Medya
  • 7.10.2004 14:45

TAHA KIVANÇ, ''HULKİ CEVİZOĞLU'NUN STAR'DAKİ PROGRAMINI YAYINDAN KALDIRTTI?'' İDDİASINA CEVAP VERDİ

Bir gün belki hayatta... ''Sen hoşgörülü bir adamsın, nasıl olur da Hulki Cevizoğlu'nun Star'daki programını yayından kaldırttın?'' diye soruyor bir okur. Bir başkası da, benim her gazeteyi okumadığımı bildiği için olacak, haberin çıktığı gazetenin URL adresini gönderdi bana. Meğer neler neler yapmışım... Her gün bayağı bir iş yapıyorum; bunlar içinde sonradan kendimin de beğenmediklerim, ayıpladıklarım oluyor. Ancak, nedense, kendime karşı insafsız olabildiğim hatalarım yüzünden değil de, hiç ilgim olmayan, günahım bulunmayan konular karşıma çıkartılıyor... O zaman da üzülüyorum işte. Geçende burada, 'pijamalı yazarlar' konulu bir Kulis okudunuz. Evlerinden dışarı çıkmadan gelişen olaylarla ilgili düşüncelerini dünyanın her yerindeki okurlarla paylaşan bu yazarlara İngilizcede 'blogger' deniliyor. Gazete yazısından farklı olarak, herhangi bir gelişmeye ânında tepki verebiliyor, yorumda bulunabiliyor bu yazarlar. Geçenlerde bir ABD kanalında, ''İşte Bush'un askerlik raporu'' diye sunulan belgelerin 'sahte' olduğu, program biter bitmez bir 'sanal yazar' tarafından ileri sürülmüştü. Aralarındaki dayanışmayla, gün bitmeden, belgelerin sahteliği kesinleşmişti bile... O olay sonrası, benim yeni duyduğum 'pijamalı yazar' sıfatı ABD'de yaygın kullanıma girdi. Bunu hayranlık dolu ifadelerle yazdım, bir okur (NY), kibar bir dille, bu sıfatın epeydir kullanıldığı bilgisini yolladı bana. Ancak, sanki ben internet sitelerinde yazanlara bühtanda bulunmuşum gibi konuya yaklaşan da çıktı. Meğer, 'pijama' ile oturulup yazılan yazılar değilmiş onlarınki; bayağı masraflı bir iş yapıyorlarmış... İnternet siteleri arasında çok sayıda eleman çalıştıran varmış... Ciddi bir işi gayr-ı ciddi yansıttığım için çıkışıyordu yazar... En ünlüsü 'Drudge Report' olmak üzere evinden gazetecilik yapan çok sayıda kişi var dünyada. Bazıları, sayıları her geçen gün artan sanal yazarlara bedava server hizmeti sunan şirketlerin imkânlarını kullanıyorlar. Tek kişilik ordu gibiler. Ciddi ve titiz oldukları anlaşıldığında yazdıklarını yakından izleyen bir kitleye de kavuşuyorlar. Sanal yazarlar arasında, kendileri durumundaki başkalarıyla paslaşarak daha disiplinli siteler kuranlar da çıkıyor; bunlar ara sıra açtıkları destek kampanyalarıyla fazla zorlanmadan geçimlerini de sağlayabiliyor. Sanal yazarların bir bölümünün düzenli işi de var zaten. Bana cevap vermek üzere kaleme sarılan internet sitesi yazarı, o günlerde ABD'yi sarsan 'Bush belgeleri' eksenli tartışmaları izleseydi o çok hoş 'pijamalı yazar' sıfatının benim icadım olmadığımı anlardı. Neyse... Bana yönelik ''Hulki Cevizoğlu'nun programını yayından kaldıran yazar'' olma ithamı daha ciddi. Hayır, Star televizyonu yöneticilerine gidip veya telefonla ulaşıp ''Cevizoğlu'nun işine son verin'' dediğim iddia edilmiyor; iddia şu: Burada bir yazı yazmışım, Star yönetimi (veya iktidar) etkilenip 'Ceviz Kabuğu' programını hemen yayından kaldırmış... Bunu yazanlar yine insaf etmişler, gazeteleriyle onun irtibatı bulunduğu için olacak yalnızca Hulki Cevizoğlu'nun programına son verildiğini yazmışlar; oysa aynı yazıda sözünü ettiğim bir başka program da sonradan yayından kaldırıldı. TRT yönetimi tarafından... Beni programı yayından kaldırtmakla itham edenler, yukarıdaki satırlarımı okuyunca, ''Adama bak, kendi kendini ihbar ediyor'' bile diyebilirler... Oysa, durum, hiç de onların anlattığı gibi değil. 28 Eylül 2004 tarihli yazımı okuyanlar veya şimdi okuma zahmetine katlanacaklar görecek; iyi bir televizyon izleyicisi olmadığım ve her gazeteyi de okumadığım için, biri Zaman diğeri Akşam'da yazan iki meslektaşın değinilerini görünce konuya müdahil oldum ben. Ayrıca, o yazıda sözünü ettiğim tv programı değildi Hulki Cevizoğlu'nun, bir gazetede yazdıklarıydı... Dahası, garip bulduğum TRT programı ve gazete yazısından söz ederken, programı yapan kişi ile yazıyı yazanın adlarını bile açıkça yazmadım. Okuyun, göreceksiniz... Türkiye'de eski yanlışlıkların geride bırakıldığı bir dönemden geçilirken, asker-sivil ilişkilerini bozacak tezviratlara, darbe çığırtkanlığına ses çıkartırım elbette. Bu sütunda, son 15 yıl içerisinde, yüzlerce yazım bu tür yanlışlıkları yapan meslektaşlara ayrılmıştır. Kimse 'eleştirilemez' değil bizim meslekte... Hulki Cevizoğlu'na haksızlık etmek istemem. Star'daki programının yayından kaldırılmasına dair kendi açıklamasında benden bahsetmiyor. Tam tersine, Star yönetimiyle arasındaki ihtilâfın çok öncelere dayandığını anlatıyor: ''Bildiğiniz gibi, Star-TV'nin yönetimi TMSF'ye, yani devlete geçince, sözleşmemiz sürekli ihlâl edildi. (..) Tüm bu gelişmeler sürerken, yayıncı kuruluşa Noter'den yasal ihtarnameler göndererek sözleşmeye uymaları çağrısında bulundum.'' Onu okurken, ihtilâfın ne önünde ne de arkasında olmadığım anlaşılıyor. Her yazar yazılarını etkili olmak için yazar; daha dün mesleğe giren yeni yetme bile, gazetenin 20. sayfasında çıkan iki paragraflık haberinin hükümeti düşürmesini bekler. Kendime böyle bir güç vehmetmeyecek kadar deneyimliyim ben. Eskiler iyi söylemiş: ''Varak-ı mihr-i vefayı kim okur, kim dinler?'' Bir gün yazdıkları ve söyledikleri dikkate alınan bir gazeteci olmayı umutla bekliyorum. Taha Kıvanç Yeni şafak Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:03

İLGİLİ HABERLER