Yaşam
  • 30.10.2003 14:56

GELİN-KAYNANA ÇEKİŞMELERİ 4 BİN YILLIK GEÇMİŞE DAYANIYOR

YUSUF ZİYA ERARSLAN ANKARA- Toplumsal bir sorun haline gelen gelin-kaynana çekişmelerinin 4 bin yıllık bir geçmişe dayandığı bildirildi. 'Yaşamda Dönüşüm' dergisinin yaptığı araştırmaya göre, gelin -kaynana ilişkilerinde, çoğunlukla iki taraf da birbirlerinden sürekli yakınır ve iki taraf da kendisine göre hep haklıdır. 4 bin yıl önce kocasına bir tablet mektup yazan kadının kaynanasından yakındığını yapılan bilimsel çalışmalarla ortaya çıktı. Kültepe-Kaniş höyüğünde Prof. Dr. Tahsin Özgüç başkanlığında 1948 yılından beri sürdürülen kazılarda, Asurlu tüccarlara ait binlerce çivi yazılı tablet bulundu. Asurlu bir tüccarın arşivinde bulunan iki tablet, gelin-kaynana anlaşmazlığının günümüzden 4 bin yıl önce de var olduğunu ortaya koydu. Asur'da oturan bir genç gelin, kayseri-kültepe'de tüccarlık yapan kocasına gönderdiği çivi yazılı tablet mektubunda, ''Annenden çok çekiyorum. Bana büyük kötülük yapıyor. Artık bunu taşıyacak halim kalmadı. Bir an önce bu kadından beni kurtar'' şeklinde ifadeler kullandı. Gelin ve kaynana arasındaki bu çekişme esprilerin, şakaların, fıkraların ve özellikle de en hararetli dedikoduların en iyi malzemesi durumundadır. İki kadın arasındaki bu ilişkide dikkat çekici en önmel ikonu ise; sorunu kimin ağzıdan dinlerseniz ona hak verirsiniz. GELİN VE KAYNANA NELERDEN ŞİKAYETÇİ? Psikologlar, gelinlerin en çok şikayetçi olduğu konuları şöyle belirtiyor: ''Kaynanamla altlı üstlü oturuyoruz. Herşeyimize karışıyor. Kocam sürekli onlarda yemek yemek istiyor. Kocam sürekli onlara harcıyor, bizimle ilgilenmiyor. Kaynanam yaptığım temizliği beğenmiyor, beni sürekli müsrif olmakla suçluyor, oğlu ile arasını bozduğumu söylüyor''. Kaynanaların şikayetleri ise şöyle: ''Gelinim oğluma bakmıyor, torunlarımla ilgilenmiyor. Oğlumun parasını çar-çur ediyor, devamlı geziyor, evdeki işlerle ilgilenmiyor, benimle hiç konuşmuyor''. SORUNLAR NASIL GİDERİLİR? Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, erkek çocukların ailesine aşırı bağımlı olduğu, evlilik sonrası ailesinden ayrılmak istemeyerek eşini de aynı evde oturtmaya çalıştığına dikkati çeken uzmanlar, ''Evlenenler ailesiyle birlikte oturmasın'' önerisinde bulunuyor. Uzmanlar, sorunlar karşısında daha anlayışlı, daha hoşgörülü ve daha duyarlı davranmak gerektiğini de belirterek, iki tarafın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesinin sorunları azaltacağı görüşünü taşıyor. GELİNLERE DÜŞEN GÖREVLER - Kendilerinin de bir gün kayınvalide olacaklarını hiç akıldan çıkarmamalıdır. - Kayınvalidesine hizmette kusur etmemeli. - Kayınvalidesinin bazı ters laflarını kendi aleyhinde yorumlamamalı, hoş görmeye çalışmalı - Arada yaş ve nesil farkı olduğunu düşünerek, kayınvalidesinin istek ve davranışlarını buna bağlamalıdır. - Kocasının sık sık annesini görmesinden rahatsızlık duymamalıdır. KAYNANAYA DÜŞEN GÖREVLER - Kendisinin de önceden gelin olduğunu, bu yüzden sıkıntı çektiğini unutmamalı. - Sık sık gelinine laf atmaktan kaçınmalı. - Herşeye müdahale etmemeli. - Geline ayrı bir hayat hakkı tanımalı, onu serbest bırakmalı. - Gelinlerinin ufak tefek hatalarını görmezden gelmeli, büyütmekten sakınmalı. - Gelinin yaptığı işlerda beğenilerini söylemeli, onun gönlünü almalı. - Gelinin kendi akrabalarıyla sık görüşmesinden rahatsız olmamalı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:57

İLGİLİ HABERLER