Medya
  • 28.2.2005 01:59

KÖŞE YAZILARI GAZETEYİ NE KADAR BAĞLAR?

Ekrem Dumanlı'nın Zaman'daki yazısından:

Köşe yazıları gazeteyi ne kadar bağlar?

Türkiye’de ilginç bir yaklaşım var. Sanılıyor ki hassas konularda köşe yazarları koro halinde okura seslenmeli. Birinin dediği diğerini tutmuyorsa, birinin yaklaşımı diğerinden farklıysa gazetelere yoğun eleştiri yöneltiliyor. Hal böyle olunca konunun uç kutbundaki taraflardan yoğun tenkitler yükseliyor. Oysa asıl sıkıntı bir gazetenin bütün yazarlarının aynı konuya aynı bakış açısıyla yaklaşmasında. Değişik düşünceler, farklı fikirler sayesinde okur zengin bir gazete okuma imkanı bulur...

“Gazete yönetimlerinin köşe yazılarında sorumluluğu yok mu? Elbette var. Yazarın hür iradesine müdahale etmemekle beraber, yönetimler, başkalarının haklarına tecavüze müsaade edemez mesela. Önyargılarla insanları suçlayan, hatta aşağılayan yazılara göz yumamaz.

Meslek ilkeleri içinde ifade edilmiş düşüncelere gelince; o başka bir konudur. O çerçevede yazılmış yazılara “doğru fikir” ya da “yanlış yorum” gibi yaklaşılamaz. O zaman düşünceler üzerine sansürün gölgesi düşer; çünkü neyin “doğru” neyin “yanlış” olduğu tartışmalı ve göreceli bir kavram. Öyle yazılar okuyorsunuz ki, gazete genel yayın yaklaşımına çok uzak, hatta bazen tam tersi. Gazetenin editoryal duruşunu öğrenmek isteyen tek tek makalelere bakarsa yanılır; çünkü o duruş yayın mutfağının haber, analiz, yorum zenginliğini aksettirmeyebilir. “Madem öyle, niçin katılmadığınız görüşe yer veriyorsunuz?” denilebilir. İşin sırrı da burada zaten; onaylamadığınız görüşe bile yer vermekte. Kimin “doğru”, kimin “yanlış” yorum yaptığına ise tarih ve kamu vicdanı karar veriyor. Hadiselere -özellikle sıcak gündemlere- biraz da bu açıdan yaklaşıp, bir çırpıda insanlar hakkında yanlış bir fikre kapılmamak gerekiyor...

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:11

İLGİLİ HABERLER