Gündem
  • 28.3.2006 03:34

İŞTE BUSH'UN İTİMAT MEKTUBUNA VERDİĞİ CEVAP...

Washington Büyükelçiliği’ne atanan Nabi Şensoy’un 13 Mart’ta sunduğu itimat mektubuna ABD Başkanı George W. Bush’un verdiği cevabı Hürriyet yayınlıyor. Şensoy, görevi devraldıktan 2.5 ay sonra itimat mektubunu sunup, ’akredite büyükelçi’ olarak resmen görevine başladı.

Başkan Bush, Şensoy’a cevabında, ’asil’ ve ’cömert’ nitelediği Türk halkına, Katrina felaketinin ardından bölgeye yardım etmekte ’çabuk ve samimi’ davrandığı için teşekkür etti. Bush, itimat mektubunu sunmadan 3 gün önce evlenen Şensoy’u bizzat tebrik de etmişti.

İşte Bush’un yazdıkları

Sayın Büyükelçi,Sizi Türkiye Cumhuriyeti’nin Amerika Birleşik Devletleri’ne fevkalade ve tam yetkili büyükelçisi olarak atayan itimat mektubunuzu kabul etmekten memnuniyet duyarım ve sizden önceki Büyükelçi Faruk Loğoğlu’nun geri çağrılma mektubunu almış olduğumu teyit ederim. Türkiye halkı ve hükümeti adına ilettiğiniz iyi niyetleriniz için teşekkür ederim.

KATRİNA YARDIMINA TEŞEKKÜR EDERİM

Amerika Birleşik Devletleri adına, Türkiye hükümetine, asil ve cömert Türkiye halkının, Katrina Kasırgası felaketinin ardından Amerikan halkına anında ve samimi yardımlarına teşekkür etmeyi borç bilirim. Bu acılı anımızda bize el uzatan düşünceli dostlarımızın bulunduğunu bilmek çok rahatlatıcı.

DOSTLUĞUMUZ GLOBAL BASKILARA DAYANIKLI

Güzel ifadelerle kaleme alınmış mektubunuzda, toplumlarımızın bağlı olduğu özgürlük ve demokrasi gibi müşterek değerleri ve prensipleri vurgulamışsınız. Bölge ve haricinde demokrasi, reform ve istikrarı geliştirmek için çalışırken Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki 50 yılı aşkın stratejik ortaklığı yönlendiren bu değerlerdir. Dostluğumuz, tarihin sınavına ve günümüzün global baskılarına dayanıklıdır; çünkü bu prensipler ulus olarak varoluşumuzun ve ortaklığımızın çekirdeği olarak kalıcıdır.

TÜRKİYE ÇOKULUSLU GÜÇLERİN PARÇASI

Türkiye, demokrasinin savunulmasında ve yayılmasında diğer özgür devletlerin yanındadır. Bugün Türk birlikleri Kosova’da, Bosna’da, Akdeniz’de ve Afganistan’da çokuluslu güçlerin parçasıdır. Türkiye, Afganistan’da iki dönem ISAF Komutanlığı’nı üstlenmiştir.

DEMOKRATİK IRAK İÇİN OLUMLU KATKI

Türkiye, güvenli, birleşik ve demokratik bir Irak konusunda görüşümüzü paylaşmaktadır ve bölgesel ve uluslararası güvenliğe olumlu katkılarda bulunmaktadır. Türkiye, Irak’ta demokratik bir hükümet seçilmesi için uluslararası çabaların hızlandırılmasına yardımcı olmuştur ve özellikle Sünniler olmak üzere Iraklı geniş bir kesimi demokratik sürece katılmaları yolunda ikna etmek için görüşmelerde bulunmuştur.

CIA VE FBI’DAN TERÖRE KARŞI SAVAŞ ZİYARETİ

Türk ve Amerikan halkı, teröristlerin elinden çok çekmiştir. Bu korkunç belayı yenmek için kararlı olan uluslarımız yan yana durmaktadır. Ortak taahhütlerimiz, terörün eylemlerine, finansına ve propagandasına karşı polisiye, askeri, istihbari ve diplomatik işbirliği yoluyla somut adımlara dönüşmüştür. CIA Direktörü Goss ve FBI Direktörü Mueller tarafından Türkiye’ye yapılan son ziyaretler, ABD’nin terörizmle savaşta Türkiye ile birlikte çalışmaya ne kadar büyük önem verdiğini vurgulamaktadır.

AVRUPA BİRLİĞİ’NE ÜYELİĞİ DESTEKLİYORUZ

Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye’nin Avrupa’ya tam entegrasyonunu ve nihayetinde Avrupa Birliği’ne üyeliğini desteklemektedir. Medeniyetler çatışması tezlerinin aslında geçip giden tarihi bir mit olduğunu göstermek için Türkiye’nin Avrupa’daki ve dünyadaki ortakları ile birlikte gösterdiği çabaları memnunlukla karşılıyoruz. Başbakan Erdoğan ve İspanyol Başbakan Zapatero’nun son ortak açıklamaları, güzel ifade edilmiş bir özgürlük ve hoşgörü çağrısıdır. 150 yıllık modernleşme reformları üzerine kurulmuş Türkiye’nin laik demokrasisi ve çoğunluğu Müslüman toplumunun, Ortadoğu ve haricinde özgürlüğe susamış olanlara ilham verebilmesini takdirle karşılıyoruz.

ULUSLARARASI ZORLUKLAR İLİŞKİYİ GÜÇLENDİRECEK

Eminim ki, gelecek aylarda ve yıllarda değerli ülkelerimiz arasındaki mükemmel ilişki daha da güçlenecektir. Uluslararası zorluklar, değerli dostlar ve müttefikler arasında daha yakın işbirliğini gerektirmektedir. Hiç şüphem yok ki Türkiye ve Birleşik Devletler, demokratik değerleri geliştirmek ve uluslararası güvenliği güçlendirmek için birlikte çalışmaya devam edecekler.

Sayın Büyükelçi, bir kez daha Washington’a hoşgeldiniz diyorum ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi olarak görevinizde başarılar diliyorum.

 

ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN KONUYLA İLGİLİ YAZISI:


CIA ve FBI bu mektupta ne arıyor


13 Mart günü Beyaz Saray’da Türk-Amerikan ilişkileri açısından önemli bir tören vardı.

Türkiye’nin yeni Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy, Başkan Bush’a itimatnamesini sunuyordu.

Bir itimatname töreninin ne önemi olabilir diyebilirsiniz.

Nabi Şensoy, 1 Mart Tezkeresi’nin TBMM tarafından reddinden sonra göreve başlayan ilk Türk büyükelçisi oluyor.

O nedenle, Başkan Bush’un yeni sefire vereceği mesajlar heyecanla bekleniyordu.

* * *

Dün önüme bir belge geldi.

Bu belge, Başkan Bush’un Büyükelçi Nabi Şensoy’a verdiği mektuptu.

Bu mektuplar çoğunlukla basına açıklanmaz.

Ama her iki taraf da, Bush’un verdiği mektubun içeriğinin kamuoyuna yansımasını istiyor olmalıydı ki, mektup önüme geldi.

Mektubun içeriği hakkında bilgi vermeden önce yeni Washington Büyükelçimiz Nabi Şensoy hakkında biraz bilgi vereyim,

Şensoy’u, daha Özal’ın dış politika danışmanlığını yaptığı dönemden beri tanırım.

Çok başarılı bir büyükelçi olmasının yanında, sempatik bir kişiliği vardır.

İyi ilişkiler kurar.

Sıcak bir elektriği vardır.

Uzun yıllar bekár kalmıştı.

Hatta, bir yurtdışı gezisi sırasında, gazeteciler kendisine bir şaka yapmıştı.

Kendi aralarında sanki Şensoy, rahmetli Özal’ın kızı Zeynep ile evleniyormuş gibi konuşmaya başlamışlardı.

Ancak heyetteki gazetecilerden biri bunu gerçek sanıp haber haline getirmiş ve ertesi gün Güneş Gazetesi bu manşetle çıkmıştı.

Şensoy geçtiğimiz haftalarda evlendi.

* * *

Başkan Bush’un Şensoy’a verdiği mektupta bir bölüm çok dikkatimi çekti.

Bildiğim kadarıyla, bir büyükelçi itimatnamesine verilen cevabi mektupta ilk defa CIA ve FBI direktörlerinin adı geçiyor.

Başkan Bush, "CIA Direktörü Goss ve FBI Direktörü Mueller tarafından Türkiye’ye yapılan son ziyaretler, ABD’nin terörizmle savaşta Türkiye ile birlikte çalışmaya ne kadar büyük önem verdiğini vurgulamaktadır." diyor.

PKK’ya karşı mücadelenin tartışıldığı günlerde, iki istihbarat başkanının adının zikredilerek mektuba konulmasının özel bir anlamı olmalıdır diye düşünüyorum.

Ancak Bush’un verdiği mektubun asıl önemli yanı bu değil.

* * *

Başkan Bush, Türkiye’nin uluslararası çatışma bölgelerinde aldığı aktif görevleri tek tek sayıyor.

Kosova, Bosna ve Afganistan’ın adını veriyor.

Ama asıl önemli yanı, Türkiye’nin Irak’ta yapmaya çalıştığı uzlaştırıcı rolün ilk defa çok net biçimde vurgulanmış olması.

Türkiye’nin, birleşik, güvenli ve istikrarlı bir Irak’ın yaratılması yolundaki ABD görüşlerini "paylaştığı" vurgulanıyor.

Daha da önemli cümle ise şu:

"Türkiye, uluslararası toplumun, demokratik biçimde seçilmiş Irak hükümetine verdiği desteği hızlandırmıştır."

Bush, ayrıca Türkiye’nin, Irak’ın bütün kesimleriyle ilişki kurarak, "Özellikle de Sünnilerin hükümete katılmaları" konusunda etkili bir çalışma yaptığını kabul ediyor.

Başkan Bush bir de Başbakan Erdoğan’ın, İspanya Başbakanı Zapatero ile birlikte yürüttüğü hoşgörü ve özgürlük çalışmalarını övüyor.

* * *

Bu önemli mektubun tam metnini bugün Hürriyet’te okuyacaksınız.

Dün Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e bu mektup hakkında ne düşündüğünü sordum.

"Altına ben de imzamı atıyorum" dedi.

Bu sözler, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkinin yeniden mantıklı ve sağlam bir işbirliği temeline oturmaya başladığını gösteriyor.

Daha doğrusu, her iki tarafta da bunu sağlamaya yönelik kuvvetli bir iradenin bulunduğunu ispatlıyor.

İşte bu nedenle, gizli kalması gereken bu mektup kamuoyuna yansıtılıyor.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:43

İLGİLİ HABERLER