Gündem
  • 29.1.2003 00:23

TAYYİP ERDOĞAN'DAN MÜTHİŞ AÇIKLAMALAR

İSTANBUL - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'la arasındaki sürtüşme ile ilgili olarak "Bizim problemimiz Denktaş'ın şahsı ile değil, biz kişiye endeksli politika yapmıyoruz" dedi. AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, iç ve dış politikadaki gelişmeleri NTV televizyonuna değerlendirdi. Irak krizi konusunda açıklamalarda bulunan Erdoğan, Afganistan'da yaşananların Irak'ta yaşanması taraftarı olmadığını belirtti. Türkiye'nin Irak'ta karar sürecinin içinde yer alması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Çünkü olayın öncesi ve anı yok, bir de sonrası var. Türkiye, Afganistan'da karar sürecinin içinde yer almamıştır, ancak daha sonra ISAF'ta görev üstlenmiştir. Bugünlerde buradaki görev bitiriyor. Onun için karar süreci bana göre önem arz ediyor. Gerek işin anı, gerek sonrası bu süreci Irak halkının lehine neticelendirmek" dedi. AK Parti Lideri Erdoğan, "ABD çok sayıda asker yığdı. Bu kadar asker sadece Saddam'ın yıkılması için mi geldi?" şeklindeki bir soruya, "Bu konulara girmeyi şuanda zamanlı bulmuyorum. Türkiye'nin önünde üç tane önemli sorun var. Bunun birincisi; Türkiye'nin işsizliği, ekonomiyi kapsayan konulardır. Ama öyle oldu ki Türkiye şuanda Irak'la uğraşıyor. Öbür tarafta Kıbrıs var. İki aylık hükümet bunlarla uğraşıyor" yanıtını verdi. "Türkiye'deki iktidardaki partinin Genel Başkanı olarak Bağdat'a gitmeniz söz konusu olabilir mi?" yönündeki bir soruya karşılık veren Erdoğan, "Şuanda benim önümde öyle bir şey yok" dedi. DENKTAŞ'LA ERDOĞAN TARTIŞMASI "Dün Orgeneral Yalman'ın bir açıklaması var. Denktaş'a 'biz size hayranız' dedi. Sizin eleştirel bir tutumunuz var. Biraz garip değil mi?" sorusuna Erdoğan, "Bizim problemimiz Denktaş'ın şahsı ile değil. Biz kişiye endeksli politika yapmıyoruz. Kıbrıs'ta bir sorun var. Bu sorun nasıl çözülür onu konuşuyoruz. Denktaş, bizimle direkt olarak konuşma yolunu tercih etseydi bu kadar ciddi yanlışların içine düşmezdik. Biz hep taraflar dedik. Bu taraflar olayı çözmek için yanaşmalıdır dedik. Biz Annan Planı'nın altına tümüyle doğrudur altına imza atın demedik. Bunu müzakere edilebilir bulduğumuzu söyledik" şeklinde yanıt verdi. Zaman zaman açıklamalarını Denktaş'ın da takdirle karşıladığını hatırlatan Erdoğan, "Daha sonra nasıl oldu bilmiyorum ama farklı bir şekilde sürtüşmeye gitti. Bu ülkede emeği geçmiş siyasilerimizin de 'ver kurtul' anlayışı ile nitelendirmek suretiyle gizli imalarda bulunmalarını çok çirkin buluyorum. Biz 'çöz ve yaşat' diyoruz. Bir kişiye endeksli düşünmüyoruz. Türkiye'nin bir genel politikası vardır. Bu politikalar gelişerek, değişerek çözümle yaşayan bir anlayış olduğunu söylüyoruz" ifadelerini kullandı. GÜNEY KIBRIS'IN TUTUMU "Klerides'in çözüme yanaşması için bir nedeni yok. Çünkü AB'ye girdiler. O zaman sizin eleştirilerinizin hedefi Denktaş mı olmuyor?" şeklindeki bir soruya AK Parti Lideri Erdoğan, şu şekilde yanıt verdi: "Güney yanaşmıyorsa, Kuzeyin teklifleri ile bu iş olmayacak demektir. Ama biz kalkarız teklifimizi sunarız. Kuzeyden duyduğuma göre Denktaş