Gündem
  • 22.1.2013 00:08

Çağlayan başkanlığa aday mı?..

Çağlayan, Mersin Ekonomi Platformu (MEP) tarafından Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Toplantı Salonunda gerçekleştirilen 1. Mersin Ekonomi Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada, Mersin'in güçlü bir inanç ve kültür çeşitliliği olduğuna dikkati çekerek, MEP'i oluşturan sivil toplum örgütlerine de emekleri nedeniyle teşekkür etti.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Mersin’deki programı kapsamında 24 sivil toplum örgütünün oluşturduğu Mersin Ekonomi Platformu (MEP) tarafından Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen '1’nci Mersin Ekonomi Çalıştayı'na katıldı. Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, AK Parti Milletvekilleri Prof. Dr. Nebi Bozkurt, Ahmet Tevfik Uzun’un da hazır bulunduğu çalıştayda konuşan Bakan Çağlayan, Mersin'deki birlikteliğin Türkiye'ye örnek teşkil ettiğini belirterek, "Ben Mersin'in bu kadar çeşitliliğini ve böyle kuvvetli mozaiği olduğunu bilmezdim. Ama Mersin'e geldikten sonra gerek inanç, gerek etnik kökenlikteki birlik beraberliği çeşitliliği görmekten memnuniyet duydum. Ülkemin geleceği açısından Türkiye'nin kopyası olan Mersin'de ortaya çıkan bu birlik beraberliğin Türkiye'de en fazla ihtiyaç duyulan birlik ve beraberliğe örnek teşkil edeceğini gördüm" dedi.

Türkiye'nin kaydettiği ekonomik gelişmelere de değinen Bakan Çağlayan, yabancı yatırımcıların yaşanan ekonomik istikrar ve 2013 hedefleri nedeni ile Türkiye'yi tercih ettiğini, bunu nedenle de kolay gelebildiğini belirterek, "10 yıl önce 36 miyar dolar ihracatı olan Türkiye 152 milyar dolar seviyelerine yükseldi. Biri çıkıp, Türkiye 41 milyar dolar hizmet ihracatı yapacak deseydi, kim inanırdı? 30 milyar dolardan fazla turizm gelirimiz olacak dese inanır mıydınız? Geldiğimiz seviye önemli ama yetmez. Türkiye 350-400 beygirlik bir otomobile benziyor. Bizim Anadolu'ya girişimizin yıl dönümü olan 2071'i planlıyor olmamız lazım. 10 dakika sonra neler olacağını bilemediğimiz bir Türkiye'de 50-60 sene sonranın planlarını yapıyoruz. Biz gelecek nesillere önemli bir miras bırakmak istiyoruz" diye konuştu.

Bakan Çağlayan, Mersin’in Gülar İlçesine bağlı Büyükeceli Beldesi’nde yapılacak olan Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili olarak sürdürülen lobi çalışmalarına da değinerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Nükleer santralle ilgili etkinlikler oluyor. Herkes demokratik hakkını kullanmakta özgür. Bir sanayici olarak söylüyorum. Bu konuda Türkiye’nin geleceği açısından söylüyorum. Bugün Türkiye’nin belini büken tek şey dış ticaret açığı. Bu açığın en büyük nedeni enerjidir. Enerji ithalatı yapan bir ülke olmasak kendi enerji kaynaklarını kullansa cari açık kelimesini çöpe atarız. Ama niye cari açık veriyoruz, petrol yok, doğalgaz yok. Bugüne kadar ne yaptık dünyada doğalgaz kaynaklarına sahip olan ülkelerden daha fazla miktarda doğalgazı elektrik enerjisi üretiminde kullanıyoruz. 57 bin megavat Türkiye’nin elektrik enerjisi kullanım kapasitesi. Yüzde 52’lerden 45’lere düşürdük. Doğalgazda Türkiye’yi kimse birkaç ülkenin iki dudağının arasına bırakamaz. Rüzgar kaynaklarını, jeotermalini, güneşini sonuna kadar kullanacak, onların yetmediği yerde ithal kaynaklara bakacak. Bugün yapılacak 2 nükleer santralde 85 milyar kilovatsaat enerji üreteceğiz. Bu iki nükleer santralde 85 milyar kilovat saat elektrik enerjisini doğalgazla kullansak yıllık maliyeti 5 milyar dolar nükleerle sıfırlayacağız. 300 milyon dolar harcayacağız. Kimin cebinden çıkıyor, kimin cebine giriyor. Ülke insanının kişi başına gelirini aradan geçen 10 yılda 3,5 kat artırmış gelecek 10 yılda 3 kat daha artırmak isteyen bir hükümet nükleer kötü olsa yaptırır mı? Bu konuda safsatalara kulak tıkayın. Enerjide dışa bağımlılığını kırmak mecburiyetindeyiz. İMF ne derse o yapılırdı İMF diye bir şey kaldı mı? Borcu sıfırlıyoruz ve İMF’ye 5 milyar dolar borç veren bir ülke haline geldi. Kendi kaynaklarımıza döndüğümüz sürece ithal etmek zorunda olduğumuz ürünlerin dışında kendi kaynaklarımızı devreye soktuğumuz sürece bağımlılık daha da azalacak. Hiçbir devlet Türkiye üzerinde ahkam kesemiyor. Türkiye’nin kamu iç dış borçlarının tamamı milli gelirimizin 3’te 1’i kadar. Avrupa, ABD’deki borçların temel sebebi borçlarının yüzde 100’ün üzerine olması. Borçlar azalırsa dışarıdan talimat almaz."

