Yaşam
  • 27.8.2004 12:21

ANADOLU'YA NE ZAMAN GELDİK?

Orta Asya'da Türk Kültürünün Arkeolojik Kaynakları (OTAK) Projesi kapsamında, Erzurum'un Pasinler İlçesi'nde Bulamaç Höyüğü'nde ortaya çıkartılan M.Ö 2 binli yıllara ait heykel başının Türk izleri taşıması ile tartışmaya başlanan ''Anadolu'ya ne zaman geldik?'' sorusuna, Hakkari'de geçmişte Prof. Dr. Veli Sevin tarafından keşfedilen steller ışık tutacak. Avrasya Arkeoloji Araştırmaları Bilim Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Semih Güneri, Moğolistan ve Rusya Federasyonu'ndan bilim adamlarıyla ortak yürütülen OTAK Projesi kapsamında, Hakkari stelleri üzerinde bulunan bazı motifler dikkate alınarak, konunun tüm Avrasya'da karşılaştırmalı olarak yeniden araştırıldığını söyledi. Güneri, ''Steller üzerindeki bazı detayların, tüm Avrasya'da bulunan Türk ve Protürklere ait dikili taşlarda, kaya resimlerindeki kompozisyonlarla karşılaştırmaları yapılıyor'' dedi. Özellikle de stellerdeki ''kap tutan el'' motifinin Göktürk Dönemi'ne ait heykellerde de görüldüğüne dikkat çeken Güneri, şunları söyledi: ''Hakkari stellerindeki Türk sanat stiline çok yakın bazı kompozisyon ayrıntıları, ortak çalışma yürüttüğümüz Rusya Bilimler Akademisi Sankt Petesburg Materyal Kültür Tarihi Enstitüsü'nden bilim adamlarına da çok ilginç geldi. Rus ortaklarımız da, detayları nedeniyle daha önce bu tür stellere rastlamadıklarını ifade ediyorlar. Şubat ayında başlattığımız bu çalışmayı yakında yayınlayacağız.'' MOTİFLERDEKİ BENZERLİKLER M.Ö 2 binli yıllara ait Hakkari stellerindeki arkeolojik kültür bulgularında yer alan savaşçı modellerinin ''kap tutmaları'' figürünün, Göktürkler'de çok yaygın olduğuna dikkat çeken Güneri, şunları söyledi: ''Rus meslektaşlarımızın da katıldıkları gibi, silah modelleri kesinlikle M.Ö 2 binli yılları gösteriyor. Kap tutma, Türkler'de, özellikle de Altay Bölgesi'nde kökleri MÖ 3 binli yıllara uzanan Şamanist geleneklerde yer alan süt saçısı ile ilgilidir. Hakkari stellerinde görülen silahların özellikleri ile aynı stellerdeki kap tutma motifi, Tunç Çağı ile Göktürkleri birbirine bağlayan kültür unsurlarıdır.'' Pasinler Bulamaç Höyüğü'nde bulunan Tunç Çağı'na ait heykel parçasının üzerindeki detayların da temel anlamda Göktürk Dönemi özelliklerini yansıttığını kaydeden Güneri, şöyle devam etti: ''Aslında bir çelişkiymiş gibi görünen bu durum, hiç şüphe yok ki kültürel bir süreklilikle açıklanabilir. Bu kadar tesadüf olabilir mi? Stellerin kaşifi hocamız Prof. Dr. Veli Sevin'in fikrine katılarak MÖ 2. bin yıla ait olduğunu düşündüğümüz bu stellerdeki Orta Asya Türk sanat sitil izleri, Rus meslektaşlarımızı da şaşırttı. Bu bulgular Türkler'in M.Ö 2 binli yıllarda Anadolu'da bulunduklarını gösteriyor. Yıllardır bu yönde fikir ileri sürüyoruz. Ancak, içinde bulunduğumuz durum, hem Orta Asya'da hem de Türkiye'de, Türk tarihinin arkeolojik kültür belgeleri ışığında yeniden yazılmasını, en azından mevcut iddialar dikkate alınarak, konunun ciddi biçimde ele alınmasını gerektirmektedir.'' Türklerin Anadolu'ya gelişleri ile ilgili iddiaların yeni olmadığını sözlerine ekleyen Güneri, 2001 yılında başladıkları Bulamaç Höyüğü'ndeki kazılarda keşfedilen seramik kapların yapım teknikleri, renkleri, biçimleri ve üzerlerinde bulunan kazıma bezemelerinin, Orta Asyalı göçebe kültürlere ait izler taşıdığının keşfedildiğini hatırlattı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:49

İLGİLİ HABERLER