düşüncelerini karşı tarafa iletmiş. Çözümsüzlüğü çözüm olarak görüyorsa taraflar, o zaman bu sorun devam eder. Biz hiçbir zaman KKTC'deki kardeşlerimizin egemenlik haklarına halel gelmesini isteyemeyiz. Oradaki mülkiyet hakları, göçmenlikle ilgili kurumların kurulması, harita meselesini bir tarafa atarak savunamayız. Türkiye yüzde 36 toprağı elinde bulundurmuyor mu? Yüzde 29'u ben mi telaffuz ettim geçmişte." Kıbrıs sorununu çözmenin görevleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Önemli olan KKTC'nin çıkarlarıdır. Ama bunu karşılıklı çözmek gerek. Biz tamamiyle teslimiyetçi düşünmüyoruz. Bizim tek amacımız, karşılıklı masaya oturmak. Hamlelerimiz olsun, masadan kaçmayalım. Siyaset bir çözüm üretme sanatıdır, sorun üretme sanatı değildir" dedi. YENİ ANNAN PLANI "Annan Planı'ndaki değişikliklerden haberdar mısınız?" yönündeki bir soruya Erdoğan, "Yeni bir Annan Planı hazırlanmış. Ondan haberim yok. Yeni gelen üzerinde harita konuşulacak. Buradaki iki kesimlilikten ne kastediliyor bunu ortaya tam manasıyla ciddi olarak konması gerek. Göçmenler ve mal mülk sorunun konuşulması lazım. Türkiye'den giden nüfusla ilgili müzakereler edilmesi gerek. Bir diğeri Türkiye'nin garantörlüğü konusu. Türkiye'nin garantörlüğünden vazgeçmesi mümkün değil. Bir diğeri egemenlik konusudur. Eşit egemen bir ortaklık devletine yanaşmıyorlar veya yeni bir Kıbrıs ve bunun neticesinde yapısal bir değişiklik yapmak gerek" yanıtını verdi. "Denktaş'ın çözümün daha kolay veya zor olacağına dair yorumlar var. Dentaş'ın olması çözümü ne kadar etkiler?" sorusuna Erdoğan, "Bana göre bu işi bu güne kadar götüren olması nedeniyle anlaşmaya varılması durumunda da altında Denktaş'ın imzası olsun. Burada bir emeği var. Bu konuda bir problemimiz yok. Ama takınılan tavrı ben yılların siyasetçisine yakışır bulmuyorum" şeklinde yanıt verdi. "Türk ekonomisi yoldan çıkıyor acil önlemler alın diye bir mesaj geldi mi size?" sorusuna ise "Acil önlem almamız gerektiği konusunda bir durum yok. Bize böyle bir şey gelmedi. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Türk ekonomisi bir güven dönemine girmiştir. Davos'ta ekonominin en iyi şirketleri ile oturduk konuştuk. Yatırımların nasıl geliştirileceğini, portföy yatırımları içinde olanlar daha nasıl artıracaklarını konuştular. İstihdam yaratacak tüm yabancı sermaye yatırımcılarına kapılarımız açık. Biz oradan bu olumlu neticeleri aldık" yanıtını verdi. IMF Birinci Başkan Yardımcısı ile de görüşmeler yaptığını kaydeden Erdoğan, 4. Gözden Geçirme Çalışmalarını konuştuklarını belirtti. Erdoğan, "IMF programının uygulanmasında bizim sıkıntılarımız olmadığını yineledik ama sosyal boyutları konusunda itirazlarımızı belirttim. Onlarda olumlu yaklaştılar. Bunlar köşeli sorunlar değil" dedi. NEMALAR Nema konusunda sorulan bir soru üzerine AK Parti Lideri Erdoğan, "Bugüne kadar Şubat'ta nemalar dağıtıldı. Sizlerde bunu Şubat'ta dağıtabilirseniz hayırlı olur dedim. Arkadaşlarımız ana parayı dağıtarak bu problemi kökünden çözelim istiyor. Nisan, Mayıs gibi ilk taksitini öderiz, üç taksitte bunu bitiririz. Olumlu bir netice alırlarsa, bu işi Mart