Türkiye’nin hızla geliştiğine de dikkat çeken Çağlayan sözlerini şöyle tamamladı:

“Türkiye gelişiyor. Türk iş dünyasının kendisine cesareti geldi. Moral geldi. Cumhuriyet tarihinin en iddialı teşvik sistemi yüzde 95’i iş aleminin bu teşvik sistemine katıldı. 2001’de bugüne kadar Mersin’de alınan teşvik belgelerinin yüzde 20’sin son 6 ayda alındı. Mersin yatırımlardan da Türkiye’de pay alacak duruma geldi. Bunu çok önemsiyoruz."

Bakan Çağlayan konuşmasının ardından çalıştayı düzenleyen sivil toplum örgütü temsilcileri ile de günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra kentten ayrıldı.

     -Cari açık ve teşvik sistemi-
   
     Bakan Çağlayan, Mersin'de yapılacak nükleer santralle ilgili de şöyle konuştu:
     ''Nükleer santralle ilgili kentte bazı etkinlikler oluyor. Herkes demokratik hakkını kullanmakta özgür. Bir sanayici olarak söylüyorum; Bugün Türkiye'nin belini büken tek şey, dış ticaret açığı. Bu yıl 59 milyar dolar enerji ithal etmek durumunda kaldık. Enerji ithalatı yapan bir ülke olmasak, kendi enerji kaynaklarımızı kullansak, cari açık kelimesini çöpe atarız. Niye cari açık veriyoruz- Çünkü petrol yok, doğalgaz yok. Bugüne kadar ne yaptık- Dünyada doğalgaz kaynaklarına sahip olan ülkelerden doğalgazı alıp, elektrik enerjisi üretiminde kullandık. Türkiye'nin elektrik enerjisi kullanım kapasitesi 57 bin megavat. Doğalgazın elektrik üretimindeki payını, yüzde 52'lerden 45'lere düşürdük. Doğalgazda Türkiye'yi kimse birkaç ülkenin iki dudağının arasına bırakamaz. Rüzgar kaynaklarını, jeotermalini, güneşini sonuna kadar kullanacak. Onların yetmediği yerde ithal kaynaklara bakacak. Bugün yapılacak 2 nükleer santralde 85 milyar kilowattsaat enerji üreteceğiz. Bu iki nükleer santralde 85 milyar kilowattsaat elektrik enerjisini, doğalgazla kullansak yıllık maliyeti 5 milyar dolar. Nükleerle sıfırlayacağız. 300 milyon dolar harcayacağız. Kimin cebinden çıkıyor bu para- Kimin cebine giriyor- Kişi başına geliri aradan geçen 10 yılda 3,5 kat artırmış, gelecek 10 yılda 3 kat daha artırmak isteyen bir hükümet, nükleer kötü olsa yaptırır mı- Bu konuda safsatalara kulak tıkayın. Enerjide dışa bağımlılığı kırmak mecburiyetindeyiz. Kendi kaynaklarımıza döndüğümüz sürece, ithal etmek zorunda olduğumuz ürünlerin dışında kendi kaynaklarımızı devreye soktuğumuz sürece, bağımlılık daha da azalacak.''
     Hayata geçirilen teşvik sistemini ''Cumhuriyet tarihinin en iddialı teşvik sistemi'' diye nitelendiren Çağlayan, ''İş aleminin yüzde 95'i bu teşvik sistemine katıldı. Bunu çok önemsiyoruz'' dedi.
     Bakan Çağlayan, konuşmasının ardından toplantıya katılan iş adamlarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi. 

Güncellenme Tarihi : 21.3.2016 12:14

İLGİLİ HABERLER