ADRESE TESLİM E-TİCARET YASASI

  • 4.7.2023

Ankara’da duyanın ağzını açıkta bırakan bir durum var.
Olay bu kez siyasette değil ticarette.
Kısaca durumu anlatayım, ayrıntılara sonra geleyim.
Bir önceki AK Partili Ticaret Bakanı Mehmet Muş seçimden hemen önce bir E-Ticaret Yasası hazırladı.
Yasa, AK Parti ve CHP’nin ortak oylarıyla TBMM’den geçti.

Yanlış okumadınız…
Siyasette anlaşamayan AK Parti ve CHP, ne hikmettir ki ticarette anlaşıverdi.
“Paranın yüzü tatlıdır, dini imanı yoktur” diye boş yere dememişler.

Peki, yasada ne var?
Bu yasa ile açık ve net şekilde Aydın Doğan’ın şirketi korunuyor.
Aydın Doğan’ın şirketi korunması uğruna, Türkiye’nin en büyük yabancı yatırımcı şirketlerinden birisi infaz ediliyor.
İnfazcı da; işi yabancı sermayeyi çekip, ticareti geliştirmek olan Ticaret Bakanlığı…
Emin olun böyle bir olay Mesut Yılmaz hükümetleri döneminde olsa, değil kalem oynatmak mevzu bile etmezdim.
Ama Ak Parti döneminde ve bir AK Partili bakan tarafından Aydın Doğan’ın kollanması, beni bu yazıyı yazmak mecburiyetinde bıraktı.

Türkiye’de 6 büyük E-Ticaret şirketi var.
Bunların başında yabancı sermaye ortaklığı olan TRENDYOL, hemen arkasından Aydın Doğan ailesine ait olan HEPSİBURADA geliyor. Sonra, Yemek Sepeti, Getir, Amazon ve N11 diğerleri..
Gelelim olayın hikayesine..
TFF Başkanı Mehmet Ekşi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a giderek, Milli takım için sponsorlarla görüşeceğini belirtip bunun için e-ticaretin lideri olan şirketin adını verdi.
Bu şirket Erdoğan’ın da takdirini kazanmış, yatırımlarıyla pek çok kişiye iş imkânı sağlamıştı.
Bu şirket Çinli ortakları bulunan hepinizin yakından tanıdığı Trendyol’du.
Erdoğan’dan olur alan Mehmet Büyükekşi Trendyol yönetimine sponsorluk meselesini açınca, beklemediği bir şok yaşadı.
Firma yetkilileri, “Hay hay Sayın Başkan. Biz de TFF destek olmak isteriz ama bu yasal olarak mümkün değil” dedi.
Büyükekşi, “nasıl” dedi ve işin aslı ortaya çıktı.
Mesele şu;
Görevden alınan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, bakan olduğu dönemde e-ticaret yasası çıkardı.
Yasa, seçim öncesi oldubitti ile TBMM’den geçip yasalaştı.
İşin ilginç yanı, AK Partili bakanın yasasına CHP’de hiçbir değişiklik önerisinde bulunmadan kabul oyu verdi.
E-ticaretteki 6 büyük şirketin 2022 verileriyle büyüklüğü şöyle;
Trendyol isimli pazaryerinin net işlem hacmi 111 milyar TL,

Hepsiburada’nın 39,5 milyar TL,
Yemek Sepeti’nin 16,75 Milyar TL,
Getir ‘in 14,75 Milyar TL,
Amazon’un 8,5 Milyar TL,
N11’in ise 7,5 Milyar.

Hepsiburada isimli şirketi Aydın Doğan’ın damadı Mehmet Ali Yalçındağ yönetiyor.
Son seçim öncesinin çıkan e-ticaret yasasının ayrıntılarını okuduğunuzda ağzınız açık kalır.
Tabir yerindeyse, ADRESE TESLİM BİR YASA.
Ankara’da adrese teslim ihaleleri duymuştuk da, adrese teslim yasaya ilk kez şahit olduk.
Yasa; yatırım yapan, ülke ekonomisine katkı sağlayan ve her sene daha fazla vergi veren birinci firmayı cezalandıracak,  yatırım ve istihdama katkı sağlamayan diğer şirketleri ödüllendirecek bir şekilde ayarlanmış.

Kanunun Ek 2’nci maddesinde; net işlem hacmi 60 milyar Türk lirasının üzerinde olan elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılara yönelik olarak ödeme hizmeti, kargoculuk ve ilan faaliyetlerine ilişkin kısıtlamalar yer almaktadır. 
Bu rakamın üzerinde tek bir şirket var; TRENDYOL…
Sektörün diğer şirketleri kendi mallarını taşıyabilirken, sadece TRENDYOL’a kendi malını taşıyamazsın hükmü getirildi.
Böylece yasa ile birbirine rakip olan şirketlerin 5’ine KIYAK, birine DAYAK atıldı.

Dünyada eşi benzeri olmayan bir durum.
TRENDYOL dayak yiyince en çok kıyak, ikinci sıradaki HEPSİBURADA ’ya yapılmış oldu. Yani Aydın Doğan ailesine…
Yasanın sağladığı inanılmaz avantajlarla, ikinci sıradaki Aydın Doğan’ın şirketi, birincinin cirosunu kapacak.

