Spor
  • 29.11.2006 16:55

FENERBAHÇE'DEN GÜNDEMİ SARSAN ŞİKE İDDİALARINA CEVAP!..

İSTANBUL - Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve Yönetim Kurulu Üyeleri, özel bir televizyon kanalında yayınlanan şike ve teşvik primi iddialarıyla ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı.


Fenerbahçe Faruk Ilgaz Divan Tesisleri'nde düzenlenen basın açıklamasına, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile yönetim kurulu üyeleri Murat Özaydınlı, Ali Yıldırım, Ali Koç, Şekip Mosturoğlu, Hakan Dinçay, Turhan Şahin, Ünal Uzun, Semih Özsoy ve Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay katıldı.


İddiaların ortaya atıldığı programın bazı bölümlerinin barkovizyondan gösterildiği açıklamada ilk olarak Fenerbahçe Kurumsal İlişkilerden Sorumlu Asbaşkanı Ali Koç konuştu. Telegol programının basın ilke ve etik kurallarını ihlal ettiğini vurgulayan Koç, "Telegol Programı'nda Türk Futbolu için gibi sansasyonel başlıklar kullanılan programda Fenerbahçe Spor Kulübü zan altında bırakılmıştır.

Konunun kaynağının kullanılış şekli camiamızı derinden sarsmıştır. Gazetecilik mesleğinin hiçbir etik kuralına riayet edilmeyen programın yayınlanış tarihi de ilginçtir. Turkcell Süper Lig'de lider olduğumuz, UEFA'da mücadele ettiğimiz ve üst üste derbi oynanan bir döneme denk getirilmiştir.

Kişilerin şerefine ve namusuna böyle kolay saldırılar gerçekleştirilemez. Unutmayın ki, bizim başımıza gelen yarın sizin de başınıza gelebilir. Telegol programı Cihan Oskay'ın sözlerini kayıtsız şartsız hiç sorgulamadan kabul edilmiştir.

Cihan Oskay'ın, emniyeti suiistimal ve karşılıksız çekten dolayı tutuklama kararı vardır. Bu kişinin vergi dairesi tarafından yurtdışına çıkış yasağı vardır. Özgeçmişi ve psikolojik durumu göz önüne alındığında, Telegol Programı'nın kendisini devlet adamı gibi karşılaşması da hayret verici ayrı bir olaydır.

Fenerbahçe Spor Kulübü'ne herhangi bir söz hakkı verilmemiştir. Program sunucusu başkanımız ile görüşmemiştir. Sürekli olarak ilgili kişileri, telefon bağlantısına alacağını söyleyen başta Ahmet Çakar gibi kişileri yayına bağlamayıp, bıkmaları için bekletilmişlerdir.

Yönetim kurulu üyemiz Şekip Mosturoğlu dahi yayına bağlanmak için kanal yöneticilerini araya koymasıyla ancak bağlanabilmiştir. Taraflı yapılmış bu yayıncılıkla tüm etiği ihlal etmişlerdir. Şerefi ve namusuyla bu mesleği yapan tüm gazetecilerin de bu olaya tepki göstermesini bekliyoruz" dedi.


Daha sonra söz alan Fenerbahçe Hukuk ve Kurumsal İlişkilerden Sorumlu Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu ise olayın hukuki süreciyle ilgili kamuoyuna bilgi verdi.

Bir kişinin teknik, parasal ve lojistik anlamda destek görerek ulusal bir kanala çıkarak, karalama kampanyası yaptığını belirten Mosturoğlu, "Biz bu yayınla ilgili RTÜK nezdinde ve savcılıkta gerekli başvurularımızı yapacağız. Gerekli tazminat davalarını hem biz hem taraftarlarımız açacak.

İzinsiz ses kayıtları için yasal haklarımızı kullanacağız. Kulübümüz zan altındadır. Bir soruşturma başlatılmalıdır. Özel bir yasayla bağımsız ve güvenilir bir kurul oluşturulsun ve tüm bu iddialar araştırılsın, suçlular cezalandırılsın, herkes eteğindeki taşları döksün.

Futbol, futbol sevgisi ve ekonomisi zarar görmektedir. Taraftarımız hassas davransın. Karalama kampanyalarının takipçisi olsun ve demokratik haklarını kullansın" diye konuştu.

