Gündem
  • 16.1.2004 15:12

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MÜSTEŞARI BİRİNCİ: ÜMMETÇİYİM DİYEN İNSAN DELALET İÇİNDEDİR

UĞUR ALICI ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nejat Birinci, bir insanın 'ümmetçiyim' diyebilmesi için 'dalalet' içinde bulunması gerektiğini belirterek, ''Ben Atatürkçü bir müstaşarım. Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı'nın müsteşarıyım. Benim Atatürk'ün karşısında olmam mümkün değil'' dedi. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nejat Birinci, hakkındaki iddiaları cevapladı. Birinci kendisinin milliyetçilik anlayışının 'kafatasçı ve rkçı' bir milliyetçiliğe dayanmadığını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Nejat Birinci özel bir televizyon kanalında katıldığı program sonrasında hakkında çıkan 'Milliyim, ümmetçiyim' iddialarla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Kendisinin Atütürk'ün hayatını, vefatını, edebiyat ve fikir dünyasını çok yakından inceleyen bir insan olduğunu belirten Birinci, ''Atatürk ilkeleriyle benim bir sorunum olabilir mi. Benim Atatürk'le ilgim 1915 senesinde dayanır. Çanakkale savaşından Atatürk'ün vefatına kadar. Atatürk dönemini, vefatını, edebiyatını, fikir dünyasını çok yakından inceleyen bir insanım. Sadece o dönemin basınından ve Atatürk'ün kendi söylediklerinden değil. Vefatından sonra Atatürk üzerine yapılmış yorumlarını da okuyup değerlendiren bir insanım. Türk edebiyetında, şiirde Atatürk'ün yerini araştırdım. Diyebilirim ki Türkiye'de Atatürk'ü iyi tanıyanlardan biriyim. Onun için benim, Atatürk'ün ilkelerine, kurduğu devletin temel yapısına karşı çıkacak bir yapı içinde olmam mümkün değil. Çünkü o düşünceleri ben benimseyip ortaya koydum, yaydım. Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı'nın müsteşarıyım. Benim Atatürk'ün karşısında olmam mümkün değil'' diye konuştu. Birinci, Atatürk ile ilgili düşünceleri şöyle aktardı: ''Atatürk hakkında menfi düşüncem olmadı, olması da mümkün değildir. Hiçbir zamanda olmamıştır. Atatürk çöken bir devletten canlı, diri yeni bir devlet ortaya getirmiştir. Çağın gerektiği donanımla donatmış ve donanımı geliştirecek bakanlığın başına da kader bizi görevli olarak getirmiştir. Atatürk'ü okumadan, Atatürk'ün ne dediğini bilmeden, Atatürk üzerine düşünmeden, Atatürk üzerine ikinci, üçüncü beşinci elden söylenmiş ifadeleri kabul eden bir Atatürkçü değilim. Ben o pınarın başından, beslenmiş birisiyim. Atatürk'ü kendi ifadesinden alıyorum ve öyle yorumluyorum''. ''KAFATASÇI, IRKI BİR MİLLİYETÇİ ANLAYIŞIM YOK'' Programda ve program sonrasında milliyetçi kelimesinden rahatsız olduğunu söylemediğini kaydeden Birinci, milliyetçilikle ilgili olarak '' 'Milli' olmak bir 'milletin' mensubu olmaktır. Eğer siz o milletin değerlerini, tamamen özünsemeden, milletin değerlerini yaşayıp kendinize maletmeden hayatınızın temelini oluşturmadan da milliyetçiyim diyebilirsiniz. 'Kafatasçı milliyetçi değilim' Irkı bir milliyet anlayışım yok. Ben kültür milliyetçisiyim'' dedi. Programda Atatürk'ün Nutku'nun yeni yazıya çevrilmesi konusuna değinildiğini hatırlatan Birinci, bu konudaki tartışmayla ilgli olarak da Nutkun yeni yazıya çevrilmesi konusunda kimsenin hakkının olamayacağını, en azından Atatürk'ün nutkunun da söylediklerinin kesin olarak bilinmesi ve Türk milleti çocuklarına kendi diliyle öğretilmesi gerektiğini vurguladığını anlattı. Türkiye'de sadeleştirmeye bir çok kelimenin ortadan kaybolduğunu söyleyen Birinci, Mustafa Kemal Atatürk'ün ''Türkiye Cumhuruyeti'nin temeli kültürdür'' sözünün sedeleştirildiğinin aslının ise gerçekte ''Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli yüksek Türk kültürüdür'' şeklinde olduğunu belirtti. Türk milleti ve Türk çocuklarının Atatürk'ün bu sözle neyi kasdettiğini bilmesi gerektiğini ifade eden Birinci, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültür değildir. Yüksek Türk kültürüdür'' dedi. Milliyetçilikte olduğu gibi 'ümmet' ve 'ümmetçilik' kelimelerinin farklı anlamlar olduğunu belirten Birinci, programda tartışmanın ana kaynağının burası olduğunu bildirdi. Birinci, 'Milliyim' derken Yahya Kemal'den yola çıkarak örnek verdiğini ve açıklama yaptığı belirtti. Birinci bu konuda şunları söyledi: ''Gerçekten Yahya Kemal, Türk milli hayatının bütün değerlerini eserlerine yansıtmış bir insandır. Benimde üzerinde çalışmalarım var. Burada sayın gazeteci hemen arkasından peki 'ümmetçiyim' kelimesini severmisiniz' sorusunu soruyor. Şimdi birden böyle bir kelimeyle karşılanca bir düşünce payı arıyorsunuz kendinizde. Yani 'ne demek istedi, ne söylemeliyiz'. Ben burada 'ümmetçiyim' derken, arkasından ne demem konusunda bir pay çıkartıyorum. 'Ben bir peygamberin ümmeti olabilirim. Yani 'ben' derken insalar anlamında söylüyorusunuz. Gazeteci arkadaşımız, 'miliyetçi değilim ümmetçiyim diyorsunuz', dedi. Hemen arkasında. Ben bunu hissettim hemen hayır 'demiyorum' dedim. Beni yanlış anlamayın diye ısrarla üzerinde durdum ve bu yanlış anlaşıldı veya çarpıtıldı''. ''BUNU SÖYLEMEK DELALETTİR'' Nejat Birinci, bir insanın 'ümmetçiyim' demesinin delalet içinde bulunması gerektiğini söyledi. ''Bunu söylemek bir 'delaletin' işaretidir'' diyen Birinci, ''Ben kendimi böyle hissetmiyorum. 'Ümmetçiyim' demek mümkün değildir. Orada da söylediğim gibi bir inancınız olabilir. İster taşa, ister toprağa, ister buluta, ister tek yaratana inanırsınız. Buna siz ister 'ümmet' deyin ister 'inanç sistemi' deyin. Ne derseniz deyin. Benim bir bir inancım var. O beni ilgilendirir. Ama ben inancımı sokağa çıkıp ben ümmetçiyim, gelin sizde şu görüşe katılın demek istemiyorum. Tıpkı 'milleyetçiyim demediğim gibi' Ben bunu kullanmam. Ben o hayatın içindeyim. Ben inancımı kendime göre yaşarım. Fakat ben onun reklamını, propagandasını, onun için bayrağını çekmem. O beni ilgilendirir'' değerlendirmesinde bulundu. Birinci, ayrıca kendisinin bu zamana kadar yaptığı çalışmlarda ve yazdığı eserlerde ümmetçilik kokusunda tek bir kelimenin rastlanılamayacağını vurguladı. Milliyetçilik ve millilik tartışmaları ile ilgili açıklamalarına Birinci şu sözlerle noktayı koydu: ''Böyle bir meselem yok. Ben milliyetçiyim ama Türk kültür milliyetçisiyim. Irk milliyetçiliğim yok. Biz Milliyetçi Eğitim Bakanlığı değil, Milli Eğitim Bakanlığı'ndayız. Nejat Birinci Milliyetçi Eğitim Bakanlığı'nın müsteşarı değil, Milli Eğitim Bakanlığı'nın müsteşarıdır ve bu da Atatürk'ün ifadesidir''. BİRİNCİ, DAVA AÇMAYA HAZIRLANIYOR Hakkında yapılan haberler konusunda araştırma yaptırdığını söyleyen Birinci, kasıt bulduğu haberleri yapanlar hakkında dava açmaya hazırlanıyor. Birinci, bugün avukatını arayarak görüştüğünü söyledi. Birinci, avukatına yapılan haberlerin montaj olup olmadığına ve özlük haklarına bir saldırının olup olmamasına karar verildikten sonra adalete başvurucağını belirtti. Birinci bu konuda şunları kaydetti: ''Bir fikir hareketimidir, yoksa benim özlük haklarıma doğrudan saldırımıdır, bunun cevabını almam gerekiyor. Çünkü bir metin tahrif edilmiştir, bozulmuştur, tersine çevrilmiştir. Değişik yorumlanmıştır. Çünkü bu benim kişilik haklarımı zedeleyen bir davranışmıdır, yoksa basın bu konuda serbesttir; istenilen metinleri istenildiği şekilde ortaya koyma serbestliği var mıdır, bunu araştırdıktan sonra bu konuyu adalete intikal ettireceğim''. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:27

İLGİLİ HABERLER