Medya
  • 30.9.2004 11:49

'İKİNCİ YABANCI DİL ARAPÇA OLSUN'

Milliyet gazetesinde, 'İkinci yabancı dil ne olsun?' başlıklı bir yazı dikkatimi çekti (Abbas Güçlü, 28 Eylül 2004). Ben, birinci yabancı dilden sonra bir dil daha öğrenmek ihtiyacı üzerine bir görüş sanmıştım. Başlık beni yanıltmış, konu, ikinci yabancı dil değil, anadilden sonra ikinci dil eğitimi üzerineymiş. Yazar, yabancı dil eğitiminin İngilizce dışında dilleri de kapsaması gerektiğinden ve bunun gerçekleştirilme koşullarından söz ediyor. İngilizceden sonra, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca ve daha sonra, gelecekte işe yarayacağını düşündüğü Rusça, Japonca ve Çince eğitimini öneriyor. 'Fena mı kardeşim, adam dil eğitimi gelişsin diyor, buna da mı kulp takacaksın?' denilebilir. Tabii, isteyen mümkün olduğu kadar çok dil öğrensin ve neye ihtiyacı varsa bu dilleri ona göre seçsin. Ancak, söz konusu yazıda 'yabancı dil politikası'nın olmayışından bahsedilmiş, benim ilgilendiğim husus o. Nitekim, söz konusu olan yabacı dil kursları değil, temel eğitimin bir parçası olarak, ikinci dil eğitimi olduğu için, konu ilk bakışta göründüğünden daha derin. Ama nedense, önerilen dillerin seçimi, ilgi ve gelecekte iş dünyasının talepleri kıstaslarına göre yapılmış. Bu açıdan bakıldığında, 'komşuluk bağlarımız olduğu halde Arapçaya ilgi neredeyse yok gibi' olduğu için Arapça bir seçenek olarak sıraya girememiş. Bir kere, yukarıda sıralanan dillerin hiçbirinin, hele de temel eğitimde, İngilizcenin işlevini görmeyeceği kesin. Ancak, aslında ben de uzun süredir, temel eğitimde olmasa da, imkânlar elverdiği ölçüde, dünyanın ortak dili haline gelen İngilizce dışında bir ikinci yabancı dilin eğitiminin dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. İşin çoğunuzu kızdıracağını tahmin ettiğim tarafı; benim düşündüğüm ikinci yabancı dilin Arapça olması gerektiği! Artık dünyada ortak bir dil olarak İngilizce kabul görmüş vaziyette, okuma, yazma, konuşma, olayları takip etme açısından İngilizce kullanmak durumundasınız. Bunun dışında, dediğim gibi isteyen istediği kadar dil öğrensin, arz-talep mantığının işlediği bu alanda, iş özel kurslara düşer. Oysa temel eğitimin bir parçası olarak dil öğretiminin, bunun ötesinde bir bakış açısına dayanması gerekir. Arapça denildiği zaman birçoklarının tüylerinin diken diken olduğunu biliyorum, ama inkârın hiç mi hiç anlamı yok, içinde bulunduğumuz coğrafya ve kültür dünyasının en önemli medeniyet dili Arapça. Sadece 'komşuluk bağlarımız' olduğu için değil, kültür dünyamızı içinden geçtiği medeniyet dünyasından koparmakta ısrar etmemiz büyük bir eksiklik olacağı için, Arapça bizim için çok önemli olmalıydı. Dil devrimi üzerine uzun uzadıya tartışmaya girecek değilim, zamanında çok tartışıldı. Bu saatten sonra ağdalı Osmanlıcaya döneceğimiz veya Arapçaya ağırlık vermek suretiyle Türkçeyi zayıflatma riskimiz yok. Artık daha soğukkanlı düşünebiliriz. Ama dil konusu, aynı zamanda ve doğal olarak, çetrefilli bir kimlik konusu olduğu için, Arapça, artık, anadilimiz ve milli kimliğin oluşması açısından bir 'tehdit' olarak algılanmasa da, bu sefer, seküler ve Batılı kimliğimiz açısından 'tehdit' olarak algılanabiliyor. Arapça aynı zamanda İslam dininin kutsal dili olduğu için, Arapçaya yapılan her gönderme aynı zamanda dine yapılan vurgu olarak görülüyor. Diğer taraftan, Arap dünyası, bugün tam bir perişanlık içinde olduğu için, fakir akraba muamelesi görüyor, Arapçanın çok zengin bir uygarlık dili olma vasfı gölgeleniyor. Sonuçta, 'Doğulu, Müslüman bir medeniyetin uzantısı olduğumuz utunulsun da, ne kaybetmiş olursak olalım' anlayışı ile, en iyi ihtimalle üçüncü sınıf Batılı (çünkü ikinci sınıf Batılılar Doğu Avrupalılar oluyor) bir toplum olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Geçtik Arapçayı, Arap alfabesi ile yazılmış eski Türkçe metinleri, 20. yüzyılın başında yazılmış modern tarzda romanların, Latin harfleriyle basılmış halini bile okuyup anlayamaz hale geldik. En azından ismini her okuryazarın bildiği, mesela, Recaizade Ekrem'in 'Araba Sevdası'nı okuyup anlayan beri gelsin. Hemen kızmayın, biraz düşünün. Korkmayın Arapça öğrenmekle kimse 'gerici' olmaz, ama medeniyet dünyamız konusundaki komplekslerimiz azalır, yani son derece faydalı olur. Hem inanın Arapça, çok güzel, çok zengin, çok şiirli bir dil. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:00

İLGİLİ HABERLER