Yasa sayesinde, hiç uğraşmadan milyarlarca lira kazanacak.
Böyle şey olur mu?
Trendyol, net işlem hacminin BİNDE 3’ü oranında reklam harcaması yapabilecekken, Hepsiburada, Yemek Sepeti YÜZDE 2’si oranında…
BİNDE 3 nere, YÜZDE 2 nere..
Farkı anlıyorsunuz sanırım.
Sektör lideri ile peşinden gelen 2 şirket arasında yaklaşık 7 kat, diğer 3 şirket ile ise sınırsız bir fark oluşmaktadır.
Serbest piyasa ekonomisinde reklam yasağı da olur mu?
Olur, efendim olur.
Türkiye’de yaşıyorsan olur.

Birinciye reklam yasağı;  tek geliri reklam olan TV ve gazetelere de darbe vuran bir garabet karardır.
TRENDYOL gazete ve TV’lere en çok reklam veren kuruluştur.
Bu yasakla birlikte bütün medya kuruluşlarının reklam geliri büyük bir darbe yemiş oldu.
Sadece basın yayın alanı değil, Devlet de bu işten zararlı çıktı.
TRENDYOL pek çok kamu kuruluşuna sponsor olan bir firmaydı.
Devlet, TRENDYOL ’un devlete sponsor olmasını yasakladı.
Adrese teslim yasa derken bir örnek daha vereyim…
E-Ticaret Yasası’na göre; Trendyol, net işlem hacminin binde 3’ü oranında promosyon ve indirim yapabilecekken, Hepsiburada ve Yemek Sepeti yüzde 2’si oranında, Getir, Amazon, N11 ise sınırsız promosyon ve indirim yapabilecektir.
Yani birinci olan BİNDE 3 oranında indirim yapabilecek, arkasından gelen YÜZDE 2 oranında indirim yapacak.
Bu; yatırım yapıp, çalışıp çabalayan ve birinci olan şirkete madalya vermek yerine sopayla dövmektir.
Nal toplayan şirketlere de aferin deyip madalya takmaktır.

Bu sadece Trendyol değil, buradan alışveriş yapanlara da haksızlık ve zulüm.
Anayasaya göre; yasalar herkese eşit olmak ve davranmak zorundadır.
Yasanın daha birinci maddesi Anayasa’ya aykırı…
Bitti mi? Bitmedi..
İkinciyi kollama yasasında başka garip maddeler de var.
TRENDYOL ’un kendi kargo şirketi var. Burada 30 bin civarında kurye çalışıyor. Ürünlerini kendi şirketi ve elemanlarıyla taşıdığı için hem ürünleri özenle tüketiciye ulaşıyor hem de hızlı bir şekilde geliyor.
Bu kargo şirketi dışarıya da iş yapıyor.
Sen misin işini iyi yapan?
Yasa, bu kargo işine de yasak getiriyor.
Trendyol’a kendi pazaryeri dışında kargo ve taşımacılık hizmeti vermesi yasaklanırken, diğer 5 şirket sınırsız şekilde kargo hizmeti sunabilecektir (Yasanın Ek m.2/4).
Evet, evet Yasak sadece TRENDYOL’a…
Gülsek mi ağlasak mı? Bilemedim.
Bitmedi, devam edelim:
Trendyol, e-cüzdan, e-para ve benzeri ödeme araçlarını kullanamazken, diğer 5 şirket sınırsız şekilde kullanabilecektir (Ek m.2/4).
Trendyol, kendi pazaryerinde emlak ilan hizmeti veremeyecekken, diğer 5 şirket sınırsız şekilde bu hizmeti sunabilecektir (Ek. M.2/4).

Yasa;  işini iyi yapıp büyüyen büyüdüğü oranda istihdam sağlayıp vergi veren şirketi dövmekle kalmamış adeta işkence yapmış.
Ben operasyon diye buna derim.
Emin olun benim diyen doktor böyle bir operasyon yapamaz.
İşin tuhaf tarafı, Eski Ticaret Bakanı Mehmet Muş, o dönem ekrana çıkıp ballandıra ballandıra bu yasayı övüyordu.
Yasanın haksız rekabeti önlediğini savunuyor.
İyi de sayın bakan… Bu senin işin değil ki..
Türkiye’de Rekabet Kurumu var. Bu iş onların işi.
Rekabet Kurumu Trendyol'a hiç bir ceza vermemişken senin yasa ile cezalandırman; ne yasalara ne de vicdana sığar.
Mehmet Muş Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevden alındı. O artık bakan değil bir milletvekili..
Gelin görün ki hala bu yasanın Anayasa Mahkemesi’nden geçmesi için çırpınıyor.
Yasa için bakan olmadığı halde gazetelere demeçler veriyor. Sosyal medyada paylaşımlar yapıyor.
Tuhaf değil mi?
Bu savunulacak yanı olmayan yasayı savunsa savunsa yeni Ticaret Bakanının savunması lazım.
Mehmet Muş, sınırını aşarak yeni bakanın alanına giriyor.
Bakan bey doğruları söyleyip yasanın karşısında olanları lobici olmakla suçlayıp, töhmet altında bırakıyor.
Ayıp oluyor Sayın Bakan…
Her eleştirinin altında menfaat ararsanız, yarın başkaları da sizin Trendyol'u eleştirmenizin altında başka şey arar.

Pilavın çok su kaldırdığı gibi bu yasa da çok söz kaldırır.
Yazımın ikinci kısmında da inanılmaz olaylar var…
METİN ÖZER /HABERVİTRİNİ