Yaşam
  • 5.1.2005 01:42

BÜYÜ'NÜN GALASINDAKİ YANGINDAN SONRA PSİKOLOG TAVSİYESİYLE TATİLE GİTTİ TSUNAMİYE YAKALANDI!..

G-Mall’daki sinema yangınında ölümden dönen, ardından Phuket’teki tsunami felaketini yaşayan Selma Türkeş, ‘Kaderciydim, daha da kaderci oldum. Phuket’te deniz asla soğuk olmaz. Aynı soğukluğu Ender Mermerci de fark etmiş. 10 dakika sonra zaten deprem oldu. Binlerce canı aldığı için denize küstüm. Şu an denize giremem’ dedi.

Büyü filminin G-Mall’daki galası sırasında çıkan yangında ölümden dönen sosyetenin ünlü siması Selma Türkeş, yaşadığı şoku üzerinden atmak üzere psikoloğunun da tavsiyesiyle Phuket’e tatile gitmişti. Gittikten iki gün sonra, binlerce insanın ölümüne neden olan tsunami felaketini yaşayan Türkeş, gördüklerini şöyle anlattı:

DENİZDEN ÇIKTIKTAN 10 DAKİKA SONRA

Ben her yıl aralık ayında Phuket’e giderim. Zaten bir ay önce de çocuklarım ve annemle birlikte oradaydık. Yeni yıl tatili dolayısıyla bu kez iki oğlumu alıp, Semiramis Pekkan’ın evine gittim. Çünkü Phuket’in havasını, denizini, halkını, servisini çok severim. Felaketin olacağı sabah 07.30’da kalktım. Şu an tamamen yok olan Laguna sahilinde koşuya çıktım. Ancak üzerimde bir halsizlik vardı. Sanırım depremin enerjisini hissettim. Koşamayınca 09.00 gibi denize girdim. Fakat denizin soğuk olduğunu fark ettim. Phuket’te asla deniz soğuk olmaz. Aynı soğukluğu Ender Mermerci de hissetmiş. 15 dakika sonra denizden çıkıp, eve gittim. O sırada telefon çaldı ve deprem olduğu söylendi.

DÜNYANIN SONU GELDİ

Biz depremi falan hiç hissetmedik. Birileri acaba hissetmiş olabilir mi diye bakona çıktım. Çıkar çıkmaz ilk dikkatimi çeken denizin bulanıklığı oldu. Kahverengiydi ve kaynıyor, değişik şekiller alıyordu. Ben bir kazı çalışması falan yapılıyor zannettim. Sonra Berna Gürel geldi, sahil kesiminde yıkımların olduğunu söyledi. Hemen sokağa fırladık. İlk olarak Ender Mermerci’yi aramaya başladık. Onu sırılsıklam bir şekilde bulduk. Meğer gelen ilk dalgaya yakalanmış ve şans eseri kurtulmuş. Zaten kaldıkları otel tamamen yok olmuştu. Sahile indiğimizde ise manzara korkunçtu. 1 kilometrelik sahil yoktu. Bir gece önce balık yediğimiz restoranlar yoktu. Birden elektrikler kesildi. Sonra daha büyük bir dalga geleceği söylentisi yayıldı. Herkes panikle daha yüksek kesimlere kaçmaya başladı. Bütün bu yaşananlar karşısında dünyanın sonunun geldiğini düşündüm ve annelik içgüdüsüyle çocuklarımı oradan uzaklaştırmak istedim.

AÇ SUSUZ ÇALIŞTILAR

Elimizden geldiğince zor durumda olan insanlara yardımcı olmaya çalıştık. Özellikle Turgay Uzun ve Galip Gürel, saatlerce aç susuz çalıştı. Türkiye’den yakınlarını aramaya gelen insanlara yardımcı oldular. Hastanelere gidip Türk olup olmadığı konusunda kimlik tespiti yapmaya çalıştılar. Çünkü Phuket’teki tek Türk erkekleri onlardı ve özellikle Türk vatandaşları için canla başla çalıştılar. Semiramis’in eşi Gulu, yardım kampanyası düzenledi. Ancak her şeyden önemlisi karşımızda pes etmemiş bir ülke vardı. Bu büyük felakete karşın inanılmaz bir şekilde organize olup, dayanışma örneği sergilediler. Bence herkesin o bölgeye yardımda bulunması gerek. Çünkü 1 dolar bağış bile şu an çok önemli. Orada inanılmaz bir acı yaşanıyor.

ARTIK DAHA DA KADERCİ OLDUM

Sinema salonunda yaşanan yangın, bir ihmalin yarattığı felaketti. İki kez üst üste bunları yaşadım. Demek ki yaşamam gerekiyormuş. Kendimi bu anlamda farklı bir yere koydum. Olayları uzaktan değil, içinde birebir yaşayıp görecekmişim demek ki... Kaderciydim ama daha da kaderci oldum. Ve her iki felakette de Allah beni korudu. Hayat çok ilginç işte. İyiyim ama huzursuzum. Yaşadıklarım beni tedirgin etti. Şu an denize falan girmek istemiyorum. O kadar çok can aldığı için çok sevdiğim denize küstüm açıkçası. Sinemaya gelince, zaten klostrofobim vardı. Oraya da gitmek istemiyorum. Şu an psikolojim bu. Ama yarın ne olur bilemem. Bildiğim tek şey Phuket’e tekrar gitmek istiyorum. Orası biraz toparlansın yeniden gideceğim... Oranın halkına destek olmak gerek...  

Hürriyet

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:35

İLGİLİ HABERLER