gibi çözmeye gayret edecekler. Ödenmeyen ikramiyeler var. Bayram öncesi bu ikramiyeleri ödeyelim diye bir gayretimiz var. Vatandaşımızın önünde fındık ve çay meselesi var. Tütün üreticilerine de ödeme yapılacak" diye konuştu. Erdoğan, bütün hedeflerini yüzde 6,5 faiz dışı fazlanın tutturulması üzerinde kurduklarını belirtti. Erdoğan, "Ne zaman başbakan olacaksınız?" sorusuna, "Siz tersten yaklaşım yaptınız. Öncelikle doğmamış çocuğa don biçilmez. Önce bir doğsun sonra bu anormal durum normalleşir. Şunda böyle bir seçime gidip gitmeyeceğimizin kesinleşmesi önce adaylığımız listedeki boşalma ile gerçekleşir" şeklinde yanıt verdi. EMEKLİLİK YAŞI "Devlet memurlarının emeklilik yaşı konusunda Dışişleri Bakanlıklarındaki büyükelçilerin emeklilik yaşı gündeme geldi. Eğer 61 emeklilik yaşı olursa, bazı büyükelçiler emekli olacak. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Erdoğan, şu şekilde yanıt verdi. "Bu tür değerlendirmeleri doğru bulmuyorum. Türkiye bu konuda güçlü bir ülke. Türkiye'nin yetişmiş insanı bu kadar az değil. Hele Dışişlerinde insan noktasında sıkıntımız yok. Ciddi manada orada yetişmiş insanlarımız var. Şuanda alınmış karar, tüm emekli sandığı mensupları ile 61 yaş sınırı ile sınırlandırılmıştır. Birkaç ismi gündeme taşıyıp Dışişleri çökertiliyor gibi ifadeler çok yanlış." Türkiye'de çok dinamik kadroların bulunduğuna işaret eden Erdoğan, "Bunların da önünü açalım. Emekli olanları kaybetmek gibi bir şey söz konusu olmaz. Onların tecrübelerinden yararlanırız" dedi. Erdoğan, "61 yaş aktif görevin sonlanması için erken değil mi?" sorusuna ise "Türkiye için erken değil. Çünkü burada önemli bir şeyi daha kaybediyoruz. Üniversiteleri bitirmiş gençler iş bulamadıkları için bunalıma giriyorlar. Bu insanların önünü açmamız lazım. Bu insanların ülkenin dinamik yapısına kazandıracakları güç, bizi ileriye taşıyacaktır" karşılığını verdi. DAVOS ZİRVESİ'NDEKİ ELEŞTİRİLERE YANIT "Davos'ta sizi eleştirenlere 'şizofren' dediniz. Acaba mesele sizin ve Başbakanın eşinin türbanla gitmesi mi? Türk gecesi eleştiri nedeni değil herhalde" yönündeki bir soruya yanıt veren Erdoğan, "Türk gecesini herkes eleştirmeye sahiptir de, o geceye katılıp da orada kimler vardı kimler yoktu bilseler. Orada 500'e yakın ve bunların 150'si Türk'tü. Diğerleri Bakanlara varıncaya kadar dünya üst düzey yetkilileriydi. Bu insanlara kültürümüzün tanıtılması anlamında bize göre sıcak bir temastır. Bu tanışmalar bizim geleceğe yönelik adımlarımızın tohumlama dönemidir" dedi. Türkiye'yi en ideal şekliyle dünyaya tanıtmak istediklerini vurgulayan Erdoğan, dünya ile bütünleştirmek ve Türk kültürünü dünyaya takdim etmek gayretinde olduklarını, bu doğrultuda Davos'ta bunun olumlu neticelerini aldıklarını ve gelecekte de bunun karşılığını almaya devam edeceklerini açıkladı. Erdoğan, yolsuzluklar konusunda ise "İlk Çalışma Bakanlığı'ndan başladık. Şimdi Enerji Bakanlığı'nda ciddi gelişmeler var. Parlamento çatısı altında yolsuzluklarla ilgili çalışmalar var. Bu çalışmalar dört bir koldan devam edecek" diye konuştu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:14

İLGİLİ HABERLER