Gündem
  • 19.1.2013 18:53

Erdoğan, Esad'la yemeği anlattı...

GAZİANTEP - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İyi günlerimizde, yemek yiyoruz ailece. (Beşşar Esed) 'Büyüklerimizin yaptığı yanlışa ben düşemeyeceğim' diyordu. Çünkü babası da Hama'da, Humus'ta 30 bin insanın canına kıymıştı. Peki nedir bu hal- Demek ki o öyle demek istemiyordu. Herhalde o 'Ben babamı da aşacağım' demek istiyordu. Çünkü şu anda yaptığı o'' dedi.
      Erdoğan, Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğü'nde düzenlenen fahri doktora unvanı takdim ve üniversite bünyesinde yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılış töreninde, Suriye'de yaşananlar nedeniyle Gaziantep'in zorlu süreçten geçtiğini söyledi.
      Bu sürecin hep birlikte bir imtihan olarak görülmesi, ve bu zorlu süreçte sabırla sağduyuyla hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan ''Eğer Suriye ile ilgili bu tahammül isteyen imtihanı başarıyla geçersek, inanın gelecek dünden çok daha iyi olacaktır'' dedi.
      Erdoğan, Türkiye'nin bu tahammül sürecinde üzerine düşeni bugüne kadar hakkıyla yerine getirdiğini, bundan sonra da getirmeye devam edeceğini belirtti.
      Türkiye'nin şu anda Suriye'den gelenler için hazırlanan kamplara devlet olarak yaptığı harcamanın 500 milyon doların üzerinde olduğunu bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
      ''Özeli buna katmıyorum. Bizim devlet olarak yaptığımız organizasyonla harcamamız bu rakamı buldu. Şimdi değişik kampanyalar da açılıyor.
      Bunu biz niye yapıyoruz- 910 kilometre sınırımız olan, akrabalık bağları, komşuluk bağları olan bir ülkeye yapıyoruz. Binlerce, on binlerce kilometreden buraya gelmiyoruz. Irak'a geldiler, onların hakkı oluyor, Afganistan'a gelenin hakkı oluyor. Aynı şey Suriye için gelenlerin de hakkı oluyor. Değişik yerlerden oralara gelenler de var. Onlar için de hak oluyor. 910 kilometre sınırı olan Türkiye'nin böyle bir şeyde seyirci kalması düşünülebilir mi- Bizim tarihi sorumluluğumuz var. Akrabalık bağlarımız var. Değerler silsilesi içerisinde bizim birbirimize karşı sorumluluklarımız var.''
     
     -''Üzerimize düşen sorumluluğun gereğini yerine getirdik''-
    
     Suriye'deki olaylar başlamadan önce gerekli uyarıları yaptıklarını ve çatışmalar başladığında sağduyu çağrısı yaparak üzerlerine düşen sorumluluğun gereğini yerine getirdiklerini ifade eden Erdoğan, günlerce Esed'i telefonla arayarak, 'Başkan bu iyi bir gidiş değil, bakın diğer ülkelerde olanları kendine örnek alma, aynı şey Libya'da olduğu gibi burada da olabilir' dediğini Esed'in de ''Bunlar terörist, Libya ile bizim durumumuz farklı'' karşılığını verdiğini anlattı.
      Beşşar Esed'e ''Bakın bu bakış doğru bir bakış değil. Gelin halkınızdaki itibarınızı kaybetmeyin, bu işi süratle toparlayalım. Halkın iradesine lütfen saygı duyun'' uyarısında bulunduğunu, Suriye'ye temsilcilerini gönderdiğini belirten Erdoğan, 2011 Ramazan ayında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu gönderdiğini hatırlattı.
      Erdoğan, Esed'i tekrar aradığını bildirerek, ''Sayın Başkan yapma. Camilerde insanları öldürüyorsunuz. Bunlar senin kardeşlerin, senin vatandaşın. Yarın cuma. Bir talimat, bir emir ver, yarın tanklar, toplar camileri bombalamasın'' dediğini ifade etti.
      Sanat şaheseri camilerin bile bombalandığını, bunun insanı öldürmekle mukayese edilemeyeceğini dile getiren Başbakan Erdoğan, ''Caminin daha iyisini yaparsınız ama öldürülen insan yerine gelmiyor. O çok daha önemli. Şimdi 60 bin rakamına doğru ulaşıyor ve yaralıların sayısı artık aldı başını gidiyor. İltica 600-700 bine, Lübnan, Ürdün ve biz... Er ya da geç bu kanlı süreç, bu zulüm süreci son bulacak, Suriyeli kardeşlerimiz er ya da geç huzura, barışa, istikrara kavuşacaktır. Şu anda Suriye'de devam eden süreçle ilgili olarak artık halkın zaferiyle sonuçlanmaktan başka hiçbir seçenek kalmamıştır. Dünyanın hiçbir yerinde, tarihin hiçbir döneminde bu kadar kanlı eylemlere girişen, bu kadar zalimce saldırılara girişen bir idareci ayakta kalmamıştır. Er veya geç gitmiştir'' diye konuştu.
      ''Daha önceki gün hemen şurada, yanı başımızda kardeş bir şehrin, kardeş üniversitesinde saldırı düzenlediler. Üniversiteye sınav günü düzenlenen bu saldırıda en az 80 kişinin hayatını kaybettiği, 160 kişinin yaralandığı ifade ediliyor'' diyen Erdoğan, Humus yakınlarında yapılan bir saldırıda bir gün içinde çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 106 kişinin katledildiğini söyledi.
     
     -''O koltukta daha fazla oturabilmesi asla mümkün değil''-
    
     Başbakan Erdoğan, ''Bana diyordu ki iyi günlerimizde yemek yiyoruz ailece. (Beşşar Esed) 'büyüklerimizin yaptığı yanlışa ben düşmeyeceğim'. Çünkü babası da biliyorsunuz Hama'da, Humus'ta 30 bin insanın canına kıymıştı. Peki nedir bu hal- Demek ki o öyle demek istemiyordu. Herhalde o, 'Ben babamı da aşacağım' demek istiyordu. çünkü şu anda yaptığı o. Babası 30 bin insanın canına kıydı, bu ise şu anda 60 bin insanın canına kıymakla kalmadı. O sadece Hama, Humus'ta yaptı, bu Suriye'nin genelinde bunu yaptı ve yapmaya da devam ediyor'' diye konuştu.
      Suriye'de Mart 2011'den bugüne kadar 60 binin üzerinde masum insanın hayatını kaybettiğine, yüz binlerce insanın mülteci olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
      ''İnsanlara çok ağır işkenceler yapıldı ve maalesef çok sayıda kadının da rejim güçleri tarafından tecavüze uğradığı gelen haberler arasında. Kendi halkına bu acıları yaşatan bir insanın, böyle bir yönetimin orada, o koltukta daha fazla oturabilmesi asla mümkün değildir.
      BM Güvenlik Konseyi'nin desteği, bazı çevre ülkelerin desteğiyle şu ana kadar zulümlerine devam edebilmiş olan Esed ve arkadaşları inanıyorum ki çok kısa süre içerisinde kaçınılmaz olan sonla yüzleşecektir. O günü biz de sabırsızlıkla bekliyoruz. İnşallah Suriye halkı zaferini ilan ettiğinde hem Suriye'de hem Türkiye-Suriye ilişkilerinde farklı bir süreç başlayacak ve bu süreç eskisinden çok daha iyi olacaktır.''

 

Güncellenme Tarihi : 21.3.2016 12:18

İLGİLİ HABERLER