İŞTE AŞKI TUTUŞTURMANIN 7 HAYATİ YOLU!..

Aradan geçen yıllar sonunda "aşk alışkanlığa dönüşüyor" diyor pek çok evli kadın. Bin yıldır evli gibi hissediyor ve eşinize olan aşkınızı alevlendirmek istiyorsanız, Elele dergisinde yer alan ve evlilik terapistlerinin verdiği ipuçları çok işinize yarayacak.

Dışarıdan, ilişkinizde bir problem yokmuş ve her şey yolundaymış gibi görünebilir. Ancak hayatın acımasız kısır döngüsü, eşinize duyduğunuz aşkın tükenmesine sebep olabilir. Aslında durup ilişkinizi düşündüğünüzde şu soruyu sorabilirsiniz: "Peki neden?"

20 yıldır evlilik terapisti olarak çalışan Dr. Andrew G. Marshall, son birkaç yıldır birinin diğerine olan sevgisinin bitmesi yüzünden yardım isteyen çiftlerin sayısında belirgin bir artış olduğunu belirtiyor. İlişkinin bu döneminde "Seni sevyorum ama sana aşık değilim" ne anlama geliyor peki? Bu küçücük cümle, birçok duyguyu barındırıyor içinde. İlk günlerdeki "yağmurlu havada birlikte yürüme" hissinin kaybolduğunun sinyalini veriyor. Diğer taraftan birlikte pek çok kriz atlatmış ve birbirlerine gerçekten güvenebileceklerini bilen çiftler, aşklarının uykuya geçişini ifade ediyor.

"Aslında ilişkimizde üç değişik olguyla uğraşıyoruz" diyor Marshall: 1-Sana aşığım, 2-Sana tapıyorum, 3-Seni gerçekten seviyorum. Bunların her birinin anlaşılması sevgiyi sürdürmenin sırrını çözmemizde bize yol gösteriyor.

1- Sana aşığım...

Baş döndürücü ilk aylarda, aşık olduğunuz adamla ilgili her şey benzersiz ve ayartıcıdır. Bağlandığınız kişi haricindeki hiçbir şeyi düşünmeme, telefona karşı bir takıntılı ilgi, sürekli boş bir gülümseme ve mide bulantıları... "Aşkın gözü kördür" aşaması ile yerleşik sevgi arasındaki farkı belirlemek için, psikologlar buna tutkulu aşk diyorlar. Ancak tutkulu aşk yaşayanların tek birleştiği nokta maalesef kalıcı olmadığı!

2- Sana tapıyorum

Peki bu tutkulu aşk eskidiğinde ne oluyor? Bazı kişiler bu aşamaya "olgun aşk" adını veriyor, ancak Marshall buna "aşk bağlılığı" demeyi tercih edenlerden. Aşk bağlılığı, belki tutkulu aşk kadar yoğun değil, fakat belki de ondan bile daha güzel; soğuk bir gecede sıcak bir vücuda sarılmak ya da eve geldiğinde onun yemek hazırladığını görmek gibi. "Seni ne olursa olsun seveceğim" miti, bizim eş olduktan sonra rahatlamamızı ve aşkın tüm zorluklarının üstesinden gelmemizi sağlar.

3- Seni gerçekten seviyorum

Bir kimse "Seni seviyorum ancak sana aşık değilim" dediğinde, gerçekten "Sana karşı ’sevgili saygı’ besliyorum, ancak ’aşk bağlılığımı’ kaybettim" demek istiyordur. Burada tehlikeli bir alt metin vardır; "Aşk bağlılığını çok özlüyorum, artık tutkulu aşkın heyecanını hasretle anıyorum". Baş başa kalmak için zaman ayırmayı deneyin. Unutmayın ki ilişki çaba gerektirir.

Aşkı yeniden tutuşturmanın 7 yolu

1 Sorununuz olduğunu kabul edin"Seni seviyorum, fakat..." ifadesini kullanmayı deneyin, çünkü sorunlardan kaçmak ve problemlerinizi kendi haline bırakmak yalnızca işleri daha da kötüleştirir.

2 Birbirinize daha çok dokununKolaylıkla tekrarlanabilecek ve uzun vadede gerçek bir değişim meydana getirebilecek pek çok küçük alışkanlık oluşturmak (örneğin akşamları beraber yemek yemek) faydalıdır.

3 Birbirinize daha fazla bakınHarvard’lı bilim adamları, birbirine aşık çiftlerin konuşmanın yüzde 75’inde birbirlerine baktıklarını buldular. Bazı evli çiftlerde bu oran yüzde 30 göz temasına kadar düşebiliyor.

4 Aşk günlüğü tutunBirlikte geçen haftaya bakın. Hangi davranışlarınız aşkınızı besledi ve hangileri aç bıraktı?

5 Cömert olunEşinizden bıkmışsanız, ona daha kötü davranırsınız. Ya sonra? O da size aynı şekilde karşılık vermeye başlar ve ilişkiniz farkına varamadan inişe geçen negatif bir sarmal döngüde kilitlenir.

6 Olumlu duygularınızı yansıtınOlumsuz duygularımızı iletmekte, olumlu duygularımızı iletmekten daha iyiyizdir. Bilim adamlarına göre yüzde 90 birlikte olmayı sürdürebilen çiftler, bir olumsuz düşünce ya da duyguya karşı beş olumlu duygu veriyor. Aşkı bitenlerin ise olumsuz ve olumlu duygularının oranı eşit.

7 Küçük tartışmalardan korkmayınAşkın bitmesinin en yaygın nedeni rahatsız olduğunuz konuları yutmak. Kendi kendimize önemli olmadığını söylüyoruz ve öfkemizi bastırıyoruz. Kısa bir süre içinde her şey duruyor. Gerçekte ise aile kavgası içtenliğin en yoğun olduğu nokta. Tartışma yapmak için yakın olmanız gerekir. Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 21:24