AZİZ YILDIRIM DEVLETİ GÖREVE ÇAĞIRDI
Ardından konuşan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım da Türk Futbol Tarihi için önemli bir gün yaşadıklarını ifade ederek, ortaya atılan asılsız iddialarla ilgili olarak devleti göreve çağırdı.

Aziz Yıldırım, "Bir kişi bile bizi aramadan bu iddialar yayına sokuluyor. Cihan Oskay'ı tanıyorum. Çapari adlı restoranda kulübümüzün düzenlediği yemeklerde kendisini restoran müdürü olarak tanıdım. İlişkimiz bu kadar.

Bu adam benim şirketimden 150 bin dolar aldığımı söylüyor. O adam benim şirketime girsin benim odamı bilmez. Ayrıca benim şirketime gitmeme gerek yok. Beni tanıyorsunuz telefon açarım muhasebeciye (Bana 150 bin dolar getir) derim, getirir. Benimle dost olduğunu söylüyor. Benimle dost olması için her konuda beraber olmamız lazım ama ben onu restoran müdürü olarak tanıyorum" açıklamasında bulundu.


Konuşmasının devamında Cihan Oskay isimli şahsın yaklaşık 1 yıl önce bir gazetede yayınlanan "Asla yalnız yürümeyeceksin Aziz Yıldırım" başlıklı köşe yazısını okuyan Yıldırım, "Parayı benden aldığını ve Mustafa Çebi'ye verdiğini, Mustafa Bey ise öyle bir para almadığını söylüyor. Anlatımlarında sürekli çelişkiler var.

İddialarında sahadaki bizim ve rakip takımın oyuncularını da karalıyor. Bu futbolcular, aldıkları bedellerin karşılığını ödemek için ter döken insanlar. Futbolcu Ali Akdeniz, eğer bu isin içindeyse maçın başında Fenerbahçe'ye niye gol attı? Böyle bir şey söz konusu olsa sol bekte oynayan bir futbolcu gidip gol atar mı ?

Biraz mantıklı olmak lazım. Lig TV bu akşam o maçı tekrar yayınlayacak. Ayrıca, aynı dönemdeki Galatasaray-Trabzonspor maçının da tekrar yayınlanmasını rica ediyorum. Herkes bu maçları tekrar izlesin" değerlendirmesini yaptı.

"BEN VERMEDİM, MUSTAFA BEY DE ALMADIĞINI SÖYLÜYOR, O ZAMAN PARAYI KİM ALDI?"
Programda birbirine uymayan iddiaların olduğunu ve bunların karalama amaçlı komplo olduğunu kaydeden Aziz Yıldırım, "Bu şahıs, iddialarında 'Bülent Ünder ve Tanju da oradaydı' diyor.

Onların neden gittiği sorulduğunda 'Tecrübelerime göre onlarda karşıt bir çalışma yapıyorlar' diyor. Hiç tecrübeli olmadığınız bir konuda asılsız iddiaları ortaya atıyorsunuz, fakat tecrübenize güvenerek bazı şeyleri söylemiyorsunuz. Madem ki bu işin içinde paraların kime gittiğini bilmesi ve bunu da açıklaması gerekirdi. Ben vermedim. Mustafa Bey de almadığını söylüyor. O zaman parayı kim aldı?" dedi.


Geçen sene Şubat ayındaki kongrede yaptığı konuşmayı hatırlatan Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:


"Bunlar bugünün hadisesi değil. Geçen sene kongrede korktuğumu, değişim için gelen federasyonun değişmeyeceğini söyledim. Ben başkanlığı bıraktıktan sonra gelişmeler devam etti. Her yerden dedikodular duyuyoruz.

Bu olay bana 2 ay önce söylendi. 'Yapılsın' dedim. Arkadaşlarımın tedbir alma taleplerine 'Olmayan bir şey için tedbire gerek yok' dedim. Futbol Federasyonu seçimlerinde tarafsız kaldık. Kongre çalışması yapmadık. Yapsaydık bunlar olmazdı. Federasyonun yanlışlarını hep kamuoyuna söyledik. Kapalı kapılar arkasında işler yapmadık. Belden aşağı vurmadık.

Ne söylediysek kürsüye çıkıp tüm insanlara, camiamıza anlattık. Kasetler hazırlayıp medyayla sunmadık. Tahir Kıran, Haziran ayında bana geldi. 'Ulusoy'la barışın' dedi. Benim, Haluk Ulusoy ile şahsi problemim yok. Ortak hiçbir noktamız yok. Bize, herkese eşit mesafede duran, adil bir federasyonun bizim için yeterli olduğunu söyledim.

Tahir Kıran, bana 'Barışırsanız, Fenerbahçe daha rahat şampiyon olur. Zorluklar çıkmaz' dedi. Ben, bunun olmayacağına kendisine anlattım. Bunun üzerine benimle 2 kez daha görüştü, yine aynı şeyleri söyledi. Kendisinin isteği üzerine yaptığımız baş başa görüşmede telefonlarımın dinleniyor olabileceğini söyledi."

"BURADAKİ AMAÇ AZİZ YILDIRIM DEĞİL, FENERBAHÇE'YE SALDIRIDIR"
Tahir Kıran, federasyondan diğer yetkililer ve Trabzonspor maçının hakemi Bülent Demirlek ile bir gece kulübünde eğlenirken görüldüğünü ifade eden Yıldırım, "Geçen hafta Nihat Özdemir'in hakemle ilgili açıklamalarının nedeni gece kulübündeki bu eğlencedir. İddialar araştırılsın, kaçmıyoruz.

Başbakanımız ve Devlet Bakanı'mıza mektup gönderdim. Bu konulara eğilmesini, bunun altından sadece federasyonun kalkamayacağını söyledik.

Geçen seneki Denizlispor maçından önce Denizlispor Başkanı Ali İpek'in 'Çantayla gezenler var. Bildiklerimizi açıklayacağız' demesine rağmen hiçbir şey açıklanmadı. Federasyon el koymadan doğrudan devlet tarafından araştırılmasını ve bu olayın bir milat olmasını istiyoruz. Yayınlanan söz konusu kaset 2 ay önce Federasyon Başkanı ve diğer yetkililer tarafından Almanya'da izlenmiştir. Kasetin yayınlanması için neden 2 ay beklenmiştir? Elinizde böyle bir kaset varsa neden kabul etmiyorsunuz.

Kaseti yayınlatmak için 10 bin Euro ve uçak biletleri istedi. Konuşmak için bilmiyorum neler istedi. Para istediği için kimse yayınlamadı. Bir kuruluşa gidiyor. O gittiği kuruluştaki kişi bunu gönderenin kankası. O da alıyor kağıtlardaki şeyi kasete çekiyor. Hiç benimle konuşmadan bunu da kamuoyuna sunuyorlar. Şimdi çok söylenecek şey var. Bu olay bir komplodur.

Bu komplolar bilinçli yapılmaktadır. Bu saldırılar, Fenerbahçe tarihine kadar uzanmaktadır. Biz bu saldırılara hazırız. Katolikler'de bir nikah kıyma vardır. Nikah kıyılırken herkes ne biliyorsa söyler. Bugün bir Katolik nikahı günüdür. Herkes açıklamalarını yapsın. Herkes bugün değil gelecek yıl açıklama yapacaksa bu nikah bozulmuş olur. Bunu çözecek devlettir. Bu olaya devlet el koysun, soruşturmayı Federasyon yapmasın. Devletin harekete geçmesini bekliyorum.

Medya bu adamın nasıl birisi olduğunu ortaya sermiştir. Buradaki amaç Aziz Yıldırım değil, Fenerbahçe'ye saldırıdır. Aziz Yıldırım, Fenerbahçe ile bir bütündür. Bu komplonun içinde hain Fenerbahçeliler de var. Devlet bu işe el atarsa, bu şahsın, telefon konuşmaları araştırıldığında rahatlıkla çözer. Biz, kaçmıyoruz, çözülmesini istiyoruz. Bu araştırma, federasyona bırakılmadan yapılsın.

Çünkü, onların yapacağı iş değil, onlar da bunun içinde. Bu araştırmanın çabuk yapılması lazım. Yıllar süren davalar şeklinde değil, 1 hafta 10 günde çözmek lazım. İddiaları ortaya atan Cihan Oskay devlet korumasına alınsın, bir şey olması halinde benim üzerime kalacak, yine bana yıkacaklar diye korkuyorum. Bu şahsın akli dengesinden şüpheliyim.

Bu camia bir bütündür. Bu ülkede bu ülke menfaati için çarpışıp hapis yatanlar vardır. Bu ince bir mesajımdır. Fenerbahçe camiası bu iddiaların altından kalkacaktır" şeklinde sözlerini tamamladı.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 23:53

İLGİLİ HABERLER