Ekonomi
  • 24.3.2011 00:28

KILIÇDAROĞLU: BAŞBAKAN EKONOMİDEN ANLAMIYOR!..

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyeleriyle akşam yemeğinde birararaya geldi. Partisince hazırlanan ekonomi raporunu değerlendiren Kılıçdaroğlu, yıllık ortalama yüzde 7, doğu ve güneydoğu bölgesinde ise ortalama yüzde 9,5 büyüme hızı öngördüklerini belirterek, ''GSYH'yı 2023'te 2,6 trilyon dolara, kişi başına geliri 31 bin 500 dolara çıkarmayı hedefliyoruz'' dedi.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmasında, ekonomi sayfalarını okuduğunda son derece başarılı bir ekip bulunduğu izlemi oluştuğunu fakat Anadolu'daki sanayiciye, çiftçiye sorduğunda ''iyi değiliz'' yanıtı aldığını, işsizlerin iş bulamadığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ekonomi politikası sonucunda ''istihdam sağlamayan büyüme'' kavramıyla karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekti. Kaynakların verimli kullanımında da sorunlarla karşılaşıldığını iddia eden Kılıçdaroğlu, ''Kamu ihale yasası ilk çıktığından bu güne 15-20 kez değişiyorsa ve bu değişimlere kaynaklık eden düşünce kamu kaynağının verimli değil de verimsiz kullanılması, birilerine kaynak aktarılması amacına dönük yapılıyorsa, burada da bir sorun vardır'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin bütçe politikasını eleştirerek ''Reel ekonomiye gerekli önem verildiği kanısında değilim. Reel ekonomiye önem veriliyor deniyorsa, bunu birisinin çıkıp anlatması lazım. Eğer siz ekonomiyi sıcak paraya teslim ederseniz, o ekonomi iflah olmaz'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi bilmediğini savunan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın TL'nin çok değerli olmasıyla övündüğünü, önemli olanın kararlı bir ekonomide istikrarlı bir para politikasının sürdürülmesi olduğunu, TL'nin değerlenmesinin ithalatı cazip hale getirdiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, ''TÜİK'in işsizlik rakamlarında oynaması bizi rahatlatmıyor. Gıda maddelerinin dağıtımı, kömür dağıtımı bir sosyal politika olarak algılanıyorsa, bu yanlış. Sosyal politika, insan onurunu koruyan, yoksulluğu deşifre etmeyen bir politikadır. Türkiye bir hayır kurumu değildir, bir iane devleti değildir, sosyal hukuk devletidir. İnsan onurunu koruyan bir devlettir. Anayasası böyledir'' şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, 'Aile Sigortası' konusunda Başbakan Erdoğan'ın ''kayıt dışı yoksulları dikkate aldınız mı?'' sözleriyle kayıt dışı yoksullar bulunduğunu da itiraf ettiğini ifade ederek bu konunun medyada yeterince yer bulamadığını dile getirdi.
Hazırladıkları rapora ilişkin verileri açıklayan Kılıçdaroğlu, ''Biz yüzde 7 büyüme hızı... Belki Türkiye tarihinde ilk defa doğu ve güneydoğu için büyüme hızını yüzde 9,5 olarak öngördük. Makro dengeleri bunun üzerine kurduk. 2023'e kadar bir projeksiyon yapıldı. GSYH'yı 2023'te 2,6 trilyon dolara çıkarmayı, kişi başına geliri 31 bin 500 dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Böylece AB'nin kişi başına gelirinin yüzde 85'ini yakalayabileceğimizi umuyoruz. Doğu ve güneydoğudaki rakam, Türkiye ortalamasının yüzde 75'ini yakalayacak. İhracatın miktarı 650 milyar dolar, ithalat da 750 milyar dolar. Hükümetin yaptığı açıklama, 2023'te ithalat 500 milyar dolar, ihracat da 500 milyar dolar. Hedefin ne kadar yapay olduğunu bu rakam gösteriyor. Cari işlemler açığının, GSYH'nın yüzde 2,5'una inmesini düşünüyoruz ve her yıl 800 bin kişiye yeni istihdam sağlamayı düşünüyoruz. Kadınların iş gücüne katılımı yüzde 40, bunu yüzde 55'e, işsizliği de yüzde 6 düzeyine çekmeyi hedefliyoruz'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, bu hedefleri gerçekleştirdiklerinde Türkiye'nin 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine gireceğini, yüzde 4 büyüme hızıyla bunun gerçekleştirilmesinin ise mümkün olmadığını kaydetti.
Ekonominin iyi yönetilmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, hükümetin 9 yılda 4 kez mali af çıkardığını, bunun da ekonominin iyi yönetilmediği anlamına geldiğini ve icra dairelerinin sayısının arttığını söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Biz reel sektöre önem verildiği zaman, fabrikaların bacası tüttüğü zaman, TL olması gerektiği yerde olduğu zaman, Merkez Bankası daha özgür ve özerk olduğu zaman, bağımsız kuruluşlar daha sağlıklı görev yaptığı, 'siyasi otoritenin emrindeyim' demediği, ekonominin görevini yaptığı zaman ekonominin daha iyi yönetileceğine inanıyoruz. Eğer siz kamu ihale kurumunu, ihale yasasını değiştirerek kendinize uydurursanız, enerji piyasasını kendinize uydurursanız, pek çok bağımsız kuruluşu, sizden talimat alan bir kurum haline döndürürseniz, ekonomiyi iyi yönetemezsiniz. Nitekim geldiğimiz nokta da bu'' diye konuştu.
Büyümenin belli kişiler için geçerli olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ekonomi, demokrasi, sosyal politikalar konusunda 41 konuda halka söz verdiklerini, Başbakan Erdoğan'ın, ''CHP'nin taleplerini yerine getirsek 200 milyar liraya ihtiyaç var'' dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, bunun, bir ülkenin başbakanının ekonomiden ve dünyadan haberi olmadığını gösterdiğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, ''Ekonomiyi bilmeyen, yakından uzaktan ekonominin ne olduğunu anlamayan bir başbakan ülkeyi yönetirse bu tablo ortaya çıkar. Büyüme var, belli kişiler için. Küçülme var, belli kişiler için. Yoksulluk var, belli kişiler için. İşsizlik var belli kişiler için'' şeklinde konuştu.
Sayıştay'ın Sayıştay olmaktan çıkarak siyasallaştığını ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Sayıştay'ın siyasallaşması, hele hele büyük şehirlerde var olan ve her biri holding büyüklüğünde olan belediye şirketlerinin tümüyle kamu denetiminin dışına çıkmış olması, başlı başına bir faciadır. İstanbul anakent belediyesiyle ilgili olumsuz bir haber niye çıkmaz? Maaş ödemek için bankalardan borç alan bir belediyeyi niye kimse eleştirmez? Asıl demokrasinin sorunları bunlar, ekonominin sorunları da aslında burada yatıyor. Eleştirseniz bile gazetelerde yer almaz ama övgü dolu haberler büyük puntolarla yer alır'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ekonominin iyi yönetilmediğini biliyoruz ama iyi yönetilmediğinin bizim arzu ettiğimiz miktarda seslendirilmediğini de biliyoruz. Siyasetçinin hesap verdiği, halkın da ödediği vergilerin hesabını sorduğu bir ortamda demokrasi olur. Onun dışında birbirimizi kandırmayalım. Türkiye Cumhuriyeti bütçesine benzeyen bir demokrasi, gelişmiş bir demokrasi değildir. Bütçenin esnekliği yoktur, biz de de demokrasinin esnekliği yoktur'' şeklinde konuştu.

Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 19:27

İLGİLİ HABERLER