Dünya
  • 20.12.2003 11:40

ABD'DEN 'TÜRBAN' DERSİ

Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu, 2003 raporunu Kongre'ye sunarken Fransa'daki türban yasağını eleştirdi. Raporda ''Türkiye de başörtüsü insanların sadece kendi kalplerindeki inancı sergiliyor'' dendi Amerika Dışişleri Bakanlığı'na bağlı çalışan Dini Özgürlükler Komisyonu Başkanı Büyükelçi John Hanford türban konusunda, Fransa'yı, ''İnsanlar inançlarını, hükümet müdahalesi olmadan barışçı bir şekilde uygulayabilmelidir'' diye eleştirdi. Hanford, dini özgürlüklerin ''laiklik'' kadar tartışılmaz olduğunu da belirtti. Türkiye'deki durumu ise, ''Başörtüsü kısıtlamasıyla ilgili bizim hissettiğimiz, insanların bunu kışkırtma amacıyla giymediği ve sadece kendi kalplerindeki inancı sergiledikleridir. Biz, bunun halklar arasında nasıl bir bölünmeye yol açacağını göremiyoruz'' diye yorumladı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Dini Özgürlükler 2003 Raporu'nu yayınlarken, Fransa'daki laiklik tartışmalarını yakından izlediklerini bildirdi. ABD Kongresi'ne sunulan raporu hazırlayan komisyonun başında bulunan Büyükelçi Hanford, raporla ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Büyükelçi Hanford, ''başörtüsünü de kapsayacak şekilde bütün insanlar, başkalarını kışkırtmayacak ve yıldırmayacak şekilde, hükümet müdahalesi olmadan dinlerini ve inançlarını barışçı bir şekilde uygulayabilmelidir'' dedi. ''Bizim umudumuz, dini özgürlüklerin de tartışılamaz olmasıdır'' diyen Hanford, ''ele aldığımız başörtüsünü kısıtlayan bir dizi ülkede bizim hissettiğimiz, insanların bunu kışkırtma amacıyla giymediği ve sadece kendi kalplerindeki inancı sergiledikleridir ve biz bunun halklar arasında nasıl bir bölünmeye yol açacağını göremiyoruz'' diye konuştu. Bir gazetecinin, ''sanırım Türkiye'den bahsediyorsunuz'' demesi üzerine Hanford, ''Türkiye de bu ülkelerden biridir, evet'' yanıtını verdi. Türkiye'ye de eleştiri Uluslararası Dini Özgürlükler 2003 Raporu'nda, Türkiye'de özellikle devletin ''laiklik'' tanımının yarattığı tartışmaya dikkat çekilerek, başta İslamî olmak üzere, dinî öğelerin kamusal alanlarda yasaklanması eleştirildi. Raporun Türkiye ile ilgili böjlümünün girişinde ''Anayasa dinî özgürlük temin etmekte ve hükümet de genellikle uygulamada bu hakka saygı duymaktadır; ancak iktidar, hükümet büroları ile aralarında üniversitelerin de bulunduğu devlet kurumlarında, dinî gruplara ve dinî ifade hakkına bazı kısıtlamalar getirmektedir'' dendi. Devlete ait binalarda İslamî giyim tarzına getirilen yasağın yaygın olarak uygulandığını vurgulayan raporda, devletin ''laiklik'' tanımı, dinin toplumdaki gerçek rolü ve ülkedeki küçük İslamcı azınlığı etkileri üzerine tartışmaların sürdüğü belirtildi. Raporda ''Ordu, yargı ve devlet bürokrasisinin diğer kolları, İslamî köktencilik yandaşı olarak sınıflandırdıkları kişilere karşı kampanyalar başlatmayı sürdürdüler. Bu gruplar, açıkça tarifini yapmadıkları ancak 'toplumsal ve cezai konularda Şariat kanununun empoze edilmesi' şeklinde yorumladıkları köktendinciliği, laik cumhuriyete yönelik bir tehdit olarak görüyorlar.'' ifadesi kullanıldı. D.B.Tercüman Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:17

İLGİLİ HABERLER