TSK İÇİNDEN YENİ BİR İHBAR MEKTUBU DAHA!..
Islak imzasının bulunduğu orjinal belgeyi Ergenekon davasını soruşturan savcılara gönderen subayın ardından ikinci bir subay daha ortaya çıktıDemokrasiye müdahale eylem planıyla ilgili bir dizi ihbarda bulunan ve Albay Dursun Çiçek'in ıslak imzasının bulunduğu orijinal belgeyi Ergenekon davasını soruşturan savcılara gönderen subayın ardından 2. bir subay daha ortaya çıktı.
O gün yapılanları anlattı
İkinci ihbarcı subay da Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'e gönderdiği ihbar mektubunda kendisini Bilgi Destek Dairesi'ndeki bilgisayarları inceleyen ekipte yer aldığını açıklayarak, inceleme adı altında yapılanları tek anlattı. "Kurmay Albay Dursun Çiçek ile ilgili askeri savcılıkta yürütülen soruşturma kapsamında Bilgi Destek bilgisayarlarını inceleyen ekipte görev alan birisi olarak incelemenin nasıl gerçekleştirildiğini, gerçeklerin üzerinin nasıl örtülmeye çalışıldığını sizinle paylaşmak istiyorum" diyen gizemli subay, demokrasiye müdahale eylem planının ortaya çıkmasıyla birlikte Bilgi Destek Şubesi'ndeki temizlik çalışmasının nasıl yapıldığını bir bir anlattı.
ŞiFRELi DOSYALAR HiÇ iNCELENMEDi
O gün şubedeki bilgisayarlardan 14'ünün hard diskinin sökülerek incelendiğini, bir gün sonra hard disklerin hemen geri istendiğini kaydedilen mektupta, "14 adet hard diskin sadece imajlarının alınması bile bu kadar kısa sürede mümkün değildi. Sadece hard disklerdeki dosyalarda kelime taraması yapılarak arama gerçekleştirildi. Bu şekilde yapılan arama ile ne silinmiş dosyalar ne de şifreli dosyalar incelenebildi. Şifreli dosyalar aranmadı ve şifre çözme işlemleri yapılmadı. Herhangi bir şifreli belgenin çözülmesi bile zamana ihtiyaç vardır" denildi.
Albay görevlendirildi
İnceleme için aynı dairede görevli Albay Sedat Özüer'in görevlendirildiğine dikkat çekilen mektupta, "Böylece inceleme işlemini gerçekleştiren ast rütbeli personel üzerinde psikolojik baskı oluşturuldu" bilgi yer alıyor. Karargahtaki resmi dosyaların genellikle "Ana Server" denen dosya sunucuda tutulduğuna dikkat çekilen mektupta, "Bu sunucudaki dosyaların olaydan 4-5 gün sonra incelendiğini gördüm. Tabii ki gerekli temizlik yapıldıktan sonra" denildi. Karargahtaki bu tür gizli çalışmaların en az albay düzeyinde ve kendilerine tahsis edilmiş dizüstü bilgisayarlarda yapıldığı ve bilgisayarların bir kısmının parmak izi ile çalıştığına değinilen mektupta, "Bu bilgisayarlara MEBS (Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri) Başkanlığı'nda görevli personel bile erişim sağlayamamaktadır. Dursun Çiçek Albay'a ait dizüstü bilgisayar ise olaydan ancak 4-5 gün sonra incelenebilmiştir. 5 gün içinde kayda değer bir şey kaldıysa tabii ki" denildi.
Bazı dosyaları açamadım
İncelemeler sırasında bazı dosyaların kendisinin çok dikkatini çektiğini kaydeden ihbarcı subay, Dursun Çiçek'e ait söz konusu belge ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaşamasa da aynı paralelde bilgilere ulaştığını kaydediyor. İhbar mektubunda, "Kendi olanaklarımla bazı hard disklerden silinmiş dosyaları geri getirmeye çalıştım. Dosya adlarından dikkatimi çekenleri kurtarmaya çalıştım. Kurtarabildiğim dosyaların kopyasını aldım.
Muhalefete de gönderildi
Geri getirmeye çalıştığım bazı dosyaları açamadım. Bu aramalar sırasında Dursun Çiçek Albay'ın belgesinin izine rastlamasam da aynı paralelde bir çok çalışma yapıldığını gördüm. Benden sadece Dursun Albay ile ilgili belgeyi aranmam istendiği için korkudan bulduğum diğer belgeler hakkında amirlerime herhangi bir şey bahsetmedim. Ancak lazım olabilir diye bunları sakladım. Ortaya çıkarırsam benim üzerime de gelirler diye bu konu hakkında şimdiye kadar kimseye bilgi vermedim. Bu dosyaların sizin tarafınızdan incelenmesini daha doğru olacağını düşünerek CD ortamında sizlere gönderiyorum. Sayın savcım bu mektubu kaybolabileceğini dikkate alarak Cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza, muhalefet liderlerine ve Adalet Bakanına da gönderdim" denildi.
