Asayiş
  • 16.11.2003 02:13

İŞTE ÜNLÜ İSTİHBARATÇILARIN TERÖRE YORUMLARI!..

Savunma ve istihbarat uzmanları, gündemi bir anda değiştiren bombalı saldırıların dış kaynaklı olduğu iddiasında bulundular. Mahir Kaynak, saldırıyla hükümetin baskı altına alınmak istendiğini savundu. Emin Gürses, Türk–İsrail yakınlaşmasının hedeflendiğini ileri sürerken, Sadettin Tantan, istihbarat zayıflığından yakındı. Mehmet Ağar ise eylemlerin devamının gelebileceği uyarısında bulundu. Şişli ve Beyoğlu’nda patlayan bombaların Türkiye’ye mesaj olduğu belirtildi. İktidarın baskı altına alınmak istendiğini savunan uzmanlar, saldırıların Türkiye’nin istikrarını hedeflediğine işaret ettiler. MİT eski Daire Başkanı Mahir Kaynak, İstanbul’da Sinagog ve Tevrat Okulu’na yönelik bombalı saldırının Türkiye’de siyasi iktidarı baskı altına almak, ya da ABD ile Türkiye’nin arasını bozmak amacıyla yapılmış olabileceğini ifade etti. Patlamadan sonra hangi sonuçların çıkacağına bakmak gerektiğini belirten Kaynak, ilk olarak İslami kesimlerin töhmet altında kalacaklarını dile getirdi. Ancak İslami kesimlerin İsrail’le çatışmak istemeyeceğini düşündüğünü söyleyen Kaynak, “Mevcut iktidarın politikaları ABD için yeterince destekleyici olmamıştır. Türkiye’deki iktidardan memnun olmayan İsrail ve ABD’deki odaklar bu süreci başlatmış olabilir. Diğer taraftan saldırıyı, Türkiye ile ABD arasını bozmak isteyen güçler de yapmış olabilir. Mesela Rusya ve Avrupa ülkelerinden biri bu bağlamda düşünülebilir.” diye konuştu. Türkiye’de ilk defa bomba yüklü araçla saldırı yapılmasının gizli servis işi olduğu zannını güçlendirdiğini anlatan Kaynak, “Her bomba yüklü araçla yapılan saldırı, intihar saldırısı değildir. Şoför normal bir yük taşıdığını zannedebilir. Uzaktan kumandayla bomba patlatılır. Sürücü de öldüğü için kimse gerçek durumu öğrenemez.” dedi. Uluslararası terör uzmanı Doç. Dr. Emin Gürses de, saldırının Türk hükümetine bir mesaj niteliği taşıdığını söyledi. Gürses, saldırıların Türkiye–İsrail yakınlaşmasını sağlamak için yapıldığını ileri sürdü. Dünkü eylemlerin Lübnan ve İsrail’de gerçekleştirilen eylemlerle büyük benzerlik taşıdığına dikkat çeken Gürses, dünyada gerçekleştirilen tüm terör eylemlerinin artık El Kaide örgütüne mal edildiğini söyledi. Gürses, şunları kaydetti: “El Kaide bütün terörist örgütlerin çatısı oldu. Hamas’ın içinde nasıl İsrail istihbaratı varsa, El Kaide’nin içinde bazı gizli örgütler bulunuyor. Bu çerçevede El Kaide’nin içinde de bu örgütlerin bulunduğu unutulmamalı. Şu da göz ardı edilmesin; patlamalar sonrası hayatını kaybedenlerin büyük kısmı Türk’tür. Museviler zaten gereken önlemleri almıştır. Mesajın Türkiye’ye yönelik olduğu açıktır.” Saldırılarda kullanılan patlayıcı ve izlenen eylem yönteminin çok profesyonel ve iyi bir istihbarata sahip örgüte işaret ettiğini vurgulayan Gürses, İBDA–C’nin bu çapta bir örgüt olmadığını hatırlattı. Saldırının neden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyareti sırasında gerçekleştirildiği sorusunun da büyük önem taşıdığına dikkat çeken Gürses şöyle konuştu: “Türkiye–AB ilişkilerinde yaşanan gelişmeler ve Irak’taki sorunlar Türkiye’nin önemini bazı ülkeler için daha da artırmıştır. Hatırlarsanız İsrail Başbakanı Ariel Şaron, Türkiye’ye gelip Başbakan ile görüşmek istemişti. Bu görüşme gerçekleşmemişti. İsrail kendi ülkesinde ve Ortadoğu’da çok ciddi sorunlar yaşıyor. Kendi askerleri bile savaşmak istemiyor. İsrail’in güvenliği için Türkiye birinci derecede önem arz ediyor. Saldırının amacı benim kanaatime göre Türk–İsrail ilişkilerinin yoğunlaşmasını sağlamayı hedefliyor.” Avrasya Stratejik Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, İstanbul’daki bombalı saldırıları El Kaide bağlantılı ve sonuçları itibarıyla ‘süper terörist’ operasyon olarak nitelendirdi. Özdağ şunları söyledi: “Yapılan bombalı saldırıyı dış kaynaklı bir operasyon olarak değerlendiriyorum. El Kaide bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Ancak iç eylemi gerçekleştirmek için iç destek almış olmaları gerekiyor. İstanbul içinde malzemenin taşınmasına yardımcı olan uzantılar mutlaka vardır.” dedi. İBDA-C’nin eylemi üstlenmesini ‘komedi’ olarak niteleyen Özdağ; “Bu örgütün kurucuları hapiste. İdeolojik olarak çöküntüdeler. Böyle bir saldırıyı gerçekleştirmiş olamazlar.” şeklinde konuştu. Saldırıda El Kaide şüphesi Ortalığı savaş alanına çeviren bombalı eylemle ilgili açıklamada bulunan stratejist Cengiz Çandar, saldırıların El Kaide tarafından yapılmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek, “Eğer öyleyse El Kaide ilk defa Yahudileri hedef aldı.” dedi. Çandar, El Kaide’nin Endonezya’nın Bali adası, S. Arabistan ve Fas’ta gerçekleştirdiği terörist saldırılarda bugüne kadar Yahudi cemaatini hedef almadığını hatırlattı. “Eylemler devam edebilir” uyarısında bulunan DYP lideri Mehmet Ağar ise, “Hem İsrail, hem Türkiye’ye terörle yıldırma ve psikolojik propaganda girişimi veriliyor.” dedi. İçişleri eski Bakanı Sadettin Tantan ise, bombalı saldırıların ciddi bir istihbarat zaafını ortaya çıkardığını söyledi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:03

İLGİLİ HABERLER