Gündem
  • 29.3.2006 07:05

'WASHINGTON'DA ACIKLI MANZARA!..'

ASLI AYDINTAŞBAŞ'IN SABAH'TAKİ YAZISI:

Washington'da acıklı manzara

Hayatımda ilk kez bir konferans salonuna adım atınca derin bir umutsuzluğa kapıldım. Washington-Ankara hattındaki en önemli olaylardan biri olan Türk Amerikan Konseyi'nin (ATC) yıllık toplantısı için Washington'dayım. ATC toplantıları, sıradan buluşmalar değildir. Türkiye'den yıllardır kabinenin, ekonominin, Genelkurmay, bürokrasi ve iş dünyasının önde gelenlerinin katıldığı, ikili ilişkilerin tüm boyutuyla masaya yatıldığı zirvelerdir bunlar. Geçmişte her karesinin ayrı önem taşıdığı şaşalı olaylardı. Washington'un havalı mekanlarında yapılan balo gecesine Amerikalı senatörler, belki birkaç bakan ve sayısız general, dev şirket temsilcisi, bürokrat katılırdı. Özelleştirme, enerji ve savunma sanayisinde en önemli isimler burada olurdu. Zamanında Bakü-Ceyhan boru hattı bu toplantılarda şekillenmiş, 28 Şubat döneminde Çevik Bir bu toplantıda "balans ayarı" ndan söz etmiş, Amerikalılar Irak planlarını ATC panellerinde uzun uzadıya anlatmıştı.
Oysa bu yılki toplantı, neredeyse bomboş. 10 yıldır ATC toplantılarına geliyor, ilk kez temsil düzeyinin bu derece düşük olduğuna tanık oluyorum. Hem ABD hem de Türk tarafında.
Kuşkusuz bu, organizasyon sorunu değil ikili ilişkilerdeki "güven bunalımının" bir göstergesi. Dün birlikte yemek yediğim önemli bir Amerikalı yetkili "Ne yapalım? Artık herkes sakız gibi Türk-Amerikan stratejik işbirliğinden söz etmekten bıktı. Ortada bariz sıkıntılar var. Öyle olunca da heyecan azalıyor" diyordu.
Türkiye'yle yakından ilgilenen bu yetkili, toplantılara katılmıyordu. Ancak sohbetimiz sırasında uzun uzadıya Kurtlar Vadisi, Hamas daveti, Merkez Bankası'ndaki sancılı süreç ve hükümetin yasak Kuran kurslarını yeniden yasallaştırabileceğinden şikayet etti.
AK Parti iktidarıyla ilgili olumlu bir söz duymadım. Türkiye'nin "Malezyalaşması" ndan korkuyordu. Bundan benim çıkardığım, Batılı olmaya değil daha muhafazakar olmaya özenen bir toplum algılaması.
ATC'de Amerikan tarafından Ankara büyükelçisi Ross Wilson, bizden ise (kısa bir süreliğine uğrayan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'i saymazsak) yeni Washington Büyükelçimiz Nabi Şensoy var. Türk Silahlı Kuvvetleri, her yıl olduğu gibi kuvvetli bir kadroyla burada ve bu yıl içlerindeki en kurmay isim Afganistan'daki başarılı ISAF komutanlığıyla tanınan Kara Kuvvetleri'nden Korgeneral Akın Zorlu . ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcılarından Matthew Bryza, bir panelde konuştu. Onun dışında Bush hükümetinden üst düzey bir isim yok.
ABD tarafının "üst düzey bir yetkili" göndermeyeceği ortaya çıkınca, Başbakan Tayyip Erdoğan Bakanlar Kurulu'nda kendi bakanlarına "karşılığı yoksa öyle topluca akın etmeyelim" talimatı vermiş. Böylece buraya gelmeyi planlayan beş bakandan üçü, iptal etmiş. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de geçirdiği ameliyat nedeniyle gelemeyince, ABD Ticaret Bakanlığı temaslarını kesip bir ara uğrayan Kürşad Tüzmen ve Rifat Hisarcıklıoğlu dışında kimsecikler yok hükümetten.
Türk-Amerikan ilişkilerinin düzelmesi için yıllardır çabalayan Egemen Bağış, konuşmacı olmasına rağmen kendi imkânlarıyla ve Başbakan'ın bilgisiyle gelmiş. Buradaki sürpriz isim ise, yine kendi çabasıyla gelen AKP'li muhalif Turhan Çömez.
İşte son 10 yıldır TürkAmerikan ilişkisini yakından takip eden bir gazetecinin 2006 baharında Washington'da karşılaştığı ağlamaklı tablo bu. Tanıdığım üst düzey bir Amerikalı yetkiliye ATC yemeğine gidip gitmeyeceğini soruyorum. "Düşünüyordum ama Ermeni Ulusal Kongresi'nin yemeğine gitmeye karar verdim" diyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da nisan ayında Ermeni soykırım tasarısı gündeme gelecek. Artık Türkiye Washington'daki Yahudi lobisinin desteğinden emin değil. Tasarı Senato'da "zorlayabilir" deniyor. O da olursa artık 50 yıllık dostluğun üzerinden bir bardak su içmek gerekecek galiba...

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:42

İLGİLİ HABERLER