Baro seçimini kazanan avukatlar zaferini PKK sloganları atarak kutladı
İstanbul Barosu yeni başkanını seçmek için hafta sonu sandık başına gitti. 12 adayın yarıştığı İstanbul Barosu’nda başkanlığa Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu seçildi.
SEÇİM ZAFERİNİ PKK SLOGANLARI ATARAK KUTLADILAR
Seçim sonrası Kaboğlu'nun destekçileri, seçim zaferini terör örgütü PKK lehine sloganlar atarak kutladı.
64 bin 72 avukatın oy kullanma hakkının bulunduğu kurulda, sandıklar saat 17.00 itibarıyla kapandı.
Sandık görevlileri oy sayımı yaparken, avukatlar kurulan ekrandan sonuçları takip etti.
Seçimde, Değişim İçin Avukatlar Grubu'ndan İbrahim Özden Kaboğlu 7 bin 219 oyla başkan seçildi.
12 ADAY YARAŞTI
Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, mevcut Baro Başkanı Filiz Saraç ile Başkan Yardımcısı Ali Gürbüz'ün aday olmasıyla seçime iki adayla katılan tek grup olarak dikkati çekmişti.
Kurulda, Avukatın Yükselişi Hareketi Grubu'ndan Hasan Kılıç, Değişim İçin Güçlü Baro Grubu'ndan Mert Er Karagülle, Avukat Hakları Grubu'ndan Turgay Bilge, Genç Hukuk Hareketi Grubu'ndan Türkan Kara, İstanbul Avukatlar Birliği Gurubu'ndan Metin Uraçin, Bağımsız Avukatlar Grubu'ndan Abdülhalim Yılmaz, Değişim İçin Avukatlar Grubu'ndan İbrahim Özden Kaboğlu, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu'ndan Hakan Çatak başkan olmak için yarışmıştı.
"İSTANBUL BAROSU BİR ŞİRKET DEĞİLDİR"
Biz hiçbir zaman dışlayıcı olmayacağız. Biz programımızda belirttiğimiz vaatleri bu akşamdan itibaren, yarın sabahtan itibaren teker teker uygulamaya koyacağız. Birincisi, şu anda yürürlükte olan mevzuat içerisinde yapılabilecek olanlar, ikincisi yasa önerileri, üçüncüsü ise Anayasa karşısındaki tavrımız. Bu çevrçevede, hiç kimse unutmasın ki İstanbul Barosu, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti gibi, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti bir kamu hukuku tüzel kişisi olduğu gibi, bir şirket olmadığı gibi, bir şirket olmadığı gibi, İstanbul Barosu da bir kamu hukuku tüzel kişisidir. İstanbul Barosu bir şirket değildir. İstanbul Barosu kamu hizmetini icra eden, hukuku öne çıkaran, hukukun üstünlüğünü savunan avukatların üyeliğini yaptığı koca bir örgüttür.
"DEĞİŞMEZ MADDELERE OLUMLU ANLAMDA DOKUNULABİLİR"
İbrahim Kaboğlu kitaplarında da yazdı, konuşmalarında da dile getirdi. Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir. Tıpkı 1995'te yapıldığı gibi, tıpkı 2001'de yapıldığı gibi 1995'te başlangıç kısmındaki ırkçı ifadeler çıkartıldı. 2001 değişikliğinde ise madde 14'e İnsan Hakları'na dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet kavramı konuldu, tanımı yapıldı. O zaman 1961'de öngörülmüş olan İnsan Hakları'na dayanan devlet kuralı, 2001'de Anayasa'ya yeniden girmiş oldu. İnsan haklarına dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet...Yani daha ileriye götürüldü. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi de kararlarında artık insan haklarına dayanan laik ve demokratik cumhuriyet tanımını kullanmaya başladı. Biz hepimiz hep birlikte hak, hukuk adalet için, insan haklarına dayanan, laik ve demokratik sosyal hukuk devletini savunacağız.
DÜN DE İSTİKLAL MARŞI SKANDALI YAŞANMIŞTI
Dün gerçekleştirilen İstanbul Barosu Genel Kurul Toplantısında da Divan Başkanı Bahri Belen İstiklal Marşı’nı okumamıştı.
Divan Başkanı Belen, avukatların itirazının ardından "İstiklal Marşı’nı okumamasını" “ifade özgürlüğü” diyerek savundu.
Güncellenme Tarihi : 20.10.2024 23:50