Gündem
  • 15.11.2009 16:33

KANADOĞLU: İKTİDAR BAĞIMLI YARGI PEŞİNDE

ANKARA - YARSAV 2. Olağan Genel Kurulu'na katılan Kanadoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''Dinlendiğiniz kuşkusunu taşıyor musunuz?'' sorusu üzerine Kanadoğlu, ''Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan her vatandaş dinlendiği kuşkusuna kapılıyor ise o zaman bu sorunun tek muhatabı ben değilim. Dışarıdaki her vatandaşa sorsanız bu kuşkuyu tespit edersiniz'' diye konuştu.
Yargıdaki dinleme iddialarıyla ilgili sorular üzerine de Kanadoğlu, şunları söyledi:
''Türkiye Cumhuriyeti insan haklarına saygılı, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Eğer insan haklarına saygılıysa zaten 70 milyonun 'acaba dinleniyor muyum?' kuşkusu içinde yaşamamasını sağlamak lazım. Eğer hukuk devletiyseniz mutlaka, kesin olarak yargı bağımsızlığını yaşatılması lazım ki siz hukuk devleti olabilesiniz. Eğer demokratik bir rejim yaşamak istiyorsanız o halde her şeyin çağdaş demokrasi koşullarına uygun olması lazım. Eğer bunlar teker teker ortadan kaldırılıyor ise siyasi partiler uymaları lazım gelen ilkelerin dışına çıkıyor demektir, aykırı eylemler içine giriyor demektir. Onun için her şeyden önce bizim çağdaş, demokratik bir ülke haline gelmemiz lazım, hukuk devleti olmamız lazım. Her şeyden önce yargı bağımsızlığını zedeleyecek eylemlere izin vermememiz lazım. Onun için 'vazgeçsinler' veya 'artık bu işin çivisi çıktı' diyerek bu işin önüne geçemezsiniz. Vazgeçme, doğrudan doğruya iradi bir eylemdir. 'Vazgeçsinler' değil, 'vazgeçirtilsinler' noktasına gelmiş durumdayız.''
Telekomünikasyon İletişim Başkanı (TİB) Fethi Şimşek'in, 'Dinlemelerin mahkeme kararıyla yapıldığı, Yargıtay telefonlarının dinlenmediği' yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kanadoğlu, şöyle konuştu:
''Adalet müfettişinin konuyla ilgili emniyete yazdığı yazıyı gördüm. Bu yazıda, bu dinleme sonucunda, ki o dinleme yapılan telefon doğrudan doğruya Yargıtay'ın santraline bağlı bir telefon, 'orada yapılan dinlemeleri başka bir veriye geçirip tespit edilenleri imha edin' talimatı var. Bu talimat ancak dinlenme yapıldıysa verilecek bir talimattır. Eğer gerçekten dinlenemediyse müfettişin bu sözü gerçeğe uygun değildir. Eğer öyle yapılmış ise o başkanın beyanı gerçeğe tamamen aykırıdır. Emniyete yazılan yazı gerçekte silindiğini zanneden ve bunun ele geçmeyeceğini hesap eden bir anlayışın ifadesinden öteye gitmez.''

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 14:00

İLGİLİ HABERLER