Ekonomi
  • 19.5.2003 00:56

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN : "TÜRKİYE'NİN YÖNETİMİ IMF VE DÜNYA BANKASI İLE 9 KOCALI HÜRMÜZ'E DÖNMÜŞ"

AYHAN GONCA - SAFFET KASIM SAMSUN - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın beraberinde Samsun'a gelen Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, "Türkiye'nin yönetimi, IMF ve Dünya Bankası ile birlikte Türkiye'nin yönetimi 9 kocalı Hürmüz'e dönmüştü" dedi. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nda yaptığı konuşmada, piyasalardaki tedirginliğin halledildiğini belirten Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Türkiye'nin 3 Kasım seçimlerine kadar yaşadığı sıkıntıları anlattı. Bakan Coşkun, rehavet ve şımarıklıklara kapılmadan 3 Kasım'dan bu yana oda, borsa ve sivil toplum örgütleriyle istişare ederek hızla tedbirler aldıklarını belirtti. Coşkun, Ekonomik Sorunları Çözme Kurulu oluşturduklarını hatırlatarak, "Ekonomik anlamda bir çok konu sonuçlanmıştır. Güven sorunu vardı, aştık. AK Parti'yle güven geldi. Türkiye, Irak, Kıbrıs ve 13 Aralık'taki Kopenhag Zirvesi ile krizlere sürüklenmesine rağmen bu krizler yara almadan atlatılmıştır. Piyasalardaki tedirginliğe son verilmiştir. Vergi Barışı'ndan sonra şimdi 2 vergi reformu geliyor" diye konuştu. Coşkun, Bağ-Kur alacaklarının 11, SSK alacaklarının 4 katrilyon olduğunu, 15 katrilyonun geri dönüşümünü sağlamak için Sosyal Güvenlik Barışı'nı sağlayacaklarını açıkladı. Coşkun, "Piyasalardaki bahar havasını yaza dönüştüreceğiz" diyerek, Türkiye'de şu an 1 milyon dolayında Romanya, Bulgaristan, Türk cumhuriyetleri ve Afrikalı'nın kaçak olarak çalıştığına dikkat çekti. Kaçak işçi sorununu çözeceklerini ve kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alacaklarını ifade eden Coşkun, şunları söyledi: "Biz özel teşebbüs ve ferdi teşebbüse önem veriyoruz. Bu sebeple, KOBİ Borsaları'nı A.Ş. statüsünde açtık. Hedefimiz müteşebbislerimizin önündeki bütün engelleri kaldırmaktır. Eskiden bir şirket açmak için 19 yerden izin alınırdı, bunu 3'e indiriyoruz. Samsun'daki bir girişimcimiz artık Ankara'ya gelmek zorunda kalmayacak. İşlerini Samsun'da 1-2 gün içinde bitirip işini kurmuş olacak. Yetkilerimizi aktarıyoruz. KOBİ Kredi Güvence Şirketi'ni kurarak, girişimciye sermaye piyasası oluşturmaya çalışıyoruz. Üniversitelerde AR-GE çalışmalarını destekliyoruz. 12 üniversitemizde Teknoloji Geliştirme Merkezleri faaliyete geçti. Türkiye teknoloji ve AR-GE de geri kalmış durumda. Teknoloji üretir hale gelmemiz gerekiyor. Bizim bugün yaptığımız biriken bilgileri kolektif çalışır hale getirmek. Türkiye'de büyük potansiyel var. Kaynaklarımız bütün sorunları çözmeye yeter. Ancak, borç borçla ödenerek sarmal hale gelmiş. Düzeltiyoruz, borçları çevirmekte hiçbir sorunumuz yok. Çünkü biz milletimize, iş dünyamıza ve kendimize güveniyoruz. Milletimiz ve iş dünyası da bize güveniyor. Yakında birçok engelleri yine kararname ve yasalarla aşacağız. Bugün globalleşmede Türkiye'nin önünde 2 konu var. Birincisi gümrük duvarları ülkeler arasında yıkılıyor. Gümrük Birliği çerçevesinde biz AB ile ilişkilendirildik. Kopenhag Kriterleri'ni bu bakımdan uygulamaya çalışıyor ve uyumu tabana yayarak, AB'ye girmede pazarlık gücümüzü arttırmak istiyoruz. İkincisi 2005 yılında Dünya Ticaret Birliği'nin aldığı kararlar uygulanarak, bütün sınırlar kaldırılacak. Rekabet ortamı başlayacak. Bu bakımdan yatırım, üretim ve ihracat seferberliği başlatmalıyız. Biz zengin millet, güçlü devlet istiyoruz." "DEVLETİ HANTAL YAPI VE İSRAF BATAĞINDAN KURTARACAĞIZ" Türkiye'nin meselelerinin Ankara'dan çözülemeyeceğine de işaret eden Bakan Coşkun, devleti hantal yapı ve israf batağından kurtaracaklarını da kaydederek, şöyle devam etti: "Devlette 1999-2000 yılı, bir yıllık sürede kayıtlı israf 195 milyar dolar. Yıllara bölündüğünde 19.5 milyar dolar. Bütçe açığından daha fazla israf var. Bu israf. Türkiye'nin açlığının yolsuzluklardan kaynaklandığı da ortada. Mutlak suretle israf ve yolsuzluklarla mücadelemiz devam edecek. Polisiye tedbirlerle ekonomi çözülmez. Biz ekonomiyi ekonomik tedbirlerle rayına oturtacağız. Hammadde girdileri, enerji yüksek. Çağdaş bir iş kanunuyla, iş güvensizliğine son verecek, emek, sermaye ve teşebbüs gücüyle Türkiye'yi kalkındıracağız. Gelecek sene enflasyon yüzde 10 olacak. Özümüze dönelim. Biz bütün söylentilere rağmen bütçeyi hazırlarken, ne ABD'den ne de Irak'tan bir şey bekledik. Kimseye, hiçbir olaya ümit bağlamadık. Bütçemizi, ayağımızı yorganımıza göre uzatarak yaptık. Şeker fabrikası ilk defa kara geçti. 300-500 bin ton arasındaki rekolteye göre ihracat yapılacak. Şeker pancarı üreticinin bütün parasını ödedik. Uzakdoğu'dan gelen mallarla ilgili Meclis'e yasa sevk ettik. AB'den dolayı Uzakdoğu ile ikili anlaşma yapamıyoruz. 7 kocalı Hürmüz vardı ya, IMF ve Dünya Bankası ile Türkiye'nin yönetimi 9 kocalı Hürmüz'e dönmüş. Bunu iktidarımızın 3. yılında aşacağız. Elektriği ucuzlatacağız. Bugün orman vasfını kaybetmiş, üzerine 400 bin konut yapılmış 5 milyar metrekare arazi var. Konutları yıkamıyorsun, bileziğini, ineğini satmış, evi yapmış. Ev sahibi olmuş. Nasıl yıkacaksın? Bu arazileri 5 dolardan satsak 25 milyar dolar ediyor. Bunu yasalaştırdık, Cumhurbaşkanı iade etti. Bu kanunu çıkaracağız. Ülkede yüzde 20-25 enflasyon var. Aslında bu rakamlara göre faizin yüzde 32-33'lere inmesi gerekiyor. Bunu baskıyla yapsak, ekonominin dengesi bozulur. Öyle çalışmalar yapacağız ki, faizler kendiliğinden inecek. Bu yılın sonunda borçların sorun olmadığını göreceğiz, 3 yılın sonunda IMF ve Dünya Bankası'ndan kurtulacağız." Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:00

İLGİLİ HABERLER