Gündem
  • 16.10.2007 12:39

ERDOĞAN: TERÖR ÖRGÜTÜ DİYEMEYENLER, TEZKEREYE DE KARŞI ÇIKIYOR

ZAFER ÇAKMAK - DEVLET ARIK
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası haklarını kullanmak ve uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli tedbirleri almak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır ötesi harekatına izin veren tezkereyi Meclis'e sevk ettiklerini belirterek, "Meclisimiz inanıyorum ki bu konuda ortak bir irade ortaya koyacaktır. Terörle mücadele konusu bir milli meseledir, bir devlet meselesidir. Tüm siyasi partilerin ve kurumların ortak duruş sergilemesi gereken bir meseledir" dedi. Erdoğan, DTP
ve terörü destekleyen ülkelere de sert mesajlar göndererek, "Terör örgütüne 'terörü bırak' diyemeyenler bize 'sınır ötesi harekat yapmayın' diyemezler. Terörün verdiği zararları sıralamayanlar sınır ötesi harekatın zararlarını sıralayamazlar" diye konuştu.
AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda bir konuşma yapan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Ramazan ayının son günlerinde 13 Mehmetçiğin şehit olmasına yol açan menfur terör saldırılarının Türk milletini derinden yaraladığını vurguladı. Bu olayın millet olma bilincini ve teröre karşı kararlılığı güçlendirdiğini ifade eden Erdoğan, "Buradan çok açık bir şekilde ifade etmeliyim ki bu milletin birlik ve beraberliğine kasteden her türlü kirli oyun, her türlü menfur girişim milletimizin güçlü iradesine
çarparak parçalanacaktır. Bu milletin gencecik evlatlarına, bu ülkenin bütünlüğüne, bu ülkenin birlik ve beraberliğine kasteden hain odakları nefretle kınıyor ve lanetliyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin 23 yıldır bölücü terör örgütüyle mücadele içinde olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, geçen süre zarfında teröre çok kurbanlar verildiğini, büyük acılar yaşadıklarını, Türkiye'nin kaynakları ve enerjisinin boşa gittiğini belirtti. Başbakan Erdoğan, gelinen noktada geçmişten ders almayıp Türkiye'nin güven ve istikrar ortamını bozmaya çalışan, hala terörden medet umanların olduğunu görmenin üzüntü verici olduğunu kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti'nin dün olduğu gibi bugün de ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünü koruma idealiyle kendisine karşı yönelen her türlü tehdidi göğüsleyerek üniter yapısını, toprak bütünlüğünü ve Cumhuriyet'in temel niteliklerini muhafaza etme azminde olduğunu söyleyen Erdoğan, bu süreçte de güvenlik güçlerinin terörizm karşısındaki haklı mücadelesini her türlü şart altında yılmadan devam ettirmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.
Türk milletinin desteği, güvenlik güçlerinin cansiperane çalışmaları, tüm kurum ve kuruluşların yoğun işbirliği ile terörle mücadeleyi gelişen şartlara uygun olarak en etkin şekilde sürdürmekte kararlı olduklarını ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin terörizmle ve teröristle uzun zamandır mücadele verdiğini, bu konuda uzun zamandır engin bir tecrübeye ulaştığını anlattı. Terörizmle mücadelenin çok boyutlu olduğunu, hukuki, siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda bazı tedbirler geliştirilmesi gerektiğini dile
getiren Başbakan Erdoğan, "Bataklığı kurutmak için geçen 5 yılda çok önemli mesafeler kaydettik. Terörün istismar edebileceği olumsuzlukları gidermek ve halkımızın layık olduğu yaşam standartlarını geliştirmek için büyük bir çaba gösterdik. Özellikle bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi ve nispeten geri kalmış bölgelerin geliştirilmesi için hükümetimiz yoğun bir çalışma sürdürmektedir. 2003-2006 yılları arasında Doğu ve Güney Doğu Anadolu'da kamu yatırım ödenekleri toplamı yaklaşık 5.5 katrilyonu bulmuştur.
Biz bir bütün olarak halkımızı seviyoruz. Halkımızı etnik, dini, mezhebi, sınıfsal ayrım yapmadan bir bütün olarak kucaklıyor, halkımıza hizmet için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Biz bunları yaparken birileri de altındaki zeminin kaydığını düşünerek yeniden silaha, kan dökmeye, huzursuzluk üretmeye çalışıyor" şeklinde konuştu.
Terör örgütünün 2 konudan büyük rahatsızlık içinde olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, bunlardan birincisinin hükümetin bölgeye yönelik sosyo-ekonomik adımları ve demokratik açılımları, ikincisinin ise güvenlik güçlerinin kararlı bir şekilde yürüttüğü çalışmalar neticesinde etkinlik alanının daralması olduğunu belirtti. Terör eylemlerinin artmasının sebebinin, hükümetin attığı bu kararlı ve olumlu adımlar olduğunu kaydeden Erdoğan, devlet-millet kaynaşmasının yeniden ve daha güçlü şekilde tesis
edilmiş olmasının, bunları rahatsız ettiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan şu değerlendirmeyi yaptı:
"Her devlet vatanına, halkına, milletinin her bir ferdine yönelen bu terörist unsurlara gereken cevabı verir, vermek zorundadır. Terörle mücadele konusunda hükümetimizin azmi ve kararlılığı tamdır. Uluslararası diplomasiden, askeri operasyonlara kadar her alanda ne gerekiyorsa hükümetimiz yapmaktadır, yapacaktır. Burada 3 adım, işin siyasi, askeri ve diplomatik boyutu bizim için önem arzetmektedir. Türkiye'nin bugüne kadar gösterdiği sabır büyük bir devlet olmasının, aklı selimi arıyor olmasının bir
sonucudur. Ancak bugün çok açık bir şekilde görülüyor ki Türkiye sabrının, metanetinin, iyi niyetinin karşılığını muhataplarından görememektedir. Akan kanı durdurmak, bölgede terörist faaliyetleri sona erdirmek, huzuru geri getirmek adına bir takım yeni tedbirler almamız kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu çerçevede uluslararası haklarımızı kullanmak ve uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli tedbirleri almak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerimizin sınır ötesi harekatına izin veren tezkereyi Meclis'e sevk etti.
Meclisimiz inanıyorum ki bu konuda ortak bir irade ortaya koyacaktır. Terörle mücadele konusu bir milli meseledir, bir devlet meselesidir. Tüm siyasi partilerin ve kurumların ortak duruş sergilemesi gereken bir meseledir. Terei.
Türk milletinin desteörle mücadele kesinlikle bir siyasi polemik veya bir siyasi rant sağlama meselesi değildir. Bize düşen Meclis çatısı altında terörle mücadelede ortak bir irade ortaya koymaktır. Grubu bulunan veya bulunmayan tüm partiler, bağımsız milletvekilleri bu konuda aynı duyarlılık ve hassasiyetle hareket etmelidir. Şunu herkes söyleyebilmelidir. 'Hayatını kaybeden vatandaşlarımız, güvenlik mensuplarımız bizim şehitlerimizdir, şehitlerimizin hayatına kastedenler ise bu ülkeye ve millete
düşmanlık yapan teröristlerdir, masum halkın kanını döken, ülkenin kaynaklarını heba eden, milletin huzur ve güvenliğini tehdit eden, devlete silah çeken, bu ülkenin, bu milletin, bu devletin düşmanıdır.' Terör örgütüne 'terörü bırak' diyemeyenler bize 'sınır ötesi harekat yapmayın' diyemezler. Terörün verdiği zararları sıralamayanlar sınır ötesi harekatın zararlarını sıralayamazlar. Terörle kan dökerek, toplumsal hayatı zehirleyerek, nifak çıkararak hareket edenler, bu milletin geleneklerinden, dini
ve kültürel değerlerinden, bu toprakların mayasından nasibini alamayanlardır. Böyle insanlık dışı bir yönteme, böyle vahşi bir yola tevessül edenler kadar, bunları onaylayanlar, bunları meşrulaştırmaya çalışanlar, bunlarla işbirliği yapanlar da aynı derecede sorumludurlar."
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 16:01

İLGİLİ HABERLER