VEKİLİ KURŞUNLAYAN SANIK İLK DURUŞMADA TAHLİYE OLDU

OSMAN AKIN
BURSA - Bursa'da 1.5 ay önce AK Parti Nilüfer İlçe Kongresi girişinde AK Parti Grup Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Faruk Çelik'i kurşunlayarak yaraladığı iddiasıyla yargılanan İmarzede sanık, ilk duruşmada tahliye oldu. İmar Bankası'na yatırdığı 27 milyar lirasını alamadığı için Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın önünde intihar etmek istediğini söyleyen sanık, "Faruk Çelik'e zarar verdiğim için üzgünüm. İstemeden oldu. Pişmanım" dedi.
12. Asliye Ceza Mahkemesi'nde, "silahla yaralama ve ruhsatsız silah taşımak" suçundan 1.5 aydır tutuklu bulunan ve 38 yıl önce polislik yapan İrfan Subaşı (67), bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. İki çocuğunu okutmak ve rahat bir ömür sürdürebilmek için 36 yıl çalıştığını ifade eden İrfan Subaşı, "Tasarruf ettiğim 17 milyar lirayla 28 Kasım 2002'de 9.5 ay vadeli İmar Bankası'ndan Hazine fonu aldım. 7 ay sonra İmar Bankası'na el konuldu. Ardından Başbakan Erdoğan yaptığı açıklamada, İmar Bankası mudilerinin mağdur edilmeyeceğini söyledi. Hükümetin İmarzedeler'in paralarının ödenmesi için yaptığı tasarıdan AK Parti'li bazı vekillerin itirazı üzerine Hazine bonolarının ödenmesi maddesi çıkartıldı. Ben de 24 bin kişiden biri olarak mağdur oldum. Başbakan'dan hükümet yetkililerine, BBDK'dan SPK'ya kadar 7-8 yere dilekçeyle müracaat ettim. Fakat hepsine takipsizlik verildi. Çocuklarımdan biri maddi imkansızlıklar yüzünden okulu bırakmak zorunda kaldı. Eşimin sigorta primlerini ödeyemez hale geldik. Arabamı sattım. Sıkıntılar had safhaya ulaştı. Üzüntüden yüz felci geçirdim. Ben de sesimi duyurmak için eylem yapmaya karar verdim" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Abdullah Şener, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Bülent Arınç gibi AK Parti'nin önemli isimlerinden birinin önünde başına silah dayayarak intihar eyleminde bulunmayı düşündüğünü kaydeden sanık İrfan Subaşı, "İntihar etmeden önce onlara birkaç şey söyleyip, vicdan azabı çekmelerini istiyordum. Sesimi böyle eylem yaparak duyurmak istedim. Fakat aklıma hep çocuklarım geliyordu. Bülent Arınç'ın 5 Şubat'ta Bursa'da olacağını öğrenince, Nilüfer İlçe Kongresi'ne gitmeye karar verdim. Girişte polisler arama yaptığı için beklemeye başladım. Bu arada Faruk Çelik geldi. Fikrimi değiştirdim ve sesimi duyurmak için ona bir metre mesafeden ayaklarının önüne yere doğru ateş ettim. Daha sonra da trafik polisinin yanına giderek teslim oldum. Olay yerinde Bülent Arınç vardır diye gittim. Birkaç şey söyleyip intihar edecektim. Çelik'e zarar verdiğim için çok üzgünüm. İstemeden oldu. Pişmanım" şeklinde konuştu.
Polis tarafından kötü muamele gördüğü için kolluk ve savcılıkta verdiği ifadelerini kabul etmeyen İrfan Subaşı, "Ben ifademin hiçbir yerinde Faruk Çelik'e kasten yaralamak için ateş ettiğimi söylemedim. 'At imzanı' dediler, ben de attım. Bir kere yanımda gözlüklerim yoktu. Ne yazdıklarını görmedim" dedi.
Müdahil avukatı Ümit Emek ise, müvekkilinin ifadelerinin zorla alındığından dolayı geçerliliğinin olmadığını ifade ederek, "Kolluktaki ifade tutanağında imzası bulunan Avukat Volkan Caner Apaydın'ın imzası sahtedir. Bunun duruşmada şahit olarak dinlenmesini talep ediyorum. Burada müvekkilimin savunma hakkı kısıtlanmıştır. O yüzden kolluk ifadelerini kabul etmiyoruz. Müvekkilim tahliye edilsin ya da adli kontrol kararı verilsin" diye konuştu.
Çelik'in vekili olarak ise duruşmaya Bursa Barosu'ndan 4 avukat katıldı. Davada şahit olarak 4'ü polis 8 kişi dinlendi. Mahkeme, 1.5 aydır tutuklu bulunan İrfan Subaşı'nın tahliyesine karar verdi. Ayrıca mahkeme, sanığın akıl hastalığının olup olmadığının tespiti için de Devlet Hastanesi'ne sevkini kararlaştırdı. Tahliye kararı sanık yakınları arasında sevinçle karşılanırken, dava eksiklerin tamamlanması için ertelendi.