Gündem
  • 8.10.2002 09:35

FINANCIAL TIMES: ''ABD, TÜRKİYE'NİN AB'YE ALINMASI KONUSUNDA BASKILARINI ARTIRIYOR''

KAYNAK : Haber Vitrini LONDRA - İngiliz ve Alman gazetelerinde, ağırlıklı olarak iç politikaya yönelik haber ve yorumlar yer aldı. İngiliz gazeteleri, Türkiye'nin AB'ye üyeliğine ve Afganistan sorununa da değindi. Financial Times gazetesinin iç sayfalarında yer alan, "ABD, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne alınması konusunda baskılarını artırıyor" başlıklı haberde, Avrupalıların, Türkiye'ye, yeni koşullar getirecek ve ilerlemeyi engelleyecek yerde, üyelik görüşmelerine başlama tarihi verilmesi konusunda, Washington'un giderek artan baskısı altında olduğu belirtildi. Haberden bazı alıntılar şöyle: Bir Avrupalı diplomat, "Hemen her hafta Washington, Avrupa Komisyonu'na ve üye ülkelere, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olması konusunda bir takvim önermesi için tavsiyede bulunuyor" diyor. ABD, Irak'a askeri saldırılara girişmeye karar verirse Türkiye'nin stratejik ve coğrafi bakımdan taşıdığı önem dolayısıyla, Washington şu sırada Avrupa Birliği'ne azami düzeyde baskı yapıyor. Washington'un Kıbrıs Özel Temsilcisi Tom Weston, Financial Times'a verdiği demeçte, "Doğu Akdeniz'le ilgili görüşlerimizi müttefiklerimiz ve dostlarımızla tartışmaktan kaçınmıyoruz. Ne düşündüğümüzü, dost ve müttefiklerimize gayet güçlü bir şekilde anlattık" dedi. Washington, ayrıca, Avrupa Birliği'nin 2004 yılı ortalarına kadar 15 üyeden 25 üyeye genişlemesinden sonra, uzunca bir süre, daha fazla genişlemeye yanaşmayacağından kaygılı. Bir Amerikalı diplomat, "Halbuki Avrupalılar, istikrarlı, müreffeh, demokratik bir Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne bağlı olmasının, kendi çıkarları doğrultusunda da olduğunu anlamalılar" diyor. Yarın Brüksel'i ziyaret edecek olan Tom Weston, Avrupa Komisyonu'nun, Türkiye'de Ağustos ayında idam cezasının kaldırılmasıyla birlikte yapılan köklü reformları dikkate alacağını umduğunu bildirdi, "Türkiye, bu reformlarla beklenmedik düzeyde memnunluk yaratan bir ilerleme kaydetti. Bu hepimizi şaşırtan bir ilerleme oldu. Kopenhag kriterlerinin karşılanması amacıyla girişilen bir çabaydı bu. Bu çaba dikkate alınmalı. Komisyonun Türkiye hakkında tarafsız ve dil bir analiz sunacağına güveniyorum" diyor. MUHAFAZAKAR PARTİ KONGRESİ İngiltere'nin sahil beldesi Bournemouth'da başlayan Muhafazakar Parti Kongresi ve yapılan konuşmalar, verilen sözler, bugünkü İngiliz gazetelerinde ortaklaşa öne çıkarılan konuların başında yer alıyor. Times gazetesi haberi, "Muhafazakarlar spotları sağlık alanına çevirdi" şeklinde verdi. Times, muhafazakarların, özel sigorta kapsamında yapılan ameliyatların masrafının yarısını ödeme sözü vererek, İngiltere'nin sağlık sorunlarını, üzerinde mücadele verilecek ana seçim konusu haline getirdikleri yazdı. Telegraph gazetesiyse, "Muhafazakarların kalbindeki yüksek ökçeler" diye manşet atmış. Partinin yeni örgüt başkanı Theresa May'in, siyah pantolon takımı altına giydiği leopar desenli yüksek topuklu pabuçlarını büyük bir fotoğrafla yansıtıyor. Independent gazetesi de, Muhafazakarların sağlık hizmetlerinde yapmayı önerdikleri reformları, "Özel sağlık hizmetleri masrafının karşılanması konusunda Muhafazakarların yardım planı" başlığıyla verdi. KUZEY İRLANDA'DA OLUŞTURULAN ORTAK YÖNETİM İngiliz gazetelerinin öne çıkardıkları haberlerden biri de, Kuzey İrlanda'da oluşturulan ortak yönetimin çökmekte olduğu haberi. Independent, "Blair, Kuzey İrlanda meclisini korumak için mücadele veriyor" başlığıyla duyurduğu haberde, Başbakan Blair'in bugün, Kuzey İrlanda'daki yönetimin önde gelen isimlerinden Birlik Partisi lideri David Trimble ile, bölgedeki siyasi dağılmayı önleme amacıyla görüşmelerde bulunacağını yazdı. Aynı haber Guardian gazetesindeyse, "Kuzey İrlanda kriziyle ilgili görüşmeler konusunda umutlar azalıyor" başlığıyla yansıdı. Habere göre, Trimble, Belfast'taki yönetimin içinde, İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu İRA'nın casus şebekesinin bulunduğu yolundaki iddialar üzerine, eğer Başbakan Blair, Sinn Fein'i Kuzey İrlanda Meclisi'nden ihraç etmezse, kendi bakanlarını çekeceğini bildirdi. İNGİLTERE'DE IRAK EYLEMİNE DESTEK AZALDI Guardian gazetesindeki "Irak eylemine destek şimdiye kadarki en düşük düzey olan yüzde 32'ye indi" başlıklı habere göre İngilizler arasında son 5 haftadır yapılmakta olan kamuoyu yoklamalarında, Irak'a bir askeri müdahaleye girişilmesi fikrine verilen destek azalıyor. Gazete bu düşüşün, geçen hafta Parti Kongresinde Irak politikasına destek isteyen Başbakan Blair'i düşkırıklığına uğratacağını yazıyor. ABD'NİN HERAT KENTİ ENDİŞESİ Bugünkü Financial Times gazetesinin arka sayfasında yer alan, "ABD, Afgan kentinin İran'a armağan edileceği korkusu içinde" başlıklı bir haberde, Amerikan güçlerinin Afganistan'ı bombalamaya başlamasının üzerinden geçen bir yıl sonra, Herat Valisi İsmail Han gibi kimi bölgesel liderlerin, büyük bir iktidara sahip oldukları belirtilmekte. İsmail Han'ın, yalnızca başkent Kabil'le değil, komşu ülkelerle de çok sıkı ilişkiler içinde olduğu belirtilen haberde, Herat kentinin öteden beri Avrasya bölgesinin güney kesiminde, bir ticaret merkezi olduğu ve bu Taliban yönetiminin devrilmesinden sonra da aynı durumun devam ettiği kaydediliyor. Washington'un, Herat valisi İsmail Han'ın İran'la sürdürdüğü çok yakın ilişkilerden rahatsızlık duyduğu; valininse, vilayetin geleceğini, Kabil'deki Amerika destekli yönetimde değil, Tahran'ın elinde gördüğü belirtildi. ALMAN BASININDA BOSNA-HERSEK SEÇİMLERİ Alman gazeteleri, üç etnik grup içinde de milliyetçi partilerin büyük oy toplaması ardından ülkenin geleceğine ve uluslararsı topluluğun bölgeyle ilgili politikasına kuşkuyla yaklaşıyor. Berlin'de yayımlanan Der Tagesspiegel, Müslüman, Sırp ve Hırvat milliyetçi patilerinin bu seçimlerde elde ettikleri başarıların, bu ülkedeki insanların birçok etnik topluluktan oluşan Avrupai devlet görüşüne ne denli uzak olduklarının açıkça ortaya çıktığını yazıyor. Gazete, oy kullanmayan Bosna-Hersek seçmenlerinin, ülkelerine pek de iyilik etmediklerini belirtiyor. Die Welt Gazetesi de, Bosna'nın ilerlemesini, ülke çapında etnik grupların temsil edilebilmesi için benimsenen gayet karmaşık seçim sisteminin engellediğini savunuyor. Die Welt, Bosna savaşını sona ediren Dayton Antlaşmasının, 13 hükümet ve 120 bakanlıktan oluşan ve gayrısafi iç hasılanın yüzde 64'ünü yutan, işlemez bir yönetim yapısına neden olduğunu yazıyor. Gazeteye göre, etnik denge kurulmasına verilen ağırlık yüzünden, ülkedeki ekonomik öncelikler ihmal edildi. "Zaman tükeniyor" diyen Die Welt, dünyanın bu bölgeye olan ilgisinin giderek azaldığını, Bosna-Hersek Cumhuriyeti'nin derhal, ekonomik vizyonu öne çıkaracak yeni bir Dayton Antlaşmasına ihtiyaç duyduğunu kaydediyor. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:19

İLGİLİ HABERLER