önergesi vereceğim.
Hüseyin Bayındır (CHP): İktidar adına üzücü bir durumla karşı karşıyayız. Sözüm ona demokrat olduğunu söyleyip böyle olaylara mahal verilmesi çok çirkin bir durumdur.
(AKŞAM)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:07
