Gündem
  • 21.4.2009 13:12

ERDOĞAN'DAN ERGENEKON ÇIKIŞI: "BIRAKIN SAVCILAR GÖREVLERİNİ YAPSINLAR"

Erdoğan: 89 Yıl önce Ankara'da dulalarla açılan TBMM, o tarihten itibaren milletimizin istiklal ve istikbal mücadelsesinin kalbi olmuştur. Bugün sahip olduğumuz kavram ve kurumların temelinde milli egemenlik fikri vardır. Demokrasi meşruiyetinin temelini halktan, hukuktan alan çağdaş bir yönetim sistemidir. Millet iradesinin tecelli ettiği yer ise Meclis'dir. Hürriyet için çok ağır bedeller ödedik. Tarihde istiklaline bukadar düşkün bir millete rastlamak çok zordur. bu millet yılmamış, bıkmamış tükendi denildiği anda Kurtuluş Savaşımız'da büyük bir zafere imza atmıştır. Aradan geçen süreye rağmen milli egemenlik kavramını içine sindiremyen yaklaşımların zaman zaman sahneye çıktığını görüyoruz. Cumhuriyet gibi, laiklik gibi ortak değerlerimizin tartışmaya açıldığı süreçlere şahit oluyoruz. Milli iradeye, demokrasiye yönelik tehditlerin bu meclisin içerisinden kendisine savunucu ve avukat bulabilmesi çok ilginçdir. Milletimiz bu tür fikirlere meydan vermiyordur.

Bu meclis bundan sonra da milletin yegane karar mercii olmaya devam edecektir. Bu vesileyle 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyorum. Türm şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum. Özellikle dünyanın ilk ve tek çocuk bayramı olan 23 Nisan'ın dünya ve ülkemiz çocuklarına kutlu olmasını diliyorum. Merhum Turgut Özal'ı da rahmetle anıyorum.

TÜRKİYE'Yİ KUCAKLIYORUZ
Siyasetimiz için son derece büyük bir önemli olan seçimi 29 Mart'da gerçekleştirdik. Vatandaşlarmızın demokratik tercihlerini ortaya koymalarından ötürü memnuniyet duyduğumu dile getirmek istiyorum. İster AK Parti'ye oy vermiş olsun ister oy vermemiş olsun biz Türkiye'yi bir bütün olarak görüyoruz. bugüne kadar Türkiye'ye adaletle, hakkaniyetle sahip çıktık. Bundan sonra da sahip çıkıp hizmet üretmeye devam edeceğiz. Milletimiz hür iradesiyle seçimini yapmıştır. Milletimizin kararına saygı duyduk. Bu kararı ve mesajı tüm boyutlarıyla anlamaya, istikametimizi bu kararın ifade ettiği şekilde düzenlemeye kararlıyız. Biz 780 bin km2'nin iktidarıyız.

AK PARTİ BİRİNCİ PARTİ OLDU
Milletimizin yerel yönetim yetkisi vermediği yerlerde belediye başkanlığı şeklinde hizmet vermemiz mümkün olmayacaktır. Hükümet olarak ister AK Parti'ye ister başka partiye oy vermiş olsun hiçbir vilayetimizin bizim nazarımızda farkı yoktur. İnsan odaklı hizmet, eser odaklı siyaset anlayışını sürdürmeye devam edeceğiz. Her türlü istatistikten pek çok farklı yorum çıkarmak mümkündür. Ben birilerinin yaptığı gibi rakamlar üzerinden cambazlık yapacak değilim. Milletimiz vermek istediği mesajı vermiştir. AK Parti birkez daha birinci parti olmuştur. Herhalde bunun aksini kimse iddia edemez. En yakın rakibine büyük fark atarak seçimi önde bitirmiş, ikinci ve üçüncü partilerin oylarının toplamı kadar oy almıştır. AK Parti milletimizin umudu olduğunu 29 Mart seçimlerinde bir kez daha göstermiştir.

TÜRKİYE'NİN PARTİSİYİZ
AK Parti bu seçimlerde kendisiyle yarışmıştır. AK Parti yüzde 39, CHP yüzde 23 MHP ise yüzde 16 oy almıştır. 81 Vilayetten 45'inde milletimiz AK Parti'ye yetki vermiştir. Tüm büyükşehir toplamı olan 973 belediyenin 492'nin AK Parti'li adaylar kazanmıştır. Toplamda 2947 birimin 1465 tanesini AK Parti kazanmıştır. Bazı partiler gibi kimlik siyasetiyle siyaset yaparsanız dar bir çerçevede kalırsınız. Diğer bazı partiler Ege, Akdeniz, Marmara gibi bölgelerde kısmi varlık gösterip diğer bölgelerde oy kaybına uğramıştır. AK Parti Türkiye partisi olduğunu bir kez daha teyid etmiştir.

MİLLETİMİZİN MESAJI: DURMAK YOK YOLA DEVAM
Güneydoğuanadolu'da da Doğu Anadolu'da da açık ara birinci partiyiz. AK Parti bu seçimden zaferle çıkmıştır. Ortaya çıkan sonuçların beklentilerimizin altında kaldığı da bir gerçektir. Muhalefet bu düşüşü kendi hanelerine bir başarıymış gibi yazma gayreti içerisindeler. Hiçbir siyasi parti ben .,3,,4. olacağım diye seçimlere girmez. Seçim sürecinde yürüttükleri iftira kampanlayalarına, medyadan aldığı desteğe rağmen oyları cüzi bir oranda artmıştır. Bizim için esas olan milletimizin ortaya koyduğu irade, bize verdiği mesajlardır. Sorumluluğumuzun büyük, yükümüzün ağır olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin partisi olmanın bize ağır bir emanet yüklediğinin bilincindeyiz. Bu seçimler bir kez daha göstermiştir ki milletimiz AK Parti'yi toplumsal merkesin yegane adresi olarak belirlemiştir. Milletimiz, istakrara, güven ortamına, eser siyasetine durmak yok yola devam mesajını gür bir sesle tekrar etmiştir. Başta milletimiz olmak üzere teşkilatımızı, adaylarımızı tebrik ediyorum. Özellikle şu anda Türkiye gelenlinde bu dönemde görev yapcak 700'e yakın belediye meclisi ve il genel meclisi üyesi bayan arkadaşlarımı da tebrik ediyorum.

ERGENEKON: SUÇU SABİT OLMADIKÇA KİMSE SUÇLU DEĞİL
Türkiye genelinde bazı gözaltılar gerçekleşti. Tamamen yargı organlarının talimatlarıyla gerçekleşen bu gözaltıların ardından bazı siyasi parti liderleri tepki gösterdi. Bu soruşturmalar üzerinden AK Parti'ye ve hükümetimize eleştiri yaparak siyasi rant elde etmeye çalışıyorlar. Ben bunlara cevap verecek değilim. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu hatırlatıyorum. Yasama, Yürütme ve Yargı görevini yerine getirmeye çalışyor. Herkes ırk, din, renk ve benzer sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. 38 Madde'yi hatırlatmakta fayda görüyorum: Suçluluğu sabit oluncayadek kimse suçlu değildir. Cezanın uygulanmasında da hiçbir fark gözetilmez.

BİZ SADECE YARGIYA YARDIMCI OLUYORUZ
Türkiye, demokrasisinin olgunluğa erişmesi gerekmektedir. Aydınlarımız, hiçbir baskı ve tehdide boyun eğmeden görevlerini yapıyorsa bu geleceğimiz için güven verici bir görüşmedir. Bundan kim, neden rahatsız olabilir? Bunu kim, neden engellemeye çalışabilir? Anayasamıza, yasalarımıza göre suç teşkil eden iddialar var. Bırakalım yargı işlesin, hukuk işlesin. Akla kara yerini bulsun. Yargıyı itham ederek hiçkimse bir yere varamaz. Bu süreci hükümetle ilişkili göstermek, son derece sorumsuzca bir yaklaşımdır. Biz yargıya sadece yardımcı oluruz. Adaletin hızlı bir şekilde tecelli etmesini sağlamak için üzerimize düşeni yapıyoruz. Aynı anlayışı toplumun bütün kesimlerinden bekliyoruz.

KRİZ DEĞERLENDİRMESİ
Son yüzyılda eşine az rastlanır bir küresel krizden geçiyoruz. Hükümet olarak Türkiye ekonomisinin bu gelişmelerden hangi kanallardan nasıl etklendiğini izledik ve imkanlar ölçüsünde tedbir aldık. 60'dan fazla önlem aldık. İç talebi canlandıracak tedbirler aldık. İşsizliğin sorun olduğununun farkındayız, önlemlerimiz oldu, yenilerini de müzakereler ile değerlendiriyoruz. Ekonomimize ilişkin önemli bir gelişme de katılım öncesi ekonomik programı açıkladık.

KIBRIS
Kıbrıs seçimleri hayırlı olsun. Yeni bir iktidar oluştu orada. Müzerelere köstek değil destek olunmalı. Talat'ın elini zayıflatacak hiç bir yaklaşımın yanında olmayız.

AZERBAYCAN
AZERİ TÜRKİYE İLİŞKİLERİ

Yoğun süreç içinde Ermenistan ile bazı temaslar oldu. Ne yazık ki böyle önemli hassas konu dahi ülkemizde istismar vesilesi yapılmıştır.

Bu çok üzücüdür. AKP iktidarının Azerbaycan’a bakışı bellidir. Bunu istismar etmeye yeltenmek kadar çirkin yakışıksız bir yaklaşım olmaz. Bunu çok açık net söylüyorum. Azerbaycan’dan buraya gelenler de yanlış siyaset yaptılar. Onlar da yanlış yaptılar.

Şimdi ise şu anda, gerek Azerbaycan’ın Ermenistan ile yapmakta olduğu normalleşme sürecin ilişkin yönelik çalışmalar, gerekse bizim Ermenistan ile yaptığımız çalışmalar birbiriyle paraleldir. Bunun dışında bir şey düşünmek AKP iktidarına saygısızlık olur.

Yanlış davulu zurnayı eline alıp koşturanlar yanlış iş yapıyorlar. Bunlar bizim milli davamızdır.

Biz Minsk grubuyla alakalı çalışmaları, ABD’ye de Fransa’ya da hatırlattık. Süratle bitirelim başaralım dedik. Hala bunun takipçisiyiz.

Bölgede güven ve istikrarın sağlanması içinde elimizden geleni ardımıza koymayacağız.

1 Nisan’da ülkemizin öncülüğünde başlatılan Pakistan-Afganistan-Türkiye üçlü zirvesi, üçüncüsü gerçekleşti. Bu görüşmelerimiz gerçekten verimli geçti. Ardından hemen G-20 için Londra’ya hareket ettik. Bu krizi nasıl atlatabiliriz bunları tartıştık. Bu zirvenin hemen ardından NATO zirvesi gerçekleştirildi.

6 ve 7 Nisan tarihlerinde iki gün boyunca Türkiye yoğun bir program gerçekleştirdi. Bir tanesi İstanbul’daki Medeniyetler İttifakı’nın ikinci toplantısına ev sahipliği yaptık ve barış mesajlarını gönderdik. Yine aynı günlerde ABD Başkanı Obama’yı ülkemizde ağırladık.

Güncellenme Tarihi : 14.5.2016 22:53

İLGİLİ